Çev.; Celal Emanet[2]
Giriş
Amerika kıtasına İspanya
ve Batı Afrika’dan Müslümanların, Kolomb’dan en az beş asır önce ulaştıklarına
dair pek çok delilin olduğu öne sürülmektedir. Mesela kayıtlara göre 10.
yüzyılın ortalarında Emevî halifesi III. Abdurrahman (929–961) döneminde Afrika
kökenli denizciler İspanya’nın Delba (Palos) limanından batıya doğru “karanlık
ve sis Okyanusu’na” yelken açmışlardır. Ayrıca eldeki verilere göre
Müslümanların, Kolomb’a ve daha sonra da İspanyol kâşiflerin Yeni Dünya’ya
açılmalarında onlara refakat ettikleri de bilinmektedir.
İspanya, Granada’daki son
Müslüman kalesi İspanyol engizisyon mahkemesi başlatılmasından kısa süre önce
1492’de Hıristiyanların eline geçti. Zulümden kaçmak için birçok Hıristiyan
olmayan insan kaçtı veya Katolikliği benimsedi. En az iki tane belge 1550
yılından önce Latin Amerika’da Müslümanların varlıklarından bahseder. 1539
yılında İspanya kralı V. Charles tarafından deklare edilen bir kararname var
olmasına rağmen kazıklara bağlanarak yakılan Müslümanların torunlarını Karayip
Adalarına göç etmelerini yasaklamıştı. Daha sonra bu kararname 1543 yılında
İspanyol hâkimiyetinin olduğu deniz aşırı bölgelerde de yayınlatılarak tüm
Müslümanların çıkarılması için bir emir olarak onaylanmıştı. Müslümanların
Amerika kıtasına ulaşmaları konusunda referans olabilecek pek çok materyal
vardır. Bunlar aşağıda kısaca özetlenmektedir:
Tarihî Belgeler
Müslüman bir tarihçi ve
coğrafyacı olan Ebu’l-Hasan Ali ibn el-Hüseyin el-Mesudî (871–957), Murûcü'z-Zeheb
ve Maâdinü'l-Cevahir isimli eserinde Endülüs Emevîlerinden Abdullah ibn
Muhammed’in (888–912) halifeliği döneminde Kurtubalı Müslüman denizci Haşhaş
ibni Said ibni Esved’in 889 yılında İspanya’nın Palos limanından ayrılarak Atlantik’i
ilk geçen kimse olduğunu, meçhul olan topraklara ulaştığını ve çok kıymetli
hazinelerle döndüğünü yazmaktadır.
Mesudî’nin dünya
haritasında büyük bir alan vardır ki okyanusta karanlık ve sisli olarak
gösterilmiş yani Amerika kıtasının olduğu bölge bilinmeyen topraklar olarak
isimlendirilir.[3]
- Müslüman
tarihçilerden Ebûbekir ibn Ömer el-Gutiyye’nin naklettiğine göre İspanya,
halife II. Hişam’ın (976–1009) yönetimindeyken Granada’lı başka bir
Müslüman denizci İbn Faruk Şubat 999 yılında Kadeş’ten ayrılarak Atlantik
okyanusunu aşmış Kanarya Adalarına ayak basmış ve Kral Guanariga ziyaret
ettikten sonra batıya doğru ilerleyerek Capraria ve Pluitana diye
isimlendirdiği iki ada görmüştür. Daha sonra İspanya’ya Mayıs 999’da
ulaşır.[4]
- Kolomb,
İspanya’nın Palos (Delba) limanından Kanaraya Adalarına gitmek üzere yola
çıktı. Kolomb, adanın liderinin kızı olan Beatriz Bobadilla’ya âşık oldu
(kızın soyadı olan Bobadilla köken olarak Arapça İslamî bir isim Ebû
Abdullah’tan gelmektedir.) Ancak Bobadilla’nın kabilesinin bu durumu
görmezlikten gelmesi hiç de kolay bir şey değildi. Daha sonra Bobadilla
ailesinden kraliyet yetkililerinden Francisco, Kasım 1500’de Kolomb’u
zincirlettirerek Santo Dominigo’dan İspanya’ya gönderdi. Bobadilla ailesi
Sevilla’nın Abbadid hanedanı (1031–1091) mensuplarıyla akrabaydılar. 12
Ekim 1492’de Kolomb, Bahama’da
yerliler tarafından Guanahani adı verilen küçük bir adaya ayakbastı.
Burası Kolomb tarafında San Salvador olarak yeniden isimlendirildi.
Guanahani kelimesi de Arapça bir kelimenin Mandinka (Güney Afrika’da
Mandingo halkının konuştuğu dil) dilinde değişikliğe uğramış halidir.
Aslında Guana (Arapça; İhvan) yani kardeş anlamında, Hani ise Arapça bir
isimdir. Bu yüzden adanın orijinal ismi Hani Brothers (Hani Kardeşler)
adasıydı.[5] Christopher’in oğlu
Ferdinand Columbus, Honduras’ta babasının pek çok zenci gördüğünü
yazmaktaydı: “Pointe Cavinas’ın uzak doğusundan Cape Gracias a Dios’a
kadar yaşayan halkına hemen hepsi zenciydi.” O dönemde aynı bölgede Almamy
adıyla bilinen yerli bir Müslüman kabile yaşamaktaydı. Mandinka ve Arap
dilinde Almamy kelimesi “el-İmam veya el-İmamu” yani imam, toplumun lideri
ve Müslümanların halifesi anlamlarına gelmekteydi.[6]
- Ünlü
Amerikan tarihçisi ve dil bilimcisi Harvard Üniversitesinden Leo Weiner,
Africa and the Discovery of America, (Afrika ve Amerika’nın Keşfi)
kitabında Kolomb’un Yeni Dünya’da Mandinka’nın varlığından haberdar olduğunu
ve Kanada dâhil olmak üzere Karayib Denizi, Merkez, Güney ve Kuzey
Amerikan topraklarının Iroquoi ve Algonquin Kızılderililerle ticaret
yapıp, evlenmek suretiyle Batı Afrikalı Müslümanların bu toprakların
tamamına dağıldıklarını yazmaktaydı.[7]
B:Coğrafî Keşifler
- Meşhur
Müslüman coğrafyacı ve haritacı Şerif el-İdrisî (1099–1166) Nüzhat el-Müştak
fî İhtirak el-Âfâk isimli tanınmış eserinde Kuzey Afrika’dan bir grup
gemicinin okyanusun ne kadar büyüklükte ve uzunlukta olduğunun sınırlarını
keşfetmek amacıyla Portekiz’in Lizbon şehrinden karanlık ve sis denizinin
(Atlas Okyanusu) içlerine yelken açtıklarını yazmıştır. Sonuçta bu
gemicilerin ziraatla uğraşan insanların yaşadığı bir adaya ulaştıklarını…
Dördüncü günde ise bir çevirmenin Arapça’ya tercüme ederek onlarla
konuştuklarını ifade eder.[8]
- Müslümanların
kaynak kitapları Şeyh Zeyneddin Ali b. Fazıl el-Mezenderâni tarafından sis
ve karanlık denizini (Atlas Okyanusunu) baştanbaşa geçtiği bir yolculuk
tasvirler yapılarak güzel bir şekilde anlatılmıştır. Şeyh el-Mezenderâni,
Marinid sülalesinin 6. olan kral Ebû Yakub Sidi Yusuf’un (1286–1307)
hükümdarlığı döneminde Güney Fas’taki Tarfaya’dan Karayib Denizindeki
Green Island’a 1291 yılında bir yolculuk yaptı. İslâmî kaynaklarda onun bu
okyanus yolculuğunu detayları zikredilmektedir ve pek çok Müslüman âlim bu
tarihî olayın kayıtlarından haberdardırlar.[9]
- Müslüman
tarihçi Şihabeddin Ebu’l-Abbas Ahmed b. Fazl el-Ömerî (1300–1384/
h.700–786) meşhur kitabı Mesâlik el-Ebsâr fî Memâlik el-Emsâr’da Mali’nin sultanlarının sis ve karanlık denizinin
ötelerini coğrafî keşifler şeklinde detaylı olarak tasvir etmektedir.[10]
- Sultan
Masnu Kankan Musa (1312–1337) Batı Afrika İslâm devleti Mali’nin meşhur
Mandinka hükümdarıydı. 1324 yılında Mekke’ye yaptığı meşhur Hac
yolculuğunda Kahire’deki Memluk Bahri sultan sarayının âlimleri III.
en-Nasır Nasıreddin Muhammed’in (1309–1340) kardeşi sultan I. Ebûbekir’in
(1285–1312) Atlas Okyanusuna iki defa sefere düzenlediğinden bahseder.
Sultan, 1311 yılındaki ikinci yolculuğundan Timbuktu’ya geri dönmediğinden
Mansa Musa devletin hükümdarı oldu.[11]
- Kolomb
ve erken dönem İspanyol ve Portekizli kâşifler Müslümanların coğrafi ve
denizcilik bilgilerine dayanarak Atlas Okyanusunun içlerinde 2400 km’lik
mesafeye yolculuk yapabildiler. Müslüman tüccarlar tarafından yapılan
detaylı haritalar ve Mesudî’nin (871–957) ve Asya’da bir arada topladığı
malzemeye dayandırılan Ahbâru’z-Zaman (Dünyanın Tarihi) buna dâhildir.[12]
Hakikat şu ki, okyanusun ötesine yaptığı deniz seferinin ilkinde Kolomb’un
yanında Müslüman menşeli iki kaptan vardı. Pinta’nın kaptanı Martin Alonso
Pinzon ve onun kardeşi Nina’nın kaptanı Vicente Yanez Pinzon’du. Onlar
zengindiler ve gemi teçhizatında uzmandılar. Sancak gemisi Santa Maria’yı
hazırlamada ve Kolomb’un çıkacağı yolculuğun organizasyonunda ona yardım
ettiler. Onlar bu yardımı hem ticarî hem de politik sebepler için
harcamaları karşılığında yaptılar. Pinzon ailesi ile Marinid sülalesinden
(1196–1465) Fas sultanı III. Abûzayan Muhammad’in (1362–1366) ilişkileri
vardı.[13]
C: Arapça (İslâmî)
Kitâbeler
- Antropologlar,
Mandinko’ların Mansa Musa’nın talimatları ışığında Mississipi ve diğer
nehirlerin kanalıyla Kuzey Amerika’nın pek çok bölümünü keşfettiklerini
ispatlamaktadırlar. Arizona, Four Corners’da yazılanlar göstermektedir ki;
üstelik onlar Afrika’dan bu bölgeye filleri de getirmişlerdir.[14]
- Kolomb
evraklarında 21 Ekim 1492 tarihinde Gibara yakınlarından Küba’nın
Kuzeydoğu sahil kıyısına gitmek üzere gemisinin ayrıldığını ve güzel bir
dağın tepesinde bir mescit gördüğünü itiraf eder. Küba, Meksika, Texas ve
Nevada’da üzerinde Kur’an’dan ayetler bulunan harabe halinde mescitlerin
ve minarelerin bulunduğunu keşfetmişlerdir.[15]
- İkinci
defa yaptığı yolculuğu esnasında Kolomb adaya ulaşmadan önce Espanola
(Haiti) yerlileri tarafından zenci halkın var olduğu söylendi. İspat için
onlar Afrikalı Müslümanların mızraklarıyla Kolomb’a gösteri yapmışlardır.
Bu silahların ucuna Batı Afrika kökenli bir kelime olan ‘altın alaşım’ manasında
yerlilerin Guanin ismini verdikleri sarı bir metal takılıyordu. İşin
garibi Arapça’daki ‘ginâ’ yani ‘varlıklı, zengin’ kelimesiyle Guanin
kelimesi ilişkilidir. Kolomb, İspanya’ya dönüşünde test etmek için
beraberinde Guanin silahlarından getirmiştir. O, getirmiş olduğu Guanin’in
metali %56.25 altın, %18.75 gümüş, %25 ise bakır karışımından oluşmakta
olduğunu ve bunun da Afrika’daki Guinea’nın madeni eşyalar satan
dükkânların ürettiği metallerle aynı oranda olduğunu gördü.[16]
- Kolomb,
1498 yılında Yeni Dünya’ya düzenlediği üçüncü yolculuğunda Trinidad’da
demir attı. Daha sonra o, mürettebatından bazısının topraklarına ayak
bastıkları ve yerli halkının pamuktan dokunmuş simetrik renkli mendiller
kullandıkları Güney Amerika kıtasını gördü. Kolomb, bu renkli mendillerin
Guinea’da insanların başlarına örttükleri ve peştamal olarak kullandıkları
kumaşların benzer vazifeyi gördüğünü, aynı sitil ve renkte olduklarını
fark etti. O, bu kumaşlara Arapça’da ‘şal’, ‘örtü’, ‘göğüslük’ veya ‘etek’
manalarına gelen Almayzars, Almayzar olarak isimlendirdi. Bu elbiseler
İspanyol veya Kuzey Afrikalı Müslümanlara ait Batı Afrika (Guinea)’dan
Fas, İspanya ve Portekiz’e ithal edilmekteydi.
Kolomb
bu yolculuğu esnasında evlenen kadınların pamuklu elbiseler (bragas) giymeleri
onun için bir sürpriz oldu. Yerlilerin bu iffet ve alçak gönüllü ahlaklarını
nereden öğrendiklerini merak etti. İspanyol fatihi Hernan Cortes, Kızılderili
kadınların ‘uzun örtüler’ şeklinde ve Kızılderili erkeklerin de ‘Fas’ın
kumaşları tarzında giydikleri belden alt tarafını örten kumaşları boyadıkları’
şeklinde tasvir eder. Kolomb ise yerlilerin pamuklu giysilerini ‘Granada’nın
Fas’lı kadınların giydikleri şal gibi bellerinden alt tarafına sardıkları
kumaşların da benzer desenler ve elbiseler’ olduğunu belirtir. Ayrıca Kuzey
Afrika’da bulunan çocuklar için olan hamakların bunlarla aynı olması esrarengiz
bir durumdu.[17]
- Dr.
Berry Fell (Harvard University) ‘Saga America–1980’ kitabında Kuzey ve
Batı Afrika’dan Müslümanların Kolomb’dan önce Amerika’ya ulaştıklarına
dair maddî olarak bilimsel deliller olduğunu belirtmektedir. Dr. Fell,
Valley of Fire, Allan Springs, Logomarsino, Keyhole, Canyon, Washoe,
Hickison Summit Pass (Nevada), Mesa Verde (Colorado), Mimbres Valley (New
Mexico) ve Tipper Canoe (Indiana)’da miladî 700–800 yıllarına kadar giden
Müslüman okullarının bulunduğunu keşfetmiştir. Birleşik Devletlerin batı
yakasının kurak yerlerinde taşlar üzerine oyulmuş şemalar, grafikler,
tablolar, temel ve ileri düzeydeki okulların sistemindeki en son hayatta
kalan kısımlarını gösteren kitabeler bulmuştur. Eski Kûfî Arapça
alfabesiyle yazılmış Kuzey Afrika’nın el yazması Arapça kitabelerdi.
Yazma, okuma, aritmetik, din, tarih, coğrafya, matematik, astronomi ve
denizcilik eğitim-öğretimin mevzuları arasındaydı. Kuzey Amerika’nın
ziyaretçilerinden Müslümanların nesilleri Iroquois (Kuzey Amerika ve Kanada civarında
yasayan Kızılderililerin (aynı kökten olanların) oluşturduğu federasyon ve
millet), Algonquin (Kuzey Amerika'da Kızılderili kabilesi), Anasazi (Kolarado
ve New Mexico bölgesinde yaşamış olan bugünkü Hopilerin ataları), Hohokam
(Güney batı Amerika, Arizona bölgesinde yaşamış Kızılderililer) ve Olmec
(Hz. İsa'dan önce 1200 yıllarında Yucatan'ın batısındaki kıyı bölgelerinde
ortaya çıkmış ilk Orta Amerika medeniyetlerinden biri) mensuplarıdırlar.[18]
- Amerika’da
484, Kanada’da 81 olmak üzere toplam 565 tane (köy, kasaba, şehir, dağ,
göl, nehir vb.) yerin ismi İslâmî ve Arapça kökene sahiptir. Bu mekânların
orijinal isimleri yerliler tarafından Kolomb öncesi dönemde konmuştur. Bu
isimlerden bazıları kutsal manalar taşıyan mekânların isimleridir. Mesela;
Mekke–720 (Indiana), Mekke Indian Kabilesi (Washington), Medine–2100
(Idaho), Medine–8500 (New York), Medine–1100 (Tennessee), Medine–26000
(Texas), Medine–1200 (Ontario), Muhammed–3200 (Illinois), Mina–1000
(Utah), Arva–700 (Ontario)… vb.
Yerli Kızılderili kabilelerinin
isimlerinin dikkatli bir araştırması Anasazi, Apache, Arawak, Arikana, Chavin,
Cherokee, Cree, Hohokam, Hupa, Hopi, Makkah, Mahigan, Mohawl, Nazca, Zulu,
Zuni…vb. isimler aslında menşe ve köken itibariyle Arap ve İslâmî olduğunu
gözler önüne sermektedir.
Tarihî,
coğrafî ve dil bilimine ait notlara dayanan bu makale Kolomb’dan beş asır önce
Müslümanların Amerika kıtasına gelmelerinin bininci yılı kutlamalarına
dünyadaki tüm Müslüman milletlere ve topluluklar için yayınlanan bir davettir.
Umuyoruz ki bu davet tam manasıyla anlaşır ve yeterli şekilde destek bularak
kabul görür.
[1] Çevirisini
sunduğumuz “Pre-Columbian Muslims in the Americas” başlıklı bu
makale Müslümanların Amerika’ya Gelişlerinin Bininci Yılının (996–1996)
Kutlamaları için Uluslararası Festivallere Hazırlık Komitesine sunulan
makaledir.
[3] el-Mesudî, Murûcü'z-Zeheb ve Maâdinü'l-Cevahir,
(Arapça) vol. I, p. 138.
[4] On Manuel
Osunay Savinon, "Resumen de la Geografia Fisica...," Santa Cruz de
Tenerife, 1844.
[9] El-Mirza Agha
Hâkim, Riyaadh Al-Ulama
(Arapça), vol. II, p. 386, vol. IV, p.
175;
Seyyid Muhsin el-Emîn, Aayan Ash-Shia
(Arapça), vol.VII, p. 158, vol.VIII, p. 302–3; Ragıb el-İsfahâni, Adharea Ila Makarim Ash-Shia, vol.XVI, p.343.
[11] Patrick
Huyghe, Columbus was Last, New York
1992.
[12] el-Mesudî, Murûcü'z-Zeheb ve Maâdinü'l-Cevahir,
(Arapça) vol.I, p. 138.
[13] Mauricio
Obregon, The Columbus Papers, The
Barcelona Letter of 1493, The
Landfall Controversy, and the Indian Guides, McMillan Co., New York 1991, p.
16.
[14] H. T.
Wilkins, Mysteries of Ancient South
America, New York 1974; Clyde Ahmad Winters, “Islam in Early North and
South America”, Al-Ittihad, July
1977, p. 60.
[15] Mauricio
Obregon, The Columbus Papers, The Barcelona Letter of 1493, The Landfall
Controversy, and the Indian Guides, McMillan Co., New York 1991, p.
16.
[17] Ferdinand Columbus, The
Life of Admiral Christopher Columbus, Rutgers Univ.Press, 1959, p. 232.
[18] Barry Fell, Saga America, New York 1980; Cyrus
Gordon, “Before Columbus, Links Between
the Old World and Ancient America”, New York 1971.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder