24 Kasım 2019 Pazar

Hz. Peygamber’in (sav) Terbiye Adabı


Prof. Dr. Adem APAK
İslâm dini özelde tebliğin ilk muhatapları olan Araplarda, genelde de diğer insan topluluklarında sosyo-kültürel dönüşümü gerçekleştirmek için bir eğitim ve öğretim sistemi hedeflemiştir. Kaldı ki, sistemin kurucusu olan Hz. Peygamber (s.a.s), açık bir şekilde kendisinin Allah tarafından bir muallim olarak gönderildiğini ifade etmiştir.[1]Dolayısıyla tebliği boyunca onun uygulamalarının neredeyse tamamını bir eğitim ve öğretim faaliyeti olarak değerlendirmek mümkündür. Esasen Kur’ân’da da Hz. Muhammed’in (s.a.s) ilâhî tebliğ görevinin bir eğitim-öğretim işi olduğu da açıkça vurgulanmaktadır.[2]

21 Kasım 2019 Perşembe

Bizim Evin Enteli

Prof. Dr. Cağfer Karadaş
Havanın renginin kurşuniye döndüğü akşam vakitleriydi. Sokakta herkes bir telaş içinde. Eve bir an evvel ulaşma aceleciliği herkesin kafasında. Evine dedikse evin kendisi değil, eşine, çocuğuna veya ana babasına kavuşmaydı işin aslı. Son teknoloji saatler çıksa da, akıllı telefonlar icat olunsa da, yine de insanlar güneşin inişine bakıyorlardı.  Akşamın kurşuni ağırlığını sokakta değil, ailenin içinde karşılamak derdindeydiler. Bu ağırlık bir başına çekilmezdi.

4 Kasım 2019 Pazartesi

Yeniden Yenilenen Adalet

Dr. Öğr. Üyesi İbrahim BARCA
ان کسی که چه برای خود می خواهد هم برای دیگران می خواهد مرد کامل باشد و  برابر این  گر میداند چیز ها ی که باید می خواهد و چیز ها ی که باید نمی خواهد کامل و عادل هم مي شود   
“Kendisi için istediğini başka insanlar için de isteyen insan-ı kamil’dir. Bununla beraber kendisi için neyi istemesi ve neyi istememesi gerektiğini bilen ise insan-ı kamil ve adildir”

1 Kasım 2019 Cuma

Sabırsızlar Koğuşu


Prof. Dr. Cağfer Karadaş
Efendim! Bu koğuşun ilginç bir hikayesi var. Ne bir hikaye, birkaç tane. Burada tam üç tane vaka var. Vaka dedimse, üç yaralı insan.  Her birinin sebebi, birbirinin benzeri. Siz deyin aynısı. Nedir peki bu sebep? Tabi ki sabırsızlık. Yüce Allah, ibret olsun diye benim önüme getirdi, hatta yüzüme çarptı desem yeridir. Birazdan bunu da anlatırım. İbret-i alem olsun diye ben de size bu üç vakayı anlatayım. Sizin de başınıza gelmesin aman. Çünkü bunların hepsinin tam da başlarına gelmiş. Zaten başımıza ne geliyorsa ya yaptıklarımızdan ya da yapmadıklarımızdan. Yüce Yaratan Kitab’ında “Başınıza gelen her musibet yapıp ettikleriniz yüzündendir” diye boşuna uyarmıyor bizi. Ne demiş ünlü filozof Aristo: “Öncekilerden ibret alın ki, sonrakilere ibretlik olmayasınız.” Sizce de öyle değil mi? Öyleyse anlatayım efendim. Zaten ben alacağımı aldım. Sizin hissenize de anlatacaklarım düşsün. Nereden başlayacağımı da bilmiyorum. Aha şu birinci yataktan başlayayım.

Yazarlar