Ahır Dağı’nın zirvesinde bir cauchemar/kâbus[1]
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma
Yaşlı tarihçi uçaktan inip, Kahramanmaraş
merkezindeki oteline yetişir yetişmez, çantasını otele bırakıp, hiç kimseye
görünmeden, bir taksi çevirdi ve “kardeşim, beni Ahır Dağının zirvesinde
nereye kadar gidebilirsen, oraya götür” dedi ve zaman kaybetmeden taksiye
bindi. Taksi şoförü gidebildiği yere varınca, tarihçi parasını vererek, zirveye
doğru tırmanmaya başladı. Öyle bir yere vardı ki Kahramanmaraş’ı kucağına almış
olan Ahır Dağı’nda, henüz yaprakları bitmemiş, hatta dallarının ucunda bir iki
tane sarı alıcın da bulunduğu ağacın gövdesine sırtını dayayarak oturdu ve
önünde uzanan uçsuz bucaksız ovanın bilinmez gizemlerindeki derin tarihi
düşünmeye başladı…