1 Şubat 2020 Cumartesi

Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Yazdı: Haydi Tayyip!

Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma
           
 Öyle zannediyorum ki, bendenizi tanıyan herkes, inandığım konularda nasıl yazdığımı, nasıl konuştuğumu; “gelenin keyfi için” geçmişe kalkıp sövmediğimi, inandıklarımı yazdığımda veya konuşmalarımda “levmete lâim”i asla dikkate almadığımı bilirler; böyle olduğum için de elli yıllık akademik hayatımda bu kabil davranmalarımın ceremesini nasıl çektiğimin şahitleridirler…

            Peşinen belirtelim ki bu davranışlarımızın ürünü olarak aldığımız cezalardan ötürü de hiç mi, hiç pişman değiliz.
            Kırk seneden fazladır tanıdığım, bir teşehhüd miktarı kadar da olsa beraber görev yaptığımız Tayyip Erdoğan Bey’i zaman zaman bazı icraatlarından dolayı eleştirmişimdir. Yaptığımız bu eleştirilerden dolayı da asla pişman değilim. 
             İmdi;      لكل مقام مقال
            İslâm dünyasının bugünkü durumunu göz önüne getirdiğimizde, maalesef “Müslümanların problemleri”ni onun kadar açık ve net bir şekilde dile getiren/getirebilen ikinci bir “Müslüman lider” tanımıyoruz! 
            Dünyayı kan gölüne çevirip, o şekilde tatmin olmayı hedefleyen, inandığını söylediği Hz. İsâ’nın kemiklerini sızlatan ve bu fiili ile Yahudi Siyonistlere köle olan “çakma Yahudi Haçlısı” Trump’ın gözlerinin içine baka baka Filistin’de icra etmeye çalıştığı siyasi cinayeti tel’in eden Tayyip Bey’den başka bir tek Müslüman Devlet başkanı var mı? 
            Moğol kâfirlerinin İslâm dünyasını işgal ettikleri günlerde, bu kâfir Moğol ordularını Bağdad’a davet eden “Müslüman(!) Vezir” İbn Alkamȋ’nin yaptığı ile günümüz Müslüman(!) devlet başkanlarının, Hıristiyan mı, Yahudi mi olduğu belli olmayan Trump’ın “Hazır ol!” komutuna, “emredersin komutanım!” deyip onun ve onun dindaşı olan Netenyahu canisinin emrine koşmaları arasında bir fark var mıdır?
            Maalesef günümüz “İslâm Dünyası” tıpkı o meş’um Haçlılar zamanına benziyor! O gün nasıl Müslümanlar paramparça olmuş birbirleriyle savaşırlarken, onların bu parçalanmışlıklarından istifade eden Batılı istilacılar/Haçlılar[1]da Müslümanların topraklarını işgal ediyor, Müslümanları katliama tabi tutuyorlar idiyse, bu gün de buna benzer olaylarla karşılaşıyoruz! Günümüzde, Şam yakınlarında bulunan, 1200 yıldan daha fazla bir tarihe sahip olan güzelim Müslüman Ma’arratu’n-Nu’manşehri Haçlılar tarafından nasıl talan edilip soykırıma tabi tutulmuşsa, bugün de sözüm ona Müslümanlar tarafından yağma ediliyor, Batı’nın kölesi Esed’in, Deaş’ın bombaları altında yıkılıyor, yakılıyor; çocuk ve kadınlarsa, kan ağlıyorlar… Bunları siz Müslümanlar seyrediyorsunuz. Asırlar önce Haçlıların Ma’arratu’n-Nu’man’da yaptıklarından bir farkı var mı, görelim:
            Haçlı komutanları Raymond’la Bohemondarasında liderlik sürtüşmesi devam ederken, Raymond1099 yılı başlarında Kudüs üzerine gitmenin planlarını yapmaya başladı. Her iki komutan 4 Ocak 1099 tarihinde anlaşmak üzere bir araya geldilerse de, anlaşamadılar. Bu arada Raymond, diğer Haçlı komutanlarını kendi tarafına çekmek için, onlara külliyetli miktarda para verdi. Raymond bu hareketiyle Haçlıların lideri pozisyonuna geçmek istiyordu. Gerçekten de bu komutanlar, hatta Raymond’un muhalifi olan Bohemond’un yeğeni bile amcasını terk edip Raymond’un safına geçti. Bu arada, daha önce Müslümanlardan alınmış alan Ma’arratu’n-Nu’mânşehrinde,aç kalan Haçlıların, Müslüman şehidlerini ateşte kızartarak yedikleri haberi geldi[2].
            “19. yüzyıl Fransız tarihçilerinden Michaud, kaleminin yazmaya bile çekindiği Haçlı mezalimini, bu seferlere katılarak yaşananları günlükler halinde kaydetmiş olanGuillaume de Tyr’den şöyle naklediyor: “Bohemond[3], yanlarında bulunan esir Türklerden birkaç tanesinin kendisine getirilmesini emretti. Önce yüksek rütbeli subaylar tarafından, yetişkin esirlerin kafaları kesildi; ardından büyük bir ateş yakılarak, parçalar hâline getirilmiş bu cesetler, büyük kazanlarda kaynatıldı. Esir çocuklar ise, kebap yapılacak şekilde, şişlere geçirildi ve ateşte kızartıldı. Bundan sonra da, bulacakları bütün Türkleri bu şekilde yemelerini emretti. Bohemond’un hizmetçileri kendilerine verilen emri aksatmadan yerine getirdiler[4].
            İçinde bulunduğumuz şu uğursuz günlerde, Müslümanların hâline bir bakar mısınız?
            Bütün İslâm coğrafyasında, Müslümanlar sersemleşmiş; Allah’ın kendilerine “imtihan için” bahşettiği petrolü hoyratça ve kalleşçe, başta ABD olmak üzere Haçlıların çocukları olan Batı ülkelerine sunuyor; onlardan satın aldıkları silahlarla, Kur’an’ın “kardeş” diye tanımladığı kardeşlerini katlediyorlar! İsimleri Müslüman olan devletlerin her birinin başında bir “küçük Firavun”, “büyük Firvavun” olan Trump’a ve onun “Haçlı dindaşı Yahudi Netanyahu”ya kölelikte yarışıyorlar!
            Ve bütün bu olaylara karşı sadece ve sadece “öz yurtlarında garip olan zavallı Müslümanlar” seslerini çıkarabiliyor, yapabildikleri tek şey olan protesto yürüyüşlerini düzenleyebiliyorlar!
 Müslüman dünya lider(!)lerindense, sadece bir tek adam sesini çıkarıyor/çıkarabiliyor ve haykırıyor:
Kudüs Kırmızı Çizgimizdir!
"Bu planla işgal edilen Filistin topraklarının ilhakı amaçlanıyor. Türkiye olarak iki devletli çözümü kabul eden ama esasta Filistin'i tümüyle yok eden ve Kudüs'ü tamamen gasp eden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz. Rabbimizin çevresiyle yani Kudüs ve Filistin topraklarıyla birlikte mübarek kıldığı Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine uzanan elleri kırmak imanımızın bir gereğidir. Şayet bugün Mescid-i Aksa'nın mahremiyetini koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kabe'ye çevrilmesini engelleyemeyiz. Hele hele şu andaki zihniyetle hiç mi hiç engelleyemeyiz. İşte bunun için Kudüs kırmızı çizgimizdir. İslam dünyasındaki ülkelerin şu atılan adım ve açıklanan metin ile ilgili tavırlarına baktığımız zaman ben halimize acıyorum. Başta Suudi Arabistan, sesin çıkmıyor! Sesin ne zaman çıkacak? Bakıyorsunuz Uman, Bahreyn aynı şekilde. Abu Dabi yönetimi bir de oraya katılıp, alkış tutuyorlar. Yazıklar olsun. Acaba o alkış tutan eller bu haince atılan adımın hesabını nasıl verecekler? 
…… İstedikleri kadar plan yapsınlar, istedikleri kadar zulüm işlesinler; Allah'ın yardımı ve vicdanlı, ahlaklı, hakkaniyetli insanların desteğiyle Kudüs davası hep ayakta kalacaktır. Bizim ayrıca Hristiyan dünyasına da bir mesajımız var. Hristiyan dünyasının buraya sahip çıkması lazım. Dikkat edin, bu işin başını çeken Sayın Trump, Hristiyan değil mi? Bu olaylar karşısında Hristiyan dünyası herhalde eli bağlı kalmayacaktır. Çünkü aynı zamanda Kudüs'te Hristiyanların da malum bir hakkı var. Onların da burada dik durması lazım. Bizim hem inancımız hem de kültürümüz gereği Musevilere karşı en küçük bir düşmanlığımız yoktur, olamaz. Biz siyonistlere karşıyız! Bizim 1967 sınırları temelinde egemen, bağımsız ve bitişik bir Filistin'in komşusu olan İsrail devletiyle de bir sorunumuz yoktur. Bizim karşı olduğumuz, İsrail yönetiminin sergilediği haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, zulüm ve kıyımdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti inancımızın ve medeniyetimizin gereğini yerine getirerek, hem Kudüs davasına hem de Filistin halkının onur mücadelesine sonuna kadar destek verecektir…. Biz Filistin ve Kudüs’e, Sultan Abdulhamid gibi bakıyoruz!
"Onun için Teröristleri Sonuna Kadar Kovalayacağız!' 
            İşte Tayyip Bey’i bunun için destekliyor, ona dua ediyoruz:
-       Haydi Tayyip, Allah yardımcın olsun!




[1]Ne gariptir ki, iki yüzyıl Müslümanları, özellikle de Türk Müslümanları katliama tabi tutmuş olan bu Haçlı canileri hakkında, okullarımızın tarih dersinde bir satırlık ders yapılmaz! Genç nesillerimiz tarihȋ düşmanlarımız olan bugünkü Avrupa devletlerinin ataları olan Haçlılar hakkında, hiçbir bilgiye sahip değiller! Bu yokluğu gördüğümüzden, büyük bir uğraşı sonunda “Haçlı Seferleri” diye bir kitap yazdık. Kitap fuarlarında, gençlerimiz naif naif “Hocam bu Haçlılar ne demektir?” diye soru soruyorlar! Bu tesbitimizle de Milli Eğitim Bakanlığımızın bu “görmezlikten gelen” tutumlarını kamu önüne sunmak isteriz…
[2]          Ayrıntılar için bk. İhsan Süreyya Sırma, Haçlı Seferleri, s. 67.

[3]          Haçlıların komutanı.

[4]          Michaud, Histoire des Croisades, s. 155.

17 yorum:

  1. Hocam ağzınıza yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Hocam bu yazıyı arapça olarak da yayımlamak lazım.

    YanıtlaSil
  3. Yine Elhamdülillah ses çıkarabilen bir liderimiz var,

    YanıtlaSil
  4. Müslümanlar görevini yaptığı sürece mutlaka zafere erecektir. Şimdi fiili duâ ve gayret zamanı... Yüreğinize, emeğinize sağlık hocam...

    YanıtlaSil
  5. Tespitler çok güzel hocam. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Allah Reise güç ,kuvvet ve uzun ömür versin
    Allah yar ve yardımcısı olsun
    Siz değerli hocalarımızdan da razı olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ALLAH REİSİMİZİ TÜRKİYENİN BAŞINDAN EKSİK ETMESİN AMİN

      Sil
  7. Söylem güzel ama eylem yok hocam, lütfen siz de aldanmayın bu söylemin güzelliği sadece müslümanların gazını almaya yarıyor zülmü ve işgali bitirmiyır. Hiç bir şeyi değiştirmiyor.

    YanıtlaSil
  8. Allah böyle cesur yürekli insanları çoğaltsın..

    YanıtlaSil
  9. Rabbim Emirel Mü'minûn gibi adaletli ve heybetli bir lidere sahip olduğumuz için sonsuz şükürler olusun... Rabbim Recep Tayyip ERDOĞAN'a sağlık sıhhat, selamet, dirayet ve uzun ömürler versin inşaallah....

    YanıtlaSil
  10. Bir yerlerde bir yanlisliklar yapılıyor Müslümanlar münafık yönetici bu ülke liderlerinin piyon olduğunu görmeli ama çözüm bir ve beraber olmadan başsız İslam alemine bir lider bulmadan geçiyor o lider var ama ...oyun büyük rabbim uyandirsin

    YanıtlaSil
  11. Bir yerlerde bir yanlisliklar yapılıyor Müslümanlar münafık yönetici bu ülke liderlerinin piyon olduğunu görmeli ama çözüm bir ve beraber olmadan başsız İslam alemine bir lider bulmadan geçiyor o lider var ama ...oyun büyük rabbim uyandirsin

    YanıtlaSil
  12. Allah CC.Hainleri EL KAHHAR İsmi şerifi ile kahreylesin amin inşaAllah bu Allah düşmanları nın haddini bildirmek artık Farz olmadımı daha ne kadar bekleyeceğiz bizler müslüman değilmiyiz bunun hesabını mahşer günü nasıl veririz bizleri samimi söylüyorum namazlarımız oruçlarımız hac larımız vallahi kurtarmaz uyanalım ümmeti muhammed.

    YanıtlaSil
  13. Sahsen icraat istiyorum nasil amerika rusya israil iran yuzumuze bakip bizi salak yerine koyup biz dostuz mutrefikiz diyip arkamjzdan bizi viruyorsa bizde ayni onlar gibi onlari vurmadan veya masa kullanip baskalarina veya birbirine vurdurmadan bunlar durmaz. Yunanli itin yaptigi gibi niye biz onlarin ayni yerde bayragini yirtamiyoruz misilleme olarak cunki bize savas acarlar diye korkuyoruz. Biz hep kiniyoruz ve yunan keferesinin yaptigini yine ayni dinden ve inanctan bunlarin birligine goya sikayet ediyoruz, adamlarda bunlar salak diyip bizimle dalga geciyordur herhalde. Kinamati birakin yarin kapimiza dayanacak karinizi kizinizi verin derlerse kiniyoruz mu diyecek acaba bu bizim yucelttigimiz siyasilerimiz. Savunmayi birakip artik dost diye bir ulke olmadigini bilerek dusmanlari bezdirebildigimiz ve ezebildigimhz kadar ezerek bunlardan kurtulmamizin vakti geldide geciyor bile.

    YanıtlaSil
  14. Değerli Üstadım,

    Sizin gibi feraset ve basiret ehli ve cesur akademisyenlerin sayısı azaldı maalesef. Ben sizinle aynı çağda yaşadığım için yinede şanslı hissediyorum kendimi. Sadece Erdoğan'ı desteklediğiniz için değil; birçok konuda yiğitçe doğruya doğru yanlış yanlış dediğiniz için ve bu uğurda bedel ödediğiniz için sizi seviyor ve ilgi ile takip ediyorum.

    Rabbim sağlık sıhhat içinde nice konuşma ve yazmalar nasip etsin değerli hocam.

    Kaleminize ve yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  15. Hocam Rabbim size ve Reise hayırlı uzun ömürler versin.Dualarınzi beklerim. Ögrenciniz olarak bize verdiğin öğütleri unutmadım İnşallah ölünceye kadarda unutmayacağım.Ellrinizden öperim. Selam ve dua ile.

    YanıtlaSil

Yazarlar