28 Ocak 2019 Pazartesi

Osmanlı Mimarisinde Ermeni Etkisi Meselesi - I

Doç. Dr. Cahit Külekçi
Tebea-i Devlet-i ‘Aliyye’den olan Ermenilerin, İstanbul’un fethinden hemen sonra devletin merkezinde iskân ettirildikleri bilinmektedir. Bu durumdan farklı olarak bazı dönemlerde Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaşamlarını sürdüren özellikle zanaât sahibi Ermeni ailelerinin de mezkûr iskân politikaları nedeniyle İstanbul’a göç ettirildiği târîhen sâbittir.
Göç ettirilme tabiri, kendi içerisinde bir tür zorunluluğu barındırsa da Osmanlı’nın söz konusu iskân politikası çerçevesinde bu durumu anlamlandırmak gerekir. Buradaki zorunluluk şehrin imarıyla ilgilidir ve devletin hizmetinde çalışması öngörülen Ermenilerin bireysel olarak tercihte bulunma hakları her zaman saklı kalmıştır.

15 Ocak 2019 Salı

İbn Haldûn'a Göre İktisat

İsmail Tanrıverdi (1)
Özet 
         Batının aydınlanma çağından yaklaşık üç asır önce yaşamış bir sosyal bilimci olan İbn Haldun ortaya koyduğu fikirlerle çağının çok ötesine dahi ışık tutmuştur. Tespitleri günümüzde bile hala birçok sosyal bilimci için yön verici konumdadır. Bu çalışmada İbn Haldun’un iktisat ve ekonomi hayatı hakkında ortaya koyduğu bazı tespitleri üzerinde durulacaktır. Devletlerin ve bireylerin temel yaşam öğelerinden olan ekonominin önemi, özelliği, unsurları İbn Haldun’un görüşleri çerçevesinde ele alınacaktır. Bu minvalde vergi sistemi, emek, kazanç yolları, piyasanın belirlenmesi, şehir hayatının ekonomiye etkisi, ticaret ve mesleki sanatlar gibi konular üzerinde durulacaktır.  
Anahtar Sözcükler: İbn Haldun, İktisat, Ekonomi, Mukaddime.

14 Ocak 2019 Pazartesi

Zulüm Gözü Kör Edince

ZULÜM GÖZÜ KÖR EDİNCE
–ATEŞ BACAYI SARDI
UYUYAN DEV UYANDI
KÖR MEDENİYETİN KAPISINA DAYANDI–
Prof. Dr. Cağfer Karadaş
Hafif güneşin kendisini gösterdiği bir öğlen vakti, bir masanın etrafına oturmuşuz, önümüze gelen çaylarımızı yudumluyoruz. O sırada televizyonda bir haber, hepimizin dikkatini çekti: Kuzey Amerika’dan kopup gelen büyük göçmen konvoyu Meksika’nın Amerika sınırına ulaşmış ve sınırı geçmek için hücum ediyorlar var güçleriyle. Çullanıyorlar demir bariyerlere… Aşmak için engelleri, her yolu deniyorlar… Amerikan güçleri de ellerindeki bütün modern silah, araç ve gereçleri kullanarak gözünü karartmış koca kitleyi durdurmaya çalışıyorlar. O sırada sınırı henüz geçmiş bir baba ve henüz yedi yaşındaki kız çocuğunu Amerikan güçleri tutuklamışlar. Çocuk günlerdir yaşadığı açlık ve bitkinliğin etkisiyle hayata gözlerini yummuş. Amerika tarafından yapılan açıklama, çocuğun böbrek yetmezliğinden öldüğü. Gayr-i resmi açıklama ise çocuğun aşırı sıvı kaybının yol açtığı ani kalp durmasısonucu öldüğü. Çocuk mu öldü, insanlık mı? Varın siz düşünün! Düşünmeye ne gerek, her şey o kadar açık ki! Ama modern dünyanın umurunda mı? Bir çocuk ölmüş böbrek yetmezliğinden ya da kalp durmasından… Kime ne?! Nasıl olsa yollar yürünmekle aşınmaz… Tramp tramp tramp… 

13 Ocak 2019 Pazar

Habakkuk Kitabındaki Hz. Muhammed (sa) Müjdesi


İşte Peygamber Habakkuk'tan Efendimizin (sa) gelişinin müjdesi:

Tanrı Teman'dan,
Kutsal Ruh (Hz. Muhammed) Paran Dağı'ndan geldi. (Salat)
Görkemi kapladı gökleri,
O'na sunulan övgüler (hamdı) dünyayı doldurdu.

Güneş gibi parıldıyor,
Elleri ışık saçıyor.
Gücünün gizi ellerinde.
Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra,
Ardısıra da ölümcül hastalıklar.
Duruşuyla dünyayı sarstı,
Titretti ulusları bakışıyla,
Yaşlı dağlar darmadağın oldu,
Dünya kurulalı beri var olan tepeler O'na baş eğdi.
Tanrı'nın yolları değişmezdir.
Kuşan çadırlarını çaresizlik içinde gördüm,
Midyan konutları korkudan titriyordu.
(Kitabı Mukaddes / Habakkuk Kitabı)

Not: Tevrat'ta İsmail (as) peygamberin yerleştiği yer Paran olarak geçer. 

Sakar ne demektir?

Sakar'ın cehennemin adlarından biri olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Türkçe'deki sakar ise eli ve ayağı ile sık sık kazalar yapan kimse anlamına gelir. Peki bu sakar'ın cehennem ismi olan sakar ile bir alakası var mıdır? Mümkündür. Me'va (düzgünce gidilen) cennetine karşı, sakar (düşüp kalkan, yuvarlanan, bir türlü yolunu bulamayan) cehennemi...

Dede Korkut kitabında SAKAR alnında uğursuzluk nişanı bulunan kişi, uğursuzluk ile damgalanmış kişi anlamına gelir. Cehennem sakarından uzak bir mana değil.

Sakar ile ilgili başka açıklamalar da mevcut. Arapça'daki ve Kuranda geçen şekli (سقر). Ancak (صقر) şeklinde de söyleniyor. Sad ile olanı Şahin/Atmaca kuşu anlamına gelir. Sin ile olanı ise yakıp kavuran, eriten ateş anlamınada kullanılıyor.

Sakara cehemmen manasını Kuran kazandırmış olabilir. Çünkü ayette. (سأصليه سقر وما أدراك ما سقر لا تبقي ولا تذر لواحة للبشر) denilmiştir. Yani "Ben onu Sakar'a ulaştıracağım. Onun ne olduğunu biliyor musun? Onu ne bırakır ne de vazgeçer. (Yakıp yıkar anlamında). O insan derisini kavurup eritir." Ayette de görüldüğü gibi sakar önceden Peygamber ve kuşağının bildiği bir kelime değildi yani.

Sakar Arapça'da hileci, düzenbaz, anlamında da kullanılmıştır. Bu yüzden eski Türkçe'deki uğursuz manasından uzak değil.

Sakar ile ilgili bir başka açıklama da şudur: Onun kafası atmayacaya benzeyen bir cehennem zebanisi olduğu söylenmiştir. Kadim Mısır inançlarında da kafası kartala benzetilen bir cehennemin tanrısı betimlenmiştir.

1 Ocak 2019 Salı

Paranoyak Erkek

Prof. Dr. Cağfer Karadaş
Bağırarak uyandı. Yatağın içinde oturdu. Her tarafını ateş basmıştı. Kışın soğuk havasında buram buram terliyordu. Onunla birlikte eşi de uyanmıştı. Bir büyük suç işlemiş gibi başını öne eğmiş, derin bir pişmanlık içinde sürekli iç geçiriyordu. Kafasını hafifçe kaldırdı birden yanında bir kadın gördü. Hemen geriye doğru sıçradı, yataktan çıktı, ayağa kalktı. Yalvarır gibi bir sesle karısıyla konuşmaya başladı.

Yazarlar