20 Ağustos 2019 Salı

Cemaat

Ebû Ömer b. Dâvud
Ülkemizde dini ile iyi kötü barışık olup cemaatlerin rahle-i tedrisinden geçmeyen az insan vardır. Bazı cemaat mensupları devamlı arayış içerisindedirler. Oradan oraya gezer dururlar. Son durakları ateizm olanlar bile vardır. Kendisine bir durak bulamadan arayışlarına devam edenler de…
Cemaatlerin tipik özelliklerinden biri bağlılarından mutlak itaat istemeleridir. Sorgulama ve soru sorma cemaat mensuplarından beklenen bir şey değildir. Mürit gözlerini liderine diken ve onun emrini bekleyen kişidir.
Müritlik itaat ister. Anlatılanları ya da verilen görevi sorgulamak müritliğin tabiatına aykırıdır. Mürit olmak başkasının anlama kapasitesine mahkûm olmaktır. Sizin düşünemediğinizi ya da düşünemeyeceğinizi başkası düşünür, anlamadığınızı ya da anlayamadığınızı başkası anlar. Bu itaat, teslimiyeti, anlaşılamayanı ve hataları tevili gerektirir.
Cemaat olgusu FETÖ üzerinden çok tartışıldı. FETÖ, iktidarla kavga edinceye kadar ülkemizde diğer cemaatler gibi, hatta onlardan çok daha fazla meşru kabul edilen bir cemaatti. Öyle ki cemaat kavramı tek başına kullanıldığında FETÖ anlaşılırdı. Ne zaman iktidar ile kavga edip ihtilale kalkıştı ise o zaman eleştirilmeye başlandı. Aslında söyledikleri, anlattıkları ve kavramları diğerlerinden farklı değil… Mantık, aynı mantık… İnsanları sorgulayamaz ve eleştiremez hale getirmek…
Cemaatler insanları itaate davet ederken kullandıkları zeminlerden birisi tarihtir. Bugün yapılamayanları tarih üzerinde yaptırmak kolay. Nitekim Allah'ın veli kulları oldukları iddia edilen kişilerin kerametleri hep onların vefatından sonra anlatılır. Artık işin hakikatini gidip soracak muhatap yok nasıl olsa… Abdülkadir-i Geylani, yediği tavuğa emretmiş de tavuk kalkıp yürümüş… Bunu liderlerinden okuyan ya da dinleyen binlerce insan gözüyle görmüş gibi inanıyor.
Aslında bu hikâyeleri anlatmanın önemli bir sebebi var. Müritlerin itaatini başkalarının kerametleri üzerinden devam ettirmek… Kerameti anlatıp insanları kendisine itaate davet eden kimse, “Sen başkasının kerametini bırak da sende ne keramet var?” diye soru sormuyor. Zaten sorsa da cevap alamaz. Çünkü mukadder bu soruların cevapları da üretilmiş. Keramet gösteren bunu bilmez gibi… Ama anlattıklarının çoğu bal gibi biliyor.
Müritlerin şeyhler için getirdiği önemli avantajlar var. Bir kere herhangi birisinin söyleyeceği sözleri sözleri çok büyük önem kazanıyor. Yalan ve yanlışları görünmez oluyor. Konumunu dilediği şekilde ranta çevire biliyor. Bu özellik hemen hemen bütün cemaatler için geçerlidir.
Cemaatlerin liderleri için kullanılan, önemli bir kısmı tarihte ihdas edilmiş kavramlar var. Bunlar çok işlevsel… Modası geçmiyor. Mehdi, kutub, gavs gibi… Adamın gavs olduğuna inanıyor müritleri… Kimse de kalkıp nasıl gavs olunur, bunun dindeki yeri nedir diye araştırma gereği duymaz.
Cemaat kavramı, birlik ve beraberliği ifade eden bir kavram olmasına rağmen memleketimizde bölücülük yapmak için kullanılan bir kavram haline gelmiş durumda… Çünkü her cemaat kendi tabilerinin dışında kalanları sapkın olarak görüyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar