12 Ekim 2025 Pazar

Rahmân’a Adanmış Sessizlik: Hz. Meryem’in Sessizliğine Giden Yol

RAHMÂN’A ADANMIŞ SESSİZLİK: 

HZ. MERYEM’İN SESSİZLİĞİNE GİDEN YOL

Doç. Dr. Abdurrahim KAPLAN 

1. Hz. Meryem’in Kur’ân’daki Konumu ve Seçilmişliği

Hz. Meryem, Kur’ân-ı Kerîm’de adı açıkça anılan tek kadındır. Onun ismi otuz dört kez doğrudan, bir kez de zamirle birlikte zikredilmiştir. Bu tekrarlar yalnızca bir şahsın adı değil, aynı zamanda ilahî bir vurgunun, örneklik misyonunun göstergesidir. Kur’ân ve hadislerde en fazla övgüye mazhar olmuş kadınların başında gelen Hz. Meryem; iffet, takvâ, ismet, sabır ve teslimiyet gibi birçok üstün erdemi kendinde toplamış seçkin bir şahsiyettir. Ona atfedilen “Betûl” sıfatı, onun dünyadan yüz çevirip Allah’a yönelişini, manevî saflığını ve dünyevî kirlerden korunmuşluğunu ifade eder.

9 Ekim 2025 Perşembe

Bir “Vefâ-Nâme” Denemesi


BİR “VEFÂ-NÂME” DENEMESİ

Doç. Dr. Cuma Karan

        Günümüzün hızla tüketilen ilişkilerinde, vefa denilen temel ahlakî kavram da neredeyse nostaljik bir kelimeye dönüşmüştür. İnsanlar birbirlerine karşı güzel meziyetleri dile getirmekten çekinir, dile getirdiklerinde de çoğu kez riyakârlıkla itham edilirler. Oysaki hakkı teslim adına bir hakikati, bir güzelliği dile getirmek gayet makul olmalı. Hatta “Vefâ-nâme” adıyla belki de yeni bir kavram ve dolu bir içerikle bu güzellikler sürekli güzel bir adet olarak dile getirilmeli. Bizim bu yazı ilk olsun diyelim. Zira vefâ-nâme hayatta olan bir insana teşekkür olduğu gibi diğer insanlar için de örnek olur. Nasrettin Hoca’nın meşhur fıkrası bu noktada manidardır:

23 Eylül 2025 Salı

Cahiliye Düzeninin Evrensel Formülü: Temizleri Dışla

 

Cahiliye Düzeninin Evrensel Formülü: Temizleri Dışla

Abdurrahim Kaplan[1]

Cahiliye kavramı, İslam öncesi Arap toplumunu tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde ise bu kavram, insanlık tarihinin farklı dönemlerinde ve farklı coğrafyalarda ortaya çıkan, benzer zihniyet kalıplarıyla karakterize edilen karanlık bir ahlaki ve toplumsal çürüme halini ifade eden evrensel bir metafor haline gelmiştir. Bu zihniyetin temel işleyiş prensibi şu evrensel formülde özetlenebilir:

5 Ağustos 2025 Salı

Çağının Belirlenimleri ve Algıları Işığında Hz. Muhammed’in Yaşam Öyküsü -Mekke Dönemi-


Çağının Belirlenimleri ve Algıları Işığında Hz. Muhammed’in Yaşam Öyküsü -Mekke Dönemi-

Yazar: Nahide BOZKURT

Ankara Okulu Yayınları, s.s. 155

25 Temmuz 2025 Cuma

Endülüs: İslam’ın İhtişamı, Müslümanların Mahzuniyeti


ENDÜLÜS 

İSLAM’IN İHTİŞAMI, MÜSLÜMANLARIN MAHZUNİYETİ

Prof. Dr. Abdulkadir Macit

 

Mahmut Derviş’in “onbir yıldız” divanında,

“Beş yüz yıl geçti ve bitti, lakin kopamadık birbirimizden,
İşte burada, mektuplaşmalarımız bitmedi,
Ve savaşlar, bahçelerini değiştiremedi Gırnatamın,
Elbet bir gün geçerim sokaklarından…” dediği Endülüs’ten geriye ne kaldı pekiyi?

Derviş bu soruya da şöyle cevap veriyor:

“Ezgilerinde geçmezdim şarkıcıların, ezgisiydim
Şarkıcıların, Atina ve Pers antlaşması misali,
Garbın Şark ile sarılması, yek cevhere giderken,
Dükkanlarda satılan Şam kılıçlarından
Yeniden doğayım diye, sımsıkı sarıl bana.
Zira kalmadı benden geriye,
Eski bir zırh, altınla süslenmiş bir eyerden gayrısı.
Kalmadı benden geriye, İbni Rüşd’e ait bir el yazması,
Güvercin Gerdanlığı ve tercümelerden gayrısı” …

24 Temmuz 2025 Perşembe

Canlılarda İnce Ayar

CANLILARDA İNCE AYAR

Celil ÇELİK

      Canlı organizmaların yapısal, kimyasal ve genetik düzeyde işleyişleri incelendiğinde, yaşamın sürdürülebilirliği için, çok sayıda koşulun eşzamanlı ve uyumlu bir şekilde karşılandığı görülür. Bu durum, biyolojik sistemlerde de ince ayarın geçerli olduğunu ve yaşamın rastlantılarla açıklanamayacak kadar karmaşık ve düzenli olduğunu gösterir.[1] Her canlı, bir mühendislik harikasıdır. Her canlı, bir sanat harikasıdır.

15 Temmuz 2025 Salı

Evrende İnce Ayar

EVRENDE İNCE AYAR

Celil ÇELİK

      Yaşamın var olabilmesi için evrenin belirli koşulları karşılaması gerekir. Bu koşullar, olağanüstü derecede olasılık dışıdır. Bunlar salt şansa atfedilemez. Eğer bu koşullar çok az bile değişseydi, evrenin yapısı tamamen farklı olur ve yaşam imkânsız hale gelirdi. Bu da fiziksel sabitlerin ve koşulların son derece hassas bir şekilde ayarlanmış olduğunu gösterir.[1] Evrende gözlenen ince ayar, sadece Yüce Allah’ın kudreti ile açıklanabilir. İnce ayar örnekleri sayısızdır. Sıkça verilen örnekler aşağıya çıkarılmıştır.

4 Haziran 2025 Çarşamba

Bihâferîd b. Mâhfervedîn: Hayatı, Görüşleri ve Tarihî Etkisi


Bihâferîd b. Mâhfervedîn: Hayatı, Görüşleri ve Tarihî Etkisi

Ahmet Gülümser

İslam tarihinin erken dönemleri sadece siyasî ve askerî mücadelelerin değil, aynı zamanda farklı halkların dinî, kültürel ve ideolojik olarak İslam’la karşılaştığı çok katmanlı bir dönüşüm sürecinin tanığı olmuştur. Bu sürecin en dikkat çekici örneklerinden biri, İran’ın doğusunda ortaya çıkan ve İslam ile Mecûsîlik arasında sentez arayışına giren halk hareketleridir. Bu hareketlerin başında, VIII. yüzyılda Horasan bölgesinde ortaya çıkan Bihâferîd b. Mâhfervedîn’in öncülük ettiği dinî-sosyopolitik isyan yer alır. Bihâferîd, klasik kaynaklarda hem bir dâî hem de bir halk önderi olarak anılmakta; geliştirdiği fikirler ise İslamiyet’in henüz tam anlamıyla kökleşmediği bir coğrafyada Mecûsî gelenekle İslami öğeleri harmanlayan bir yapı arz etmektedir.[1] Onun hareketi sadece dinî yönleriyle değil; aynı zamanda dönemin mevâlî politikaları, Arap olmayan halklara yönelik ayrımcı uygulamalar ve Mecûsî din adamlarının nüfuz kaybı gibi yapısal dönüşümler açısından da önemlidir.[2]

Bihâferîd b. Mâhfervedîn’in Hayatı, Görüşleri ve Etkisi


BİHÂFERÎD B. MÂHFERVEDÎN’İN HAYATI, GÖRÜŞLERİ VE ETKİSİ

Mustafa Erdemir

Abbâsî Devleti’nin kuruluş sürecinde, Ebû Müslim el-Horasânî’nin etkin olduğu dönemde Bihâferîd b. Mâhfervedîn isimli bir şahsiyet ortaya çıkmıştır. Hakkında çok fazla bilgi bulunmamakla beraber Nîşâbûr’un Havâf (خواف) bölgesine bağlı Serâvend (سراوند) adlı kasabada zuhur eden Bihâferîd’in aslen Zûzen (زوزن) halkından olduğu rivayet edilmiştir. Hayatının erken dönemlerinde Çin’e gitmiş ve orada yedi yıl ikamet ettikten sonra memleketine dönmüştür. Dönüşünde yanında ince ve yumuşak bir yeşil gömlek getirmiştir. Mecûsî din adamları arasında nübüvvet iddiasında bulunmuş ve onların birçoğuna muhalefet etmiştir.[1]

3 Haziran 2025 Salı

Kadınların Bayram Namazına Katılmaları

KADINLARIN BAYRAM NAMAZINA KATILMALARI

Dr. Selahattin YILMAZ[1]

         Hadis kitaplarında kadınların bayram namazına gelmeleri ile ilgili birçok hadis rivayet edilmektedir. Cabir b. Abdullah ve İbn Abbas’tan yapılan rivayetlerde ise Resulullah (s.a.s) bayram hutbesi için ayağa kalkar, müminlere dönüp hitap ederdi. Ardından cemaatin kalabalığı sebebi ile arkada bulunan kadınların işitmemiş olma durumunu göz önüne alarak, hutbeden aşağı inip, erkeklerin saflarını yara­rak bayanlar kısmına gelir ve onlara da hitap eder, vaaz edip nasihatte bulunurdu.[2] Bayanlar erkeklerin ardında durduklarından Resulullah (s.a.s)’in sesini pek duymadıklarından, Resulullah (s.a.s) özel olarak bayanların yanına gelip hutbe vermiştir. Bu incelik ve hassasiyet eğitim ve rehberlik konusunda erkek ve kadının birbirinden ayrılmayacağını, kadınlara mahsus yerlerde eğitim yapılabileceğine işaret etmektedir.

Yazarlar