Cağfer KARADAŞ
Kur’an-ı Kerim’de 25 peygamberin kıssası zikredilmektedir. Bu kıssaların dinî, ahlakî ve içtimaî birçok hikmetinin olduğu sahabeden beri kabul edilen bir gerçektir. Nitekim Yüce Allah’ın “Yemin olsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır” (Yusuf 12/111) buyruğu bu tespitin doğruluğuna işaret etmektedir. Kıssaların hikmetlerini İmam Mâtürîdî, A’raf Sûresinin 127. ayetinin tefsirinde sekiz maddeyle açıklamıştır. Bendeniz de bin yıl önce ortaya konulmuş bu değerli bilgileri tasvirî olarak ve kendi ifadelerimle güncele taşımanın iyi bir iş olacağını düşündüm.
İşte İmam Mâtürîdî’nin sıraladığı kıssalara dair sekiz hikmet:
1. Son Peygambere delil: Bu
kıssaların zikredilmesinin öncelikli hikmeti son peygamber Hz. Muhammed
Mustafa’nın (sav) peygamberliğine delil olsun diyedir. Çünkü Kur’an’da bulunan
bu kıssaların benzerleri önceki ilahî kitaplarda farklı dillerle yer almıştır.
Peygamberimiz bu dilleri bilmemesine rağmen Kur’an vahyi yoluyla kendisine
bildirilen bu kıssaları sahih bir şekilde muhataplarına bildirmiştir. Bunun
anlamı Kur’an-ı Kerîm beşer anlatısı değil, ilahî bir kitaptır; Peygamberimiz Hz.
Muhammed Mustafa da gerçek bir peygamberdir.
2. Gerçek hikâye örneği: İnsanlar
tabiatları gereği eski hikâyeleri ve haberleri dinlemeye yatkındırlar. Hatta
böyle hikâye ve haber bulamadıklarında kendilerinin birtakım hikâyeler kurgulamaları
bile söz konusudur. Hem gerçek hem edebî hem de ibret dolu bu kıssaların Kur’an’da
anlatılması insanın bu tabii ihtiyacına cevap niteliğindedir.
3. İbret sahneleri: Geçmişteki kavimlerin
peygamberlerini yalanlamaları, bozgunculuk yapmaları ve büyüklenmede
bulunmaları sonucu başlarına gelen bireysel ve toplumsal felaketleri Hz.
Peygamber, bu kıssalar yoluyla muhataplarına anlatmış ve bunlardan ibret alarak
inkâr, isyandan ve bozgunculuktan vazgeçmelerini tavsiye etmiştir. Bu tavsiye
bugün için geçerli olduğu gibi, kıyamete kadar da geçerliliğini sürdürecektir.
4. Müşrik kavme uyarı: Bu kıssalar geçmişteki
kavimlerin peygamberlerine, peygamberlerin de kavimlerine nasıl muamele
ettiğini müşriklere duyurmak ve Hz. Peygamber’e ve inananlara yönelik kötü
muameleden kaçınmaları hususunda onlara uyarıda bulunmak içindir. Sözgelimi Fil
Suresinin indirilişi Mekkeli müşriklere bir uyarı mahiyetindedir. Nitekim taştan
ve topraktan cansız varlık olan Kabe’yi Ebrehe ordusuna karşı koruyan Yüce
Allah, etten ve kandan canlı varlık olan Peygamberini elbette müşriklere karşı
koruyacaktır (bk. Te’vilâtü’l-Kur’ân Fil Suresi Tefsiri).
5. İnsan peygamber: Hz. Peygamber’in
muhatapları olan Mekkeli müşrikler insan cinsinden peygamber olamayacağını iddia
ediyorlardı. Bu kıssalar, ilk insan Hz. Âdem’den itibaren bütün peygamberlerin insan
cinsinden olduklarını duyurmakta ve müşriklerin “melek peygamber gelseydi”
şeklindeki isteklerinin anlamsızlığını ve gerçek dışılığını bildirmektedir.
6. Doğru ve dürüst geçmiş örneği: Müşrikler
Hz. Peygamber’in davetine karşılık “biz atalarımızı böyle bulduk ve onların
yolundan gidiyoruz” diye cevap veriyorlardı. Bu kıssalar, müşriklere
geçmişlerinin sadece puta tapan, inkârcı ve isyankâr atalardan ibaret olmadığı,
aksine ataları içinde peygamberler gibi yüksek ahlaklı, seciyeli ve örnek
kişilik sahibi kimselerin bulunduğu gerçeğini bildirmektedir.
7. Güzel ahlak örneği: Bu kıssalarda
iyilerin ve kötülerin tarih boyu mücadeleleri dile getirilmekte, insanların nasıl
iyiliğe teşvik edilip kötülükten sakındırılacağının en güzel yöntemleri ve
yaşanmış örnekleri anlatılmaktadır. Bu örnekleri dikkate almak ve tecrübeleri
hayata aktarmak hem şimdinin hem de geleceğin iyi ve güzel olmasını
sağlayacaktır.
8. Geçmişi hayırla yâd etme: Bu kıssaların
anlatılmasının en önemli hikmetlerden birisi de geçmişi hatırlamanın, saygı
duymanın, hayırla yat etmenin ne kadar önemli olduğudur. Ayrıca bizler kendi
zamanımızda iyi ve hayırlı insanlar olduğumuz takdirde gelecekte yaşayanlar da
bizleri aynı şekilde hayırla yâd edeceklerdir.
Sonuç olarak geçmişin tecrübe birimi
olmadan ve ondan yararlanmadan geleceğin planlanması ve yüksek hedeflerin
oluşturulması mümkün değildir. Bu
kıssalar, işte bu tarihî tecrübe birikiminin önemini anlatmakta ve geçmişte
yaşanmış olayların bugüne ve yarına nasıl bir etkisinin olabileceğinin ipuçlarını
vermektedir. Bu yüzden Kur’an kıssalarını okurken onları sadece hikâye olarak görmek
doğru değildir. Aksine kıssaların itikadî, amelî ve ahlakî boyutlarının yanı
sıra sosyolojik, psikolojik ve estetik yönlerinin de bulunduğu gerçeği dikkate
alınmalıdır. Ancak bu şekilde kıssalardan tam olarak ibret almak, istifade etmek
ve yaşanan hayata örnek sunmak mümkün olur.
16 Muharrem 1444
/ 3 Ağustos 2023
Emeklerinize sağlık hocam. İnanmak isteyenler için yer gök ayetler ile dolu, lakin inanmaya gönlü olmayanlara bahane çok. Rabbim bizleri gençliğimizi ve gelecek nesillerimizi Hz. İbrahim a.s.duasındaki namazı dosdoğru kılanlardan, Allah a inanıp inanda sebat edenlerden eylesin. Hürmetlerimle...
YanıtlaSil