2 Nisan 2020 Perşembe

Corona’nın Düşündürdükleri

Dr. Öğr. Üyesi İbrahim BARCA
Bugünlerde herkes herkesten zorunlu olarak kaçıyor, hâlbuki önceleri herkes herkes için yaşıyordu ve herkes kimseler olmadan bir hiç hissediyordu kendisini. Adeta bir anda herkesin kesliğini aldı götürdü Corona. Bir bela ve ceza mıdır yoksa bir nimet midir diye felsefi ve teolojik şerhler yapıladursun Corona denilen o küçük varlık, tüm dünyayı bugünlerde çok büyük kaygı ve korku denizine ğark etti. Bundan önce sadece belli bir kesime uğrayan, imanlı ve imansız sadece fakirleri ve mazlumları kuşatan korku ve kaygı histerisi Corona ile artık imanlı ve imansız zenginlere ve zalimlere de musallat oldu. Corona karşısında bundan gayrı herkes eşittir. Corona öyle görünüyor ki bir başlangıçtır ve bir dönemin sonunun habercisidir. Birçok yalan ve sahte putları yıkacaksa da insan için yeni yalan ve efsaneleri de beraberinde getirebilir. Umulur ki insan akletsin de kendi elleri ile imal ettiği fani ve bencil karakterinin beslediği modern ve postmodern putlara da inanmayı terk etsin.

Corona insan kaynaklıdır, insanın ellerinin ürünü ve yapıp ettiklerinin sonucudur. Modern ve hatta postmodern bir yapısı vardır. Zamanın insanı gibidir. İnsanın diğer insanlar, canlılar ve doğa hakkında işlediklerini ve yaptıklarını insan hakkında işlemekte ve yapmaktadır. İnsanın yarattığı ve ortaya koyduğu bencillik ve benperestlik kaynaklı vahşetin ve zulmün doğadaki yansımasıdır. İnsan etkisine tabiatın verdiği tepkidir. Acı da olsa tabii adalet gereğidir. Bu yüzden Corona’nın yenilmesi gibi bir retoriğin dillendirilmesi, meselenin anlaşılmadığını veya anlaşılmak istenmediğini göstermektedir. Asıl yenilmesi gereken acımasız, müsrif, saldırgan, bencil ve benperest insan ve onun bu özellikteki tavır ve davranışlarıdır.  Bu yüzden bir başlangıç olan bu virüsün ve bu virüsün habercisi olduğu diğer afat ve belaların ne denli insan kaynaklı olduğunu bilmek, anlamak ve bunu izale etmek gerekir. Bu meyanda insan üzerine, insanın hak ve sorumlulukları ile özgürlükleri hakkında yeniden düşünmek, kabul edilen yanlışları görmek ve bu meyanda yeni düşünceler ortaya koymak ve yeni düzenlemeler yapmak gerekir belki de.  
Corona’nın tüm dindarlara ve dinsizlere verdiği bir mesaj var ki bunu iyi bellemek lazımdır. Şeyh Sadi Şirazi’nin de dediği gibi insanlar bir bedenin azaları gibidirler. Bir uzuvda meydana gelen rahatsızlık diğer uzuvlara da sirayet eder. Corona bugün herkesi etkilemektedir. Oysa önceleri başkalarının düçar oldukları olumsuzluklardan etkilenmeyen bencil ve benperest bir çokları hadsiz bir biganelik ve kayıtsızlık hali içinde idi. Corona ise herkesi tehdit etmekte ve bu yüzden herkes kendisini bir kes gördüğü için korkmakta ve tedirgin olmaktadır. Hâlbuki herkesin herkesi Corona yüzünden terk etmek zorunda olması kimsenin kes olmadığını ortaya koymuştur. Herkes fanidir, fena mührünü taşıyan herkesin korku ve kaygıları da fanidir. Fakat bu korku ve kaygıların sebebi fani olan insan olmamalıdır. Aksi takdirde fani olan insana beka yoktur. Zira beka, fenayı fena, bekayı beka bilene verilen bir ödül ve maverai bir adaletin gereğidir.  
Sonuç olarak Corona, fani bencil ve benperest insanın beka iddiasının ve bu yanlış inancının bir neticesi olsa gerektir. Fani olup da beka iddiasında bulunan insanın bencilliği ve benperestliği devam ettikçe yeni virüsler ortaya çıkacak ve bu yeni virüsler de ha bire mutasyon geçirerek varlığını sürdüreceğe benziyor. 


1 yorum:

  1. Farklı bir bakış açısıyla pandemik bir hastalığın insanlar üzerindeki tesirini ele almışsınız. Tebrik ediyorum. Bana göre;girmiş olduğumuz altın çağ döneminin daha ilk halisünasyonlarının başlangıcıdır. Yönetici ve kanun koyucuları ile birlikte buna ortak olmuş kesimlerin kefareti ödenmedikçe, yeni yeni pandemilere hazır olmalıyız. Kalın sağlıcakla... Ergin Güven-Bitlis

    YanıtlaSil

Yazarlar