4 Temmuz 2021 Pazar

İslam'da Siyasi Güç Kavramı Üzerine


 

İSLAM'DA SİYASİ GÜÇ KAVRAMI ÜZERİNE

Mustafa AK[1]

Az çok lise okuyan herkes İbn-i Haldun’u duymuştur. Sosyolog ve tarihçi. Müslümanların yetiştirdiği önemli âlimlerden birisi. Kitabı bile var hatta. Kitabü’l İber yani İbretler kitabı. Asıl şöhret kitapta değil giriş kısmındadır. Mukaddime diye meşhur olan bu kısım asıl kitabın adını unutturmuştur. Bu kısmın özelliği şudur: İnsanlara ve devletlere hayat reçetesi sunar. Kalıcı olmasının sebebi budur. İslam tarihçisi Adnan Demircan’ın Hilafetin Hikâyesi isimli kitabı da bu şekilde Giriş kısmı güçlü olan kitaplardandır. Hatta ünlü yazarların yazmakta en çok zorlandıkları kısmın giriş kısmı olduğu belirtilir ki bu da gayet doğaldır. Bu eserin giriş kısmını okuyanlar aslında, eserin genelinin vermiş olduğu mesajı net olarak alabileceklerdir. Bu kısımda işlenen Siyasi güç kavramına dair olan kısımları mevzunun ve olayların gerekliliği üzerine aktarmak istiyorum. Yazarın bu alanla ilgili onlarca akademik çalışması olduğunu belirtmek isterim.

              

Giriş kısmı “İnsan yöneten ve yönetilen bir varlıktır” parolası ile başlıyor. “İnsanoğlunun sosyal ilişkilerini adalet zemininde gerçekleştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Aksi takdirde gücü elinde bulunduran ve daha güçlü olanın zalim olması kaçınılmazdır. Gücün ölçüsüzce ve ahlaki ilkeler gözetilmeden kullanılması birey ve devlet için de sorunludur. Zira dünya tarihi gücün ölçüsüzce kullanımının doğurduğu büyük sorunlarla doludur. Din her zaman zulüm yapanların kullanmak istedikleri önemli bir kurum olmuştur. Doğunun kaynaklarını sömürmek isteyen Batılılar dönemin papalarından büyük destekler görmüşlerdir.                                                     

 Özetle güç kavramının ele alındığı benzeri görüşlerin ileri sürüldüğü giriş kısmının ardından Hilafet makamının tarihi süreçte ne anlama geldiği ve geçirdiği değişimler ele alınıyor. Eserin en önemli özelliği yazarın geldiği düşünce geleneğini de sorgulamak suretiyle bilimsel bir bakış ortaya koymasıdır. Kısaca tarihçiye düşen fotoğrafı bütün yönleriyle çekme görevini yerine getirip meseleyi analiz ediyor. Ama yorumu okuyucuya bırakıyor. İster fotoğrafa tek yönden bak ister bütünü gör. O taraf okuyucunun meziyeti. Adnan Demircan’ın Hilafetin Hikâyesi kitabı bu yıl çıktı ve okurlarını bekliyor. İlgilisine duyurulur.

 

 

 



[1] Bozkır Anadolu İHL Tarih Öğretmeni, mstfknyali@gmail.com


0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar