Mustafa AK
Müslüman olan ilk Türk devletinin Bulgarlar mı yoksa Karahanlılar mı olduğu hep tartışma konusu olmuştur. Biz bu meseleye girmeden İtil yani Volga Bulgarları ile ilgili ünlü Arap gezgin İbn Fadlân’ın hatıralarını aktaracağız. Bu konuyla ilgili hem önemli çalışmayı Ahmet Yesevi dizisine danışmanlık yapan hocam Sefer Solmaz kaleme almıştır.
Bulgarlar
İslam’ı savaş yoluyla kabul etmemişlerdir. Bulgarlara İslam’ı “yaşantısı ile örnek olan Müslüman
tüccarlar” öğretmişlerdir. Müslüman olduktan sonra dönemin halifesi olan
Abbasilerin otoritesini kabul etmişlerdir.
İsim değiştirme; Bulgar
hükümdarı Müslüman olduktan sonra dönemin halifesi olan Cafer’in adını
almıştır. Bir gün hutbede, hatip hükümdarın Müslüman olmadan ölen babasının
adını söyleyince hükümdar müdahale ederek kâfirlik döneminin ismini hutbede
andırtmamış ve babasının Abdullah diye zikredilmesini istemiştir.
Kamet meselesi; Bulgarlar
İbn Fadlân’ın hatıralarına göre Hanefi mezhebine göre kamet getiriyorlardı.
Fakat İbn Fadlân bu duruma müdahale edince Şafi mezhebine göre kamet yapılmaya
başlanmıştır.
Halifeden korkma
meselesi; O günün Abbasi halifesi siyasi açıdan zayıf olmasına
rağmen Bulgar hükümdarı dindeki üstünlüğü için saygı duyması nedeniyle ondan
korkuyordu. Ters bir hareketimi duyar bana beddua ederse ne yaparım diyordu.
Kur’an öğrenmeleri; Bulgarlar
içindeki Barancer kabilesi 5 bin kişiden oluşuyordu. Onların tamamı
idarecilerinin Müslüman olmasıyla toptan Müslüman olmuşlardır. İbadet için
mescit yapmışlardır. İçlerinden zeki olanları kısa sürede Kur’an öğrenmişlerdir.
Ayrıca İtil Bulgarlarından Talut isimli kişi Müslüman olmuştur. Müslümanlığa
davet eden ise seyyahımız İbn Fadlân olmuştur. Yeni dinde isim değiştirme
olayını duyan Talut ve ailesi tamamen “Muhammed”
ismini almışlardır. İbn Fadlân hanımların Muhammed ismini almasının uygun
olmadığını söyleyememiştir.
Sabah namazı vakti; İbn Fadlân, İtil Bulgarlarının
yaşadığı coğrafya kutuplara yakın olduğu için sabah namazının vaktinin
karışmaya müsait olduğunu gözlemlemiştir. Hatta kendisi bile bir defa kaçırdığı
için uyumamıştır. Yeni Müslüman olan Bulgar toplumunun bu konudaki hassasiyeti
takdire değerdir.
Özetle,
yukarıda aktardığım satırlar yeni Müslüman olan bir toplumun dinine bağlılık ve
samimiyetini göstermektedir. Rabbim günümüz Müslümanlarına da aynı şuuru nasip
etsin. Selam ve dua ile…
Mustafa
AK,
Bozkır Anadolu İHL Tarih Öğretmeni,
mstfknyali @gmail.com
0 yorum:
Yorum Gönder