19 Temmuz 2021 Pazartesi

Türklerin İslam’ı Kabulü


 TÜRKLERİN İSLAM’I KABULÜ

Mustafa AK

Müslüman olan ilk Türk devletinin Bulgarlar mı yoksa Karahanlılar mı olduğu hep tartışma konusu olmuştur. Biz bu meseleye girmeden İtil yani Volga Bulgarları ile ilgili ünlü Arap gezgin İbn Fadlân’ın hatıralarını aktaracağız.  Bu konuyla ilgili hem önemli çalışmayı Ahmet Yesevi dizisine danışmanlık yapan hocam Sefer Solmaz kaleme almıştır.

Bulgarlar İslam’ı savaş yoluyla kabul etmemişlerdir. Bulgarlara İslam’ı “yaşantısı ile örnek olan Müslüman tüccarlar” öğretmişlerdir. Müslüman olduktan sonra dönemin halifesi olan Abbasilerin otoritesini kabul etmişlerdir.

İsim değiştirme; Bulgar hükümdarı Müslüman olduktan sonra dönemin halifesi olan Cafer’in adını almıştır. Bir gün hutbede, hatip hükümdarın Müslüman olmadan ölen babasının adını söyleyince hükümdar müdahale ederek kâfirlik döneminin ismini hutbede andırtmamış ve babasının Abdullah diye zikredilmesini istemiştir.

Kamet meselesi; Bulgarlar İbn Fadlân’ın hatıralarına göre Hanefi mezhebine göre kamet getiriyorlardı. Fakat İbn Fadlân bu duruma müdahale edince Şafi mezhebine göre kamet yapılmaya başlanmıştır.

Halifeden korkma meselesi; O günün Abbasi halifesi siyasi açıdan zayıf olmasına rağmen Bulgar hükümdarı dindeki üstünlüğü için saygı duyması nedeniyle ondan korkuyordu. Ters bir hareketimi duyar bana beddua ederse ne yaparım diyordu.

Kur’an öğrenmeleri; Bulgarlar içindeki Barancer kabilesi 5 bin kişiden oluşuyordu. Onların tamamı idarecilerinin Müslüman olmasıyla toptan Müslüman olmuşlardır. İbadet için mescit yapmışlardır. İçlerinden zeki olanları kısa sürede Kur’an öğrenmişlerdir. Ayrıca İtil Bulgarlarından Talut isimli kişi Müslüman olmuştur. Müslümanlığa davet eden ise seyyahımız İbn Fadlân olmuştur. Yeni dinde isim değiştirme olayını duyan Talut ve ailesi tamamen “Muhammed” ismini almışlardır. İbn Fadlân hanımların Muhammed ismini almasının uygun olmadığını söyleyememiştir.

Sabah namazı vakti; İbn Fadlân, İtil Bulgarlarının yaşadığı coğrafya kutuplara yakın olduğu için sabah namazının vaktinin karışmaya müsait olduğunu gözlemlemiştir. Hatta kendisi bile bir defa kaçırdığı için uyumamıştır. Yeni Müslüman olan Bulgar toplumunun bu konudaki hassasiyeti takdire değerdir.

Özetle, yukarıda aktardığım satırlar yeni Müslüman olan bir toplumun dinine bağlılık ve samimiyetini göstermektedir. Rabbim günümüz Müslümanlarına da aynı şuuru nasip etsin. Selam ve dua ile…

 

Mustafa AK, Bozkır Anadolu İHL Tarih Öğretmeni,

mstfknyali @gmail.com

 

 

 

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar