FİLİSTİNLİ KADINLARIN 8 MART DÜNYA
KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
Doç. Dr. İbrahim BARCA
7 Ekim 2023’ten yazımızı kaleme aldığımız Dünya kadınlar günü olan 8 Mart 2024 gününe kadar İsrailli Siyonistlerin Filistin halkına karşı gerçekleştirdiği zulüm, katliam, soykırım, aç ve susuz bırakma, alıkoyma, tutuklama, işkence, taciz, tecavüz, hırsızlık, aşağılama ve hakaretler devam etmektedir. Geçen 154 gün içinde 13 bin 430’u çocuk olmak üzere 30 bin 878 Filistinli öldürüldü, 72 bin 402 kişi yaralandı. İsrail’in harabeye çevirdiği Gazze’de enkazlar altında binlerce insanın cesedi olduğu tahmin edilmektedir. Katledilenlerin arasında en az 8900’ünün kadın olduğu ve 23000 kadının ise yaralandığı değişik kaynaklarca ifade edilmektedir. 2100 kadının akıbeti ise bilinmemektedir. Muhtemelen bunlar ya enkaz altında kalarak şehit olmuşlardır ya da İsrail hapishanelerinde şu an işkence görmektedirler. İnsani yardımların girişinin İsrail tarafından engellenmesinden dolayı 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde açlık, bulaşıcı hastalık, yetersiz beslenme kaynaklı ölümler de her geçen gün artmaktadır. [1]
Geçen günlerde ABD, Fransa ve Ürdün gibi ülkeler iç kamuoylarındaki
bazı muhalif sesleri susturmak için göstermelik olarak adeta hayvanların
üzerine atar gibi uçaklarla bazı yardım paketlerini attılar. Bu yardım
paketlerini de ya denize attılar ya da İsrailli askerlerin yardımlara toplanan
kalabalıkları hedef almasını sağlayacak şekilde açık alanlara attılar. Ve malum
olduğu üzere bu yardım girişimi esnasından un katliamı denilen ve unutulmayacak
oldukça trajik bir olay yaşandı. Ve yüzden fazla Filistinli un ve yardım
paketlerini almaya çalışırken İsrailli askerler tarafından katledildi. Una
mazlum Filistinlilerin kanı karıştı.
Tüm bu zulüm, kıyım, katliam, açlık ve susuzluk, tehcir ve bulaşıcı
hastalıklar karşısında en çok etkilenenler kuşkusuz kadınlardır. Bu 154 gün
içinde yarım milyondan fazla kadın evlerinden ayrılmak zorunda kalıp barınma
merkezlerinde yaşamaya başladılar. Birçok hastanenin İsrailliler tarafından
kullanılamaz hale getirilmesi sonucunda 60 bin hamile kadın ve bebekleri şu an büyük
risk altındadır. Birleşmiş Milletlerin verdiği bilgilere göre Gazze Şeridi’nde
690 binden fazla adet gören kadın ve kız çocuğu, hijyenik ped, temiz su,
tuvalet bulmada oldukça sıkıntı yaşamaktadır. Barınma merkezlerinde çoğunlukla
banyo bulunmuyor ve yüzlerce kişi aynı tuvaleti kullanmak zorunda kalıyor.
Birçoğu eşini, anne babasını veya çocuklarını kaybetmiş olan Filistinli kadınların
tüm yaşadıkları karşısında hem ayakta kalmaları hem de bir anne, bir abla, bir kız
kardeş, bir nine… olarak geriye kalanlara karşı sorumluluklarını yerine
getirmeleri psikolojik olarak bir insan kulunun üstesinden gelebileceği bir
durum değildir.
Hatırlanacağı
üzere 13 Eylül 2022’de İran’ın Kürdistan eyaletinin Sakkız şehri sakinlerinden
22 yaşlarındaki Mahsa Emînî adında kadın Tahran’da Geşt-i İrşâd (İrşâd
Devriyeleri) tarafından giyinişinin uygun olmaması nedeniyle alıkonuldu ve
gerekli işlemler için götürüldüğü polis merkezinde fenalaşıp vefat etmişti. Bunun üzerine 16 Eylül’de Tahran’da başlayan
ve zamanla birçok İran şehrine sıçrayan protesto hareketleri tüm dünyaya
yayılmıştı. Dünya ve Türkiye’deki laik,
liberal, demokrat, solcu, feminist birçok örgüt ve kurum bu olayı değişik
şekillerde protesto etmişti. Bazı kadınlar saçlarını kazıtmıştı, bazıları ise
emanet aldıkları örtülerini ve şallarını yere atıp yakmıştı. Oysa yukarıda da
belirtildiği üzere şu 154 gündür Filistinli kadınların başına gelmeyen zulüm,
işkence ve eziyet kalmadı. Bu durumda güya kadını, kadın haklarını, özgürlüğünü
ve yaşam hakkını savunan ve bunun için var olan örgüt ve kurumların sessiz
kalması hayret vericidir ve belki bu sessizlik yıllarca sorgulanacaktır. Ben en
azından bu örgüt ve kurumlardan bir kere de olsa “Hepimiz Filistinli Kadınlarız”
diye protestolar gerçekleştirmelerini beklerdim. Ama biliyorum nafile. Çünkü bu
Filistinli kadınlar, LGBT sözleşmesini, evlilik eşitliğini, LGBT’lilerin evlat
edinmesini ve nötr cinsiyetliliği gibi olgulara bigâne kalmış kadınlardır.
Çünkü sadece kadındırlar. Bahane ise Hamas terör örgütüdür. Peki ya bu süre
içinde bunca savunmasız bebek, çocuk ve kadını katleden, evlerini başlarına
yıkan ve açıkça soykırım işleyen Siyonist İsrail nedir?
[1] Bu
sayısal veriler için bkz. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/gazzedeki-kadinlar-israilin-5-aydir-surdurdugu-saldirilar-nedeniyle-felaketi-yasiyor/3158993
Hocam bu konuda; beyaz yakalı, siyah çeketli ve başörtülü feminist ablalarımızdan da bir ses çıkmadı.
YanıtlaSil