20 Şubat 2020 Perşembe

Osmanlı Mimarisinde Ermeni Etkisi Meselesi – II

Doç. Dr. Cahit KÜLEKÇİ
Bir önceki yazımızda Osmanlı mimarî zekâsının bütünüyle Ermeni veya başka bir etnik gruba hasredilmesi, Osmanlı Devleti’nin göz kamaştırıcı mimarî eserlerinin tamamının veya bir kısmının Balyanlar gibi sadece bir aile özelinde incelenmesinin çok doğru olmadığını ifade etmiştik. Ama bunun yanında Ermenilerin, Osmanlı mimarisi üzerindeki etkilerini kabulde herhangi bir sorunun olmadığını düşünmekteyiz. Nitekim Balyanlar gibi pek çok Ermeni ailesi devlete hizmet ederek tebea olmanın gerekliliğini, en azından bu yönleriyle, yerine getirmiştir.

Balyanlar, Osmanlı mimarisindeki gelişim ve dönüşümün gerçekleşmesinde önemli rol üstlenmiş bir ailedir. Balyan ailesine mensup mimarların çoğu Avrupa’da eğitim almışlar ve orada müşahede ettikleri yenilikleri Osmanlı ülkesinde pratiğe dökmüşlerdir.  Doğu ile Batı’nın Rönesans stillerini sentezleyen, beyaz mermerlerin alabildiğine kullanıldığı, pencere ve büyük kapılara işlenen oymalarla ve binaların etrafını çeviren büyük ama gösterişli duvarlarla Balyan ailesinin mimari zekâsı göz kamaştırıcı olarak nitelendirilmektedir. 
Balyan ailesinin mimaride asıl söz sahibi olmasının ardında Bali kalfanın oğlu olan Krikor Balyan vardır. Krikor Balyan, günümüze kadar varlığını sürdüren pek çok mimari eseri devlete kazandırmış, Balyan ailesinin de âmira, yani devlet bürokratı olmasında büyük rol oynamıştır. Krikor Balyan’ın başlıca yapıtları şunlardır: Sarayburnu’ndaki saray, Beşiktaş Sarayı, Vâlide Sultan Sarayı, Defterdâr Sarayı, Aynalıkavak Kasrı, Nusretiye Câmiî, Selimiye Kışlası, Davut Paşa Kışlası, Beyoğlu Kışlası, Darphâne-i Âmire binası, Vâlide ve Topuzlu Bendi, Yangın Köşkü. 
Krikor Balyan’la birlikte kardeşi Senekerim Balyan da çalışmış ancak onun adı Krikor Balyan kadar anılmamıştır. Senekerim Balyan daha çok Krikor Balyan’ın yardımcısı konumunda bulunmuştur. Ancak bunun yanında Senekerim Balyan da Bayezıd’da Krikor Balyan’ın ahşaptan yapmış olduğu yangın kulesinin yanmasıyla birlikte kuleyi betonla tekrar inşâ etmiş ve Ortaköy’de bulunan Surp Asvadzadzin Kilisesi’nin de mimarlığını yapmıştır.
Dolmabahçe Sarayı’nı inşâ eden Garabet ve oğlu Nigoğos Balyan mimaride Balyan ailesini öne çıkaran Ermenilerdendir. Ancak Dolmabahçe Sarayı’nın resim ve planının kime ait olduğunun bilinmediği de ifade edilmektedir. Sarayın mimarı olduğu söylenen Garabet’in sarayın planlarını da yapmış olabileceği tahmin edilmektedir. Fakat konuya ilişkin bir delil gösterilmemektedir. Ancak bir vesikada Dolmabahçe Câmisi için İstefan ve Karabet kalfaya ödenen paradan bahsedilmektedir. Yapılış tarihleri göz önüne alındığında, sarayın da bu iki kalfa tarafından yapılmış olabileceği akla gelmektedir.
Nikogos Balyan, Paris’te eğitim aldıktan sonra döndüğü İstanbul’da, Avrupa mimarisinin yeniliklerini öğretmek için bir okul açmıştır. Burada Avrupa’dan gelen ustalar mimari alandaki konularda dersler vermişlerdir. Mimarlığın dışında kendisi gibi Paris’te eğitim gören ve ‘aydınlanma taraftarları’ olarak adlandırılan bir grubun içinde de yer alan Nikogos Balyan, 1863’te yürürlüğe giren ‘Ermeni Milleti Nizamnâmesi’nin hazırlanmasında da etkin rol oynamıştır. 
Sultan Abdulmecid’in takdirine mazhar olan Nigoğos Balyan, güzel sanatlar sahasında padişahın danışmanı olmuştur. Vefat ettiğinde sarayda üç gün yas ilan edildiği aktarılmaktadır.
Garabet Balyan’ın diğer oğlu olan Sarkis Balyan da Fransa’da eğitim almış ve babası, kardeşi ile birlikte birçok esere imza atmıştır. Sarkis Balyan’ın babası ve kardeşiyle birlikte mimarlığını yaptığı başlıca eserler şunlardır: Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Beşiktaş Vâlide Câmiî, Ortaköy Câmiî, Beşiktaş – Akaretler’deki daireler, Zeytinburnu barut fabrikası, Adile Sultan Sarayı, Yıldız Sarayı’nın Baş Mâbeyn binası, Galatasaray Lisesi, Malta Köşkü, Balta Limanı Yalısı, Çağlayan Kasrı, Ayazağa Köşkü, Hamidiye Saat Kulesi.
Âmira Garabet Balyan’ın en küçük oğlu olan Hagop Balyan’ın mimari alanında çok fazla bir faaliyetinin olmadığı ancak güzel sanatlarla uğraştığı bilinmektedir. Servetini güzel sanatların kurumsallaşmasına harcayan Hagop Balyan, Ortaköy’deki Ermeni tiyatrosunu yeniden tesis etmiş, sanatçı ve düşünürlere para yardımı yaparak onların gelişimine katkıda bulunmuştur. Hagop Balyan’ın destekleriyle meşhur olan ünlü besteci Dikran Çuhacıyan bu sanatçıların en önemli isimlerindendir. Öte yandan Fransızca dilini çok iyi bilen Hagop’un bazı kitapları Ermenice’ye tercüme ettiği ve bununla beraber patrikhane meclisine de birkaç kez âzâ seçildiği ifade edilmektedir.
Balyan ailesinin mimaride Osmanlı Devleti’ne kazandırmış olduğu pek çok eser olmasına karşılık, Balyanlar’ın mimarlığını yaptığı söylenen ancak gerçekte Balyanlar’ın olmadığı iddia edilen eserler de bulunmaktadır. Hatta günümüzde de varlığını sürdüren birçok eserin mimarı Sarkis Balyan’ın, inşaatlarda usulsüzlük yaptığından 1885 yılında tüm mal varlığına el konulması dikkat çekicidir. Gerçi yapılan soruşturmalar sonucunda mallarının geri verildiği ve müdahaleye gerek olmadığı anlaşılmış ve sonrasında kardeşi de mühendis olarak devletçe istihdâm edilmiştir. Yine araştırmalarda Sarkis Balyan’ın inşâ ettiği söylenen Mecidiye/ Gümüşsuyu Kışlası’nın İstefan Kalfa marifetiyle ve İngiliz Smith’in mimarlığıyla yapıldığı arşiv vesikalarında kayıtlıdır.
Krikor Balyan’ın inşâ ettiği söylenen ‘Beşiktaş Sarayı’nın da Seyyid Abdulhalim Efendi marifetiyle yapıldığı arşiv vesikasında kaydedilmiştir. Seyyid Abdulhalim Efendi, devrin ‘ebniye-i hassa’ müdürüdür.
Ayrıca Balyan ailesinden bazılarının Paris’te ‘Ecole Nationale Superiéure Des Beaux-Arts’ ta eğitim aldıklarına dair olan bilgilerin de gerçeği yansıtmadığı, adı geçen okulun kayıtlarında Balyan ailesinden hiç kimseye rastlanılmadığı tespit edilmiştir. Ancak ‘Archives Nationales’te Sarkis Balyan’a ait bir kaydın bulunduğu ve bunun da Sarkis Balyan’ın on yedi yaşındayken Fransa’da olduğunu gösterdiği ifade edilmektedir.
Mimar olarak devlete hizmet eden Balyanların yanı sıra toplum içerisinde başka alanlarda da hizmet eden Balyanlar mevcuttur. Tüccar olan Ankaralı Balyan Kirkor Ağa, Agop Saya Balyan Efendi, Evkaf-ı Hümayun ser dellalı Bali Efendi, Trablusgarb Telgraf ve Posta Başmüdürü Balyan Efendi ve Rodos Telgraf ve Posta Müdürü Balyan Efendi de Balyan ailesine mensup olan kişilerdendir.

1 yorum:

Yazarlar