TARİHİN GÖRME DEDİĞİ:
İLHANLILARA DAİR
Mustafa AK
Moğollar deyince akla ne gelir? Bağdat’ta kıpkırmızı akan bir nehir. Yıkılan mabetler. Ağlayan insanlar ve İslam medeniyetini yıkan durmak bilmeyen bir halk. Cengizhan ve Hülagü zapt edilemeyen kaleleri alan komutanlar. Hatta aha kıyamet geldi. Yecüc ve Mecüc ortaya çıktı meselesi. Daha neler neler. Bugünkü yazımız tarihin görme denilen yüzü ile ilgili olacaktır.
Türk
müdür bu millet? Cevabımız hayır. Akraba mıyız? Tabi ki de akrabayız. Araplar,
Kürtler ve Boşnaklar gibi kardeş bir millet mi? Elbette öyle. Anadolu’ya gelen
binlerce göçebenin damarında Moğol kanı akıyor. O göçerlerin torunları bizler.
Edirneli, Samsunlu ve Hakkarili. Mevlana’nın tahmin ettiği gibi büyük balık
küçük balığı yiyememiş ve tarihin gördüğü en ciddi göçebe akınlarından biri
olan Moğol istilası bu milletin İslamlaşması ile sonuçlanmıştı. Hatta Anadolu’da
Farsça yerine Türkçe’nin güç kazanması da Moğolların bir etkisidir. Yarım
asırdan fazla memleketimizi yöneten İlhanlı devleti, ata kökleri olarak Moğol
olsa da Türk medeniyeti içerisinde değerlendirilmelidir. İşin İslam yönünü
aşağıda açıklayacağım.
İlhanlılar
hâkim güç olarak ve Bozkır kültürünün etkisiyle tüm dinlere aynı mesafede
durmaya çalışmışlardır. İlk hükümdarları Budist ve Şamanist olsa da bu toplum
farklı dinlere açık olmuştur. Zaman içerisinde Yahudi ve Hristiyanlar arasında
güç mücadelesi olsa da İslam asıl güç olarak galip gelmiştir. Çünkü Müslüman
coğrafyayı yöneten bu devlet kültür olarak daha üst düzey ve kalabalık unsurun
hakimiyeti altına girmişti. Mezhep konusunda politik davranmışlardır. Özellikle
Memlüklere karşı Şia unsurunu desteklediklerini görmekteyiz. Ancak bu kalıcı
bir tercih olmamıştır. Gazan Mahmut Han ve Ahmet Teküdar dönemlerinde Sünni
politikalar benimsenmiştir.
Yaptıkları tahribatın aksine Müslüman olunca şiir, edebiyat, astronomi vb. ilimlere önem vermişler ve pek çok medrese yaptırmışlardır. Meşhur çifte minareli medrese, Beyşehir İsmailağa Medresesi ve Kırşehir Cacabey Camii bu devlete aittir. Bu nedenle tarihte bir milleti sürekli yıkıcı veya yapıcı olarak değerlendirmek yerine olaya bütün olarak bakmak zorundayız. Bu nedenle devletin kurulduğu siyasi zemin ve bu kapsamda meydana gelen sonuçları analiz etmek tarihi doğru yorumlamak açısından faydalı olacaktır. Selam ve dua ile...
Mustafa AK, Tarih Öğretmeni, mstfknyali@gmail.com
0 yorum:
Yorum Gönder