İslam Tarihindeki İlk Kadın Hakları Savunucusu
İbrahim Halil ER
Feminist tabirini kullanmak pek hoş
olmasa da durumu izah edecek başka kelime bulamadığımızdan şimdilik ödünç almış
bulunmaktayız. Daha doğru bir kavram önerenler olursa seviniriz. Umumi talep
üzerine Feminist kelimesini "Kadın Hakları Savunucu" olarak değiştirdim.
Mübarek annelerimizden Ümmü Seleme
Resulullah'a şöyle bir sitemde bulunur:
- "Ey Allah'ın Resulü! Kur'an'da hep erkeklerden söz ediliyor. Buna karşılık biz kadınlardan hiç bahsedilmiyor."
Bu sitem üzerine şu ayet nazil olur:
"Müslüman kadınlar ve Müslüman
erkekler; mümin erkekler ve mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden
kadınlar; özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar; sadaka veren
erkekler, sadaka veren kadınlar; oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar;
ırzlarını koruyan erkekler, ırzlarını koruyan kadınlar; Allah'ı çok anan
erkekler, Allah'ı çok anan kadınlar var ya; işte Allah bunlar için bir af ve
büyük bir ödül hazırlamıştır." (Ahzap 35)
Ayete baktığımızda her konuda kadın
ve erkeğin birlikte zikredildiği bir anlamda onların eşitliğine vurgu yapıldığı
gibi, Hz. Seleme'nin sitemine hem cevap ve hem hak verilmiş olduğu
anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Hz. Safiye'nin kadınların
statüsünü ve bir anlamda Allah indindeki durumunu sorması da o dönemdeki
kadınların özgür düşünce sahibi olduklarını ve cinsiyetlerinin haklarını da
savunduklarını göstermektedir.
YİNE ÜMMÜ SELEME'NİN SİTEMİ VE YİNE
BİR AYET
İslam Tarihindeki ilk kadın hakları
savunucusu Ümmü Seleme'nin sitemleri devam etmektedir. Aslında iyi ki de sitem
etmiş ve böylece kadın konusunda Kur'an'da daha net ayetlerin nazil olmasını
sağlamıştır.
Şöyle buyuruyor Resulullah'a annemiz:
-"Erkekler gazveye katılıyor.
Ama biz katılamıyoruz. Bu yüzden bize mirastan onların aldıklarının yarısı
kadar düşüyor."
Bunun üzerine Nisa 32. ayet nazil
oluyor. Ayet şöyle cevaplıyor bu sitemi:
"Allah'ın sizi birbirinizden
üstün kıldığı şeyleri hasretle arzu etmeyiniz. (Yani keşke erkek olsaydık
demeyin) Erkeklerin de kazandıklarından bir payları var, kadınların da
kazandıklarından bir payları var. Allah'ın lütfunu isteyiniz. Şüphesiz Allah,
her şeyi bilmektedir." (Nisa 32)
Bir kadının serzenişine Yaradan cevap
veriyor. Kızmıyor, dışlamıyor. Ne kadar güzel.
Bu aynı zamanda Müslümanların
uygulamaları gereken bir tebliğ metodu...
Kimseyi küçümsemeden sorularını/sorunlarını
samimi bir şekilde çözmeye çalışmak...
ÜMMÜ SELEME'NİN SERZENİŞİ VE YİNE BİR
AYET
Ümmü Seleme Resulullah (sav)'a sorar:
-Ey Allah'ın Resulü! Kur'an'da
hicretle ilgili olarak hep erkeklerden söz edilmekte, ama nedense kadınlardan
hiç bahsedilmemektedir."
Onun bu haklı serzenişi üzerine Al-i
İmran 195. ayeti nazil olur:
"Bunun üzerine Rableri, onların
dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep
birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa
çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim
yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de
onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere
koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun
katındadır." (Al-i İmran 195)
Bu ayet ile Ümmü Seleme hazretlerinin
serzenişine cevap verilmiş olduğu gibi, Allah'ın yanında cinsiyetin değil,
amellerin önemli olduğu vurgusu yapılmış oldu.
Keşke bağlamıyla birlikte kaynaklar verilseydi. Zira aynı konularla ilgili başka kadın sahabilerin de adları zikredilmektedir. Ayrıca bu yazıları uzman bir İslam tarihçisi okusa öyle yayınlansa daha iyi olmaz mı? Profesörler yazılarında kaynak veriyorlar da araştırma görevlileri niye kaynak göstermiyorlar?
YanıtlaSilDeğerlendirme ve katkınız için teşekkür ederiz. Yazarımız üniversitede görevli değil. İslam Tarihi ve Medeniyeti'nin farklı konularına ilgi duyan ve müktesebatını yazarak paylaşan biri olarak kaynaklarla ilgili önerinizi okuyacağını ve değerlendireceğini düşünüyoruz. Yazıların sorumluluğu yazarlarına ait olup maddi hata dışında önerimiz olmamaktadır. Bu ilke sitemizin hassasiyetle uygulamaya çalıştığı bir ilkedir. Yazarların bütün görüşlerine katılmamız ya da yazarlarımızın birbirlerinin görüşlerini paylaşmalarının söz konusu olamayacağı malumunuzdur. Saygı ve muhabbetle... (Editör)
YanıtlaSil