17 Aralık 2021 Cuma

Zirveden Dramatik Sona Müslüman Sultanlar

 

 

ZİRVEDEN DRAMATİK SONA

MÜSLÜMAN SULTANLAR


Editör        : Mehmet AZİMLİ

Mana Yayınları / İstanbul 2020, 1. Baskı 

Tanıtım: Edip AKYOL[1]

“Düşüşü görmeyen kimse izzeti ne bilsin”

İbn Hazm

Prof. Dr. Mehmet AZİMLİ’nin editörlüğünde ve alanında uzman kişilerin kaleme aldığı elimizdeki bu eser daha önce yayınlanmış ve okuyucunun büyük ilgisini çekmiş olan Müslümanların Engizisyonu 1-2 kitaplarının tamamlayıcısı niteliğindedir. Müslümanların Engizisyonu kitaplarında iktidarla veya hâkim güç ile bir şekilde çatışmış alimlerin hazin öyküleri ele alınmışken bu çalışmada ise iktidarda/zirvede olanların düşüşü ve hazin sonu ele alınmıştır.

Eserdeki yazılar ansiklopedilerde yer aldığı gibi kısa ve öz olarak iktidar sahibinin “Hayatı, Yönetim ve Hakimiyeti, Ölümü” şeklinde kısa bölümlerden oluşmaktadır. Böylece okuyucuda kişilerle ilgili merak uyandırmakta, araştırmacılara ise kapı aralamaktadır.

Kitabın adından da anlaşılacağı üzere eserde, bir dönem sultan olmuş, bir ülkenin veya imparatorluğun en tepe noktasında iken bir şekilde iktidardan düşürülmüş ve dramatik bir sonla terk-i diyar eyleyen Müslüman Sultanlar anlatılmaktadır. Bu sultanların yükseliş ve düşüş öykülerini hüzünle ve ibretle okuyacaksınız.

Kitapta konu edinen şahsiyetlerden Hz. Osman ve son dönemdeki bazıları hariç genel olarak saltanatla iktidara gelmiş ve bir şekilde iktidarı elinden alınmış ve cezalandırılmış şahsiyetlerdir. Burada editörün altını çizdiği husus şudur: “Hiçbiri öncesinden ibret almamış ve aynı hataları tekrarlamıştır”

İslam toplumlarındaki 1400 yıllık iktidar serüvenini, benzer sahnelerden oluşan ve tekrar eden hızlandırılmış bir film şeridi gibi izleyeceksiniz. Sadece isimler ve unvanların, coğrafyalar ve sarayların değiştiğini, ama aynı hikâyenin devam ettiğini göreceksiniz.

Hz. Ömer’den hilafeti devralmış, muazzam toprakların hâkimi, Resulullah’ın (s) kızları Rukiyye ve Ümmü Gülsüm ile sırayla evlendiği için kendisine ‘Zü’n-Nureyn’ denilen ve cömertliği ile ün salan halife Hz. Osman’ın bir Yahudi mezarlığında sona eren hazin hikayesini okuyacaksınız.

Tunus’tan Fransa’ya kadar olan toprakların fatihi ve hâkimi olan, askeri kabiliyetleri sebebiyle tarihin en önemli komutanlarından biri addedilen tabiinden Musa b. Nusayr’ın, ölüm döşeğinde olan halife Velid b. Abdülmelik’in isteğini yerine getirmesinden dolayı, adı geçen halifenin yerine geçen oğlu Süleyman b. Abdülmelik’in gazabına nasıl uğradığını ve acı sonunu,

Henüz on üç yaşında bir çocukken, Abbasi devletinde Halifelik makamında vezir ve saray ileri gelenlerinin etkisiyle veliaht tayin edilen, her ne kadar ismi Muktedir olsa da iktidarda kalmış olduğu dönem boyunca hiç de muktedir olamamış ve çeyrek asırlık bir iktidarın sonunda üzerindeki elbiseleri ve parmaklarındaki yüzükleri bile alınmış başsız ve kefensiz çıplak bedeniyle ortada kalan Halife Muktedir Billah’ı,

Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Kutalmışoğlu, Anadolu fatihi Süleyman Şah’ın intiharla biten hayat serüvenini,

Yirmi sekizinci Abbasi halifesi Müstazhir Billah’ın oğlu olarak dünyaya gelen, Abbasi hilafetini dünyevileştirme arzusuyla imparatorluk hayali kurarken Batıniler’in keskin hançerine takılan, acınası bir halde cesedi ortada bırakılan halife Müsterşid Billah,

Osmanlı Devleti kurucusu Osman Gazi’nin torunu, I. Murad’ın oğlu olarak dünyaya gelen, ele avuca sığmayan, yerinde duramayan, Roma İmparatoru ve pek çok Hıristiyan kralını emri altında tutan “Sultan’ul-İklimi’l-Rum” olan Yıldırım Bayezid’in zincirlere bağlı demir kafes içinde ve perişan bir halde hayata veda edişini,

        Moğol atları altında çiğnenen beş asırlık Abbasiler’in son halifesi Mustasım’ı,

        Kudretli Eyyübiler’in ok tahtası yapılan Sultanı Selahattin Yusuf’u,

        Oğlu IV. Mehmet tarafından boğdurulan Osmanlı Sultanı İbrahim’i,

        Dünyaya meydan okurken bir çukurda yakalanarak idam edilen Saddam’ı,

        Halk devrimcisi iddiasındayken halk tarafından canlı yayında linç edilen Kaddafi’yi,

        Ve daha nicelerinin hazin dolu öyküsünü ve “Ne oldum dememeli ne olacağım demeli” ata sözünün vücut bulmuş halini okuyacaksınız...

        Sonuç Olarak eserde, kaleme alınan Sultanların veya iktidar sahiplerinin yaşam öyküleri okunduğunda; İslam tarihinin edata Müslüman liderlerin birbiriyle mücadele tarihi olduğunu, özellikle gücü elinde bulunduranların, otoriteleri tehdit edildiğinde veya kendilerine muhalif bir güç oluştuğunda tepkilerini çok sert bir şekilde ortaya koymaktan çekinmedikleri ve söz konusu tepkilerini meşrulaştırmak için nassın kullanılmasından da kaçınmadıkları görülmektedir.

        Keşke her iktidar sahibi, üstlendiği vazifenin, hesabı verilebilen en zor sorumlulukların başında yer aldığının idrakinde olabilseydi! Keşke tüm tahtlar; Şura, adalet/hukuk, hikmet, mağfiret temelleri üzerine kurulabilse! Keşke her iktidara gelen öncesinden ibret almış ve aynı hataları tekrarlamamış olsaydı! Bizler de bu öyküleri bugün daha farklı anlatsaydık!


"Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?.."

Mehmet Akif ERSOY

 



[1]    İstanbul Üniversitesi, SBE İslam Tarihi ve Sanatları, Doktora Öğrencisi, edip4708@hotmail.com

 

 


0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar