Ebû Ömer b. Dâvud
İnsanoğlu muhatap olduğu bir durumu yorumlamak, değerlendirmek ve yargıda bulunmak için kolektif hafızaya müracaat eder. Bu yol, en kestirme meşrulaştırma yoludur. Orada işine yarayacak bir şey bulamazsa onu da üretebilir, ama bu bizim konumuzun dışında şimdilik...
Define avcısı misali meşrulaştırma için arayış içinde olan kişi bulduğu ayet, hadis, kelam-ı kibar, geçmişte yaşanmış bir olay veya deneyime panter gibi saldırarak ona sahip çıkar.
Yıllar önce bir şeyhe intisap etmiştim. Teşehhüt miktarı bir bağlılıktan sonra Şeyh’in yolundan değil kendi yolumdan yürümeye karar verdim. Henüz çocuk olduğum yıllardı.
Hatme diye bir zikrimiz var. İkindi namazından sonra caminin içinde bir bölüm, çekilen perdelerle diğer yerlerden ayrılıyor, oraya geçiyoruz. Hatmeyi cami imamı yönetiyor. Bunu yapmak zorunda, aksi takdirde tarikat ve tasavvuf düşmanı diye damgayı yiyecek. Taşlar dağıtılıyor, fatiha, kısa sureler okunuyor. Dua yapılıyor. Tarikat silsilesi Hz. Peygamber’e kadar çıkarılıyor.
Buraya kadar her şey izah edilebilir. Kardeşim, canımız böyle dua etmek istiyor, sana ne, demek mümkün. Ama şeyh öyle demiyor, mürit de zaten adı üstünde ona tabi olmaya talip.
Bu bizim tercihimiz… Geçmişten referansa ihtiyacımız yok dese, o zaman yaptığı iş sıradanlaşacak, kendisinin tercihi olacak. Oysa bunu kutsal göstermeye ihtiyacı var. İtaat için bu şart.
Hatmenin bir özelliği, mürit olmayanın içeri alınmaması… Gizlilik, mürit olmayanın hatmeye alınmaması, ilginç. Hatmeye girenlerden kıdemli bir mürit, aramızda mürit olmayanlar varsa dışarı çıksınlar, diyor.
Neden?
Çünkü, diyor. Hz. Ebu Bekir radiyallahu anh bir gün arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Aralarında yabancı olup olmadığını sordu.
Anlattığından bu sistemi nasıl çıkardın be mübarek!
Hâlbuki biz bir arkadaş grubuyuz. Bizim gibi düşünmeyenleri içimize almak, herkesle arkadaş olmak zorunda değiliz, dese sıkıntı yok bizim açımızdan…
Bu da olmuyor.
Yaptığı işe yüce bir anlam, kendisine bir üstünlük sağlayacak bir söyleme ve bunu meşrulaştıracak bir örneğe ihtiyacı var.
Çoğu insan bunu yapıyor.
Verdiğim örnek dini deneyimi konu alıyor, ama aynı şeyi dinle münasebeti düşük seviyede veya sıfırın altında seyreden insanlarda da görebilirsiniz.
Meşrulaştırma için tarihe ve kahramanlara ihtiyaç duyan insanoğlu, kendisi için örnek bulmakta zorlanmıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder