17 Temmuz 2018 Salı

Cumhur İttifakı Neden Önemli

Prof. Dr. İlyas Topsakal
Türkiye cumhuriyeti tarihsel süreç itibariyle geçmişin mirasını geleceğe taşıyan aslında bünyesinde İslam’ın büyük devlet fikrini zımnen bünyesinde barındıran bir devlet teşekkülüne sahiptir.
Bu nedenle Batılıların doğu ve İslam deyince muhatap aldıkları ve idaresinde bulunan devlet erkanına itinayla yaklaştıkları bir devlettir. Türkiye demek aslında sadece sınırları belli ve anayasasıyla kaim bir devletten öte, misyonuyla doğuyu temsil eden ve hele hele Müslümanların Batıdaki yüzü demektir. Bu yönüyle Batıdaki İslam ve Müslüman algısı, doğunun batıyla kurduğu her türlü ilişkinin merkezindeki devlettir.

            Devletimizin yönetimindeki en küçük zafiyet gelecekte bütün Müslümanların içine düşeceği bir buhranı temsil eder ki aklı başında entelektüelin bu durumda takınacağı tavır, devletinin ve geleceğinin arkasında durmak, milletimize ışık olacak açılımları düşünmek ve açıklamak ve mecburiyet duymaktır.
            Türk tarihinde isimleri başka başka olsa da devletlerimiz aslında birbirinin devamı şeklinde gelişmiş, zaman zaman idari ve sosyo-ekonomik zorluklara katlanmak zorunda kalmışlardır. Cumhuriyetimiz de bu süreçleri zaman zaman yaşamıştır, kuruluşunda yaşadığı sıkıntılar, babalarımız dedelerimizin yok olma pahasına bağımsızlıktaki mücadeleleri, hep bu çerçeveyle anlam kazanır. Yakın tarihimizde ülkemize yapılan dış müdahaleler de çok önemlidir. Demokratik hayatımızın askeri vesayetle sınırlanması, ihtilaller, milletimizin kararına rağmen yönetimdeki boşlukları değerlendiren bürokratik kast sisteminin oluşması aslında çağımızın diğer devletlerinde de görülen hastalıklar. Günümüzde Türkiye cumhuriyetini dünyadaki siyasi ve sosyal gelişmelerin dışında görmek reel politik bir davranış olamaz. Ancak bu reel politiğin ve uyumluluğun bir yerli ve milli noktası olması gerekir ve nedenle diğer oluşuma göre cumhur ittifakının değeri anlaşılabilir.
            Bu açıklayıcı bilgiler ışığında Cumhur ittifakının ortaya çıkışı ve kuruluşu çok iyi anlaşılmalıdır. İttifaktaki en belirleyici etken 15 Temmuz ihanetinin ortaya çıkardığı yeni siyasal süreçtir. Ülkemizde yabancı güçleri arkasına alan bir grubun milletin iradesini yok sayarak ayaklanması ve kendi ülke insanlarını katletmesidir. Aslında bu konuda birçok şey yazılabilir; ama bence en önemlisi yapılan darbenin ülkeyi kaosa sürükleyip yönetilmez hale gelmesini isteyenlerin olmasıydı. Böylece dış müdahalelere açık hale gelen ülkemiz iç çatışmalara açık hale gelecek tıpkı Suriye Mısır Irak ve diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi iktidarı isteyen sosyal tabakaların çatışma alanına dönecekti. Beni bu düşünceye iten birçok veri de var aslında; darbenin planlanması, sokağa yayılması ve siyasal süreçle iç içe tartışmaya açılması hep bu düşünce ve sistemle ilgili bir kurgu. Devleti öncelemeyi bilmeyen daha çok batı tandanslı ve milliği taassup olarak gören grupların devlet sistemimizde çok önceden beri yer edinmesi de belki bu saldırıya karşı bizi açık hale getirmiştir. Bu doğrudur, ancak Türkiye cumhuriyeti devleti belki tarihinde en müşkül durumunda içinden gelen bir duygu ve ruhla yeniden inisiyatif lamayı bilmiş ve geleceğimize kasteden düşmanını yenmeyi bilmiştir.
Ancak milletin kurumlarıyla yaptığı bu mücadelenin siyasal ve kurumsal olarak hukuksal bir alt yapıya da ihtiyacı ortadır; bunun için cumhur ittifakı önemlidir, yapılan mücadelenin yeniden adaletin ve geleceğin temini gereklidir. Zaten hen MHP hem de AK Parti büyük aktör olarak bu dileklerini millete açıkça ifade etmişler, ülkemizi yeniden yönetilebilir bir sisteme Cumhurbaşkanlığı sistemine adapte etmeyi taahhüt ederek yola çıkmışlardır. Muhalefetin yeniden eski sisteme dönüş çabası da burada açıklanmaya mecbur bir alandır. Demokratik olmadığından başlayarak kuvvet dengelerini bozacağı fikrine kadar bir sıra argüman ile Cumhurbaşkanlığı sisteminin zaaflarını dile getiriyorlar, ancak hiç birisi çıkıp da devletimizin  mücadeleye devam ettiği bölücü terör belası ve fetö terör örgütüyle parçalanmış siyasi erkle nasıl mücadele edeceğine dair her hangi bir öneri sunamamaktadırlar. Beş partinin oluşturduğu meclisle ülkenin bu kırılgan yapısının nasıl tamir edileceği aslında asıl mesele ve cumhur ittifakının karşısında olanlar için hiç önemli bir konu değil. Farz edelim! Cumhur ittifakı seçimlerde başarısız oldu ve muhalefet iktidara geldi, bölücü örgütün siyasal uzantıları, fetönün uyuyan hücreleri ve karar alamayan siyasal erk, nasıl bir yol bulacak bizler için. Yabancı misyon teşkilatları güneyimizde doğumuzda ve ekonomimizde nasıl reçeteler sunacak bizlere.
            İşte bunun için girilen bu yolda, Türkiye cumhuriyetinin gelecek planlamasında Cumhur ittifakı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın rolü çok önemlidir ve devletin yeniden şekillenmesinde milli ve yereldir. MHP ve ülkücüler bu açıdan Ak partiyi desteklemiş ve beyanlarına göre desteklemeye devam edeceklerdir. Ülkemizdeki siyasal sistemin oturması kendine has başkanlık sistemini kurması tarihsel misyonu itibariyle sadece bizi ilgilendiren bir husus değildir ayrıca; güçlü Türkiye’nin olması Suriye’nin, Irak’ın İran’ın ve diğer Müslüman ülkelerin rahata ve huzura kavuşması demektir. Bu arada Doğu Türkistan ve Kudus başta olmak üzere mazlum olan bütün milletlerin ışığa kavuşmasını da temin edecek güçlü iktidar ve adaletin teminidir. Tarihte Türkler güçlüyken mazlum olan Hristiyan ve Yahudilere hatta bilumum insanlığa nefes aldırmış, aldırmaya devam edecektir. Yeter ki, siz bu milletin feraset ve ruhuna güvenin.
Kaynak: www.jeosam.org
Tarih: 20/06/2018

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar