1 Kasım 2021 Pazartesi

Bilmiyorum…

 


Bilmiyorum…

Prof. Dr. Şaban ÖZ

Hayatınızda hiç muhatap olduğu soruya “bilmiyorum” diyen profesör, doçent, şeyh, efendi, efendi hazretleri veya kendisine âlim deyip dernek kuranlardan kimse gördünüz, duydunuz, tanıştınız mı? 

Her zamanki gibi ben azcık torpilli sayılırım; benim çevremde şükür birçok unvan sahibi “Bilmiyorum” diyen erdemli insan var.

Hatayı kabul etmek….

Bilmediğin bilmek…

Bilmediğini söylemek…

Ve hatta bilmeyebilmek…

Ne tuhaf değil mi; klasikten anlatırken falan kaç soruya “bilmiyorum” demiş diye övüne övüne anlatırız da sıra bir türlü bize gelmez.

Tamam şunu kabul ediyorum; modern âlimleri, efendi hazretlerini, şeyhlerimizi, mehdilerimizi bir tarafa çıkartacak olursak bir akademisyenin özellikle kendi alanında “bilmiyorum” demesi zor. Alanıyla ilgili her bir şeyi bilmesi imkânsız olmasına rağmen zor işte!

Kendimden biliyorum!

Yalnız hani bütün İslamî ilimleri bilmek!

Bütün İslamî ilimlerde konuşmak!

Bütün İslamî ilimlerde ayar çekmek!

Bütün İslamî ilimlerde “ötmek”!

Son dönemlerde şu profildeki akademisyenlere sık sık rastlamışsınızdır: Eleman felsefenin herhangi bir alanında ama hilâfet hakkında konuşuyor! Tefsir problemlerine çözümler üretiyor! Fıkıh usulünde ona buna ayar çekiyor!

Millet kendi alanını bırakmış orada burada “fink atıyor”!

Yapabilir hakkı! Sonuçta ilim kimsenin babasının nadasa bıraktığı tarlası değil! İsteyen istediği tarlayı sürüyor, dahası kimsenin kimseden icazet almasına da gerek yok.

Üstelik “interdisipliner” diye son derece şaşalı bir ilmî metodoloji var! Disiplinler arası akademik çalışma yapmak “bu satırların yazarı da dâhil olmak üzere” birçok kişinin tavsiye ettiği önemli bir husus!

Yalnız!

Lakin!

Fakat!

İlimler arası/ortak noktalar üzerinden ilim yapmak demek; tefsircinin gidip siyer yazması, felsefecinin gidip İslam Tarihi problemlerinde “ahkam kesmesi” hadisçinin “la bu siyerciler de bir şey bilmiyor ha!” demesi değildir!

Hele hele kendi çalışma alanlarında konu bulamayınca “Hele bir Galata’ya in” tarzında yapılan çalışmalar!

Hadi daha net söyleyeyim: İnterdisipliner çalışma demek hadsizlik demek değildir!

Hangi alanda olursanız olun başka bir alanın da kendine has usulü, kaynakları, problemleri, o problemlere çözüm teklifleri vs. vs. vs. vardır.

Şundan emin olabilirsiniz, alanınız dışında kimse sizi ciddiye almayacaktır!

Almıyor!

Almayacak!

Hele hele konuyla ilgili iki makale okuyup konuşanları kimse ciddiye almayacaktır!

Tövbe haşa ne makalesi! Bildiğin TDV İslâm Ansiklopedisinden aşırma “malumatfuruşluk”!

Tabi burası Türkiye!

Niye olmasın?

İsmail Gaspıralı’nın dediği gibi, “ülkene hizmet etmek istiyorsan, bildiğin işi yap!”

Olayı vatanseverliğe dökmeyelim; kapitalizmden gidelim, “kendine hizmet etmek mi istiyorsan, bildiğin işi yap”

Tamam, sizi kırmayayım; aklımdan geçeni ve doğrusunu yazalım, “şöhret olmak, unvan kapmak mı istiyorsun? Başkasının işine burnunu sokma!”

 


3 yorum:

  1. Elinize sağlık Şaban ÖZ Hocam. İstifade ettiğim bir yazı olmuş. Allah ilminizi artırsın ve bizlere de istifade etmeyi nasip etsin inşallah. (KSU SEM'den Ahmet KILINÇ))

    YanıtlaSil
  2. Face deki grubunuzda bir yanlışınızı hatırlatınca bir sayfa dolusu hakaretinizi görmüştüm. Bu seviyeye gelmenize co k memnun oldum. Op.Dr. C. Haluk Özalp

    YanıtlaSil

Yazarlar