11 Ekim 2022 Salı

İnsanlığın İhtiyacı: Yeni Bir Müslüman…


İnsanlığın İhtiyacı: Yeni Bir Müslüman…

 

Prof. Dr. Şaban ÖZ 

Yok, icat çıkartmak için veya ilgi çeksin de bir iki kişi fazladan okusun diye bu başlığı atmadım. Bile isteye bizzat bunu kastederek attım. Şunu kabul etmemiz gerekiyor ki, biz Müslümanların mevcut hallerimizle dünyaya söyleyecek pek de bir şeyimiz yok!

Siyaset konusunda yok!

İlim konusunda yok!

Sanat konusunda yok!

Ekonomi konusunda yok!

Spor konusunda yok!

İnanç konusunda yok!

Saygı-sevgi konusunda yok!

Değer konusunda yok!

Çevre konusunda yok!

Haklar konusunda yok!

Engelliler konusunda yok!

Gençler konusunda yok!

Enerji konusunda yok!

Yok oğlu yok!

Tövbe haşa ezberlenmiş yıllardır tekrarlanan, içeriği boş, kimin neyi kastettiği belli olmayan cümleler hariç…

Hadi duymak istemediğimizi de itiraf edelim; “söyleyecek sözümüz olduğu zaman da inananımız yok”

İzninizle karşı tarafa geçip gerçeği bir daha tekrarlayayım; “Niye inansınlar ki?”

En ufak bir farklılığa dahi tahammülümüz var mı?

Tüketmediğimiz değerimiz kaldı mı?

İlimden anladığımız tekrar, sanattan anladığımız geçmişin taklidi değil mi?

Gençlere “bozuldular” kadınlara “zaten bozuktular” demedik mi?

Bırakalım “bizden olmayanları (!)” bize çağırmayı; bizden olanları bile kafirleştirip kovalamadık mı?

Hz. Peygamber’in tebliğ dilini, tekfir diline değiştirmedik mi?

Ehl-i Sünnet’in kuşatıcılığını sakalla bıyıkla tebdil etmedik mi?

Uzatmayayım!

Yıllardır “yeni bir din dili” deyip durdum! Haliyle kimse duymadı, duyanlar da dalga geçti…

Herkes haklıymış! Duymamış numarası yapanlar da duyup dalga geçenler de!

Tezimi değiştiriyorum:

Yeni bir Müslüman tipi ortaya koymadan yeni bir din dili inşası mümkün değil!

Çözüm bu!

1400 yıllık medeniyeti, ilmi, düşünceyi, tecrübeyi, güzelliği, estetiği, insanlığı, değerleri değil de 1400 yıllık tozları, cürufları, fitneyi, bozgunculuğu, kötülükleri, cinayetleri, ayrımcılığı bünyesinde taşıyan günümüz Müslümanının her tarafı “yeni bir din diliyle” kuşatılmış olsa ne değişir ki?

Tek bir genci inandırabilir miyiz?

Bir buçuk ay kadar önce Ahmet Said ile Cuma namazına gittiğimizde kulağıma eğilip, “Baba siz ilahiyatçılar, hocalar neden kurtulmuşsunuz da geriye kalan herkes kurtulmak için size muhtaçmış gibi konuşuyorsunuz ki?” dedi. Diyecek söz bulamadığım için, hutbeyi işaret edip susmasını söyledim. Bir hafta sonra aynı camide hoca, Cuma hutbesine “Sizin için konuşuyoruz. Ömer Efendimiz dışarıda olanları görse yakalarından tutup içeri sokardı” diye başlayınca Ahmet Said, “Buyur işte! Hoca kurtulmuş bizim için uğraşıyormuş!” deyiverdi…

Yeni bir Müslümana ihtiyacımız var…

O yeni Müslümanı bulabilirsek inanın konuşmasına hiç gerek kalmayacak!

 

 

 


 

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar