GAZZE SALDIRISI ve KESİNLEŞEN SONUÇLARI
Doç. Dr. Cuma KARAN
Her saldırı veya savaşın buna karşı gelişen her savunmanın kendi içinde farklı ve çok boyutlu sonuçları vardır ki bunlar genelde savaşın sonunda belli olur. Ancak direkt konuya girmek gerekirse; İsrail Gazze saldırısı henüz bitmeyen, devam eden bir savaşta kesinleşen bazı sonuçları hanesine yazdı ki; bunları şöyle sıralamak mümkündür:
1. Hamas çapulcu bir örgüt değil, İsrail’in gayri
insani uygulamaları sonucu ortaya çıkmış bir direniş hareketi olup muhatap
kabul edildi.
2. İsrail, hak, hukuk vs. alanlardaki uygulamaları
ile bir devlet standardında olamadığını ortaya koydu.
3.
İsrail, soy kırım yaparak, kendi tarihindeki soy kırım edebiyatı ile
oluşturduğu mağduriyetini kendi eliyle çöpe atmış ve kendini tekzip etmiştir.
4. Dünyanın her tarafında azınlık olarak yaşayan
Yahudiler’e karşı bir nefret duygusunu kendi eliyle oluşturmuştur.
5. Herkesin gözü önünde işlediği acımasız zulmü görsel
ve sanal medyanın etkisiyle insanlık ailesinin her ferdine ulaşmıştır. Bu leke asla
silinmeyecek ve vicdan-ı ammede hep yankılanacaktır.
6. Dünya siyasilerini rehin alan Siyonizm ile köşe başlarını
elinde tutan Yahudiler deşifre oldu. Artık halklar, ‘niye İsrail’e bir şey
demiyorsunuz’ diye yöneticilerine hesap soracak noktaya geldi.
7.
Dünya genelinde, insani bazı kavramları dillerine pelesenk eden devletlerin
bu konudaki yalan ve ikiyüzlülükleri ortaya çıktı ve maalesef;
a. İnsanlar Haklarının Dokunulmazlığı,
b. Sivillerin Can Güvenliği,
c. Çocuk ve Kadının Masumiyeti,
d. Mabet ve Hastanelerin Dokunulmazlığı,
e. Yerleşim Yerlerinin Hürmeti,
f. Doğa ve Çevrenin Önemi,
g. Orantılı Güç Kullanma Gerekliliği,
h. Nefsi Müdafaanın Haklılığı,
i.
Basının Haber Alma Hürriyeti, gibi modern dünyasının kendi menfaatleri
için kullandıkları tabuları kendi elleriyle yerle bir oldu.
8.
İsrail’in
yenilmezlik algısı bozuldu, vahşeti bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı.
9.
En
modern teçhizatla donatılan ordusunun dünyanın en zayıf ve korkak ordusu olduğu
ortaya çıktı ki; göz önünde olmayan bir Hamas bozguna uğramasına yetti.
10.
İslam
coğrafyası liderlerinin farklı kimlikleri ortaya çıktı. Sözde İsrail’e karşı oldukları
halde kapalı kapılar arkasında devam ettirdikleri iş birliklerinin gün yüzüne
çıkmasıyla toplumları, kısmen uyanmış ve gelecek nesiller için silinmez kayıtlar
ortaya çıkmıştır. Artık birileri “Filistin edebiyatı” ile toplumları kolay
kolay kandıramayacaktır.
11.
Filistin
halkı tek vücut olarak yaşlısı-genci, kadını-erkeği, Hristiyan’ı-Müslümanıyla
bir oldu. Beraberce bombalara maruz kaldı, öldü ama vatanlarını terk etmedi.
12.
Filistin
halkı, özellikle mücahit doğuran kahraman annelerin ağızlarındaki “Allah’a hamd
olsun, çok şükür, Allah bize yeter” gibi muvahhit cümleleriyle, güçlü imanlarını
ortaya koydu, ölümlere meydan okuyarak; umuda ve özgürlüğe hayat oldular.
13.
Gerçek
imanın nasıl olması gerektiğini 2 milyar MÜSLÜMANA gösterdiler.
14.
Dinin
nasıl bir dayanak olduğunu bütün dünyaya an be an izlettiler.
15.
İnançsızlıktan
bunalmış insanlar, sabır ve tahammül örnekleriyle dolu bu direniş karşısında İslam’ı
merak ile ona yöneldiler. Bu yönelişler Hudeybiye sulhundan sonra gelenlere ne
kadar da benziyor.
16.
Bütün
cemaat, mezhep vs. hususlardan bağımsız, doğrudan uydu üzerinden Gazze’yi
izleyen insanlar, İslam’ı yeni ve taze, temiz şekliyle, semadan iner gibi
tanıma fırsatı buldu. Gazze Müslümanlarının sabrı, sükûneti ve vakarını inceleyenlerin
yakın bir gelecekte fevc fevc İslam’a girdiklerini görmek sürpriz olmayacaktır.
17.
Hamasın
esirlere gösterdiği insani muamele ile İsrail’in medeni sivil halka gösterdiği
vahşetin mukayesesi çok yapıldı ve yapılacak belki de ders kitaplarında
okutulacaktır.
18.
Hareket eden her varlığı kurşuna dizen İsrail
askeri, dünya savaş tarihine iğrenç örnekler olarak girecektir. Kurşuna
dizdikleri koyunlar, onların hiçbir ahlaka sahip olmadıklarını göstermektedir.
19.
Defnedilmiş
cenazeleri bile buldozerlerle çıkaran İsrail, artık hiçbir ahlaki değere sahip olmadığını
dünyaya ve gelecek nesillere gösterdi.
20.
Dünya
devlet liderleri Siyonizm’e teslim oldukları halde halklarının ne kadar özgür
ve güçlü olduğunu aylarca süren protestolar gösterdi.
21.
Doğu
Müslüman toplumların üzerlerine sinmiş baskı ve idarecilerine teslim olmuş iradeleriyle,
Aziz İslam’ın gerçek temsilcileri olamayacakları anlaşıldı.
22.
İman etmiş, Allah’a kul olan bir kimse hiç kimseye kul olmaması
gerekir, hakikati, Müslüman toplumların
kendi imanlarını kontrol gereğini ortaya koydu. Zira Müslüman toplumların
protestoları bile ancak idarecilerinin izniyle gerçekleşiyor.
23.
“Nice
az ordular büyük orduları yener” ayetinin hakikati bir daha kendini
gösterdi.
24.
Küfrün
tek millet olduğu bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Ancak kardeş olması gereken
Müslümanların kardeşliği “sözde” kaldı. Bu da ciddi bir iman krizinin yansımasının
sonucu olarak tescil edildi.
25.
İslam
coğrafyasında, hükümetlerin güdümünde kalan çoğu STK’ların kendi özgün
ağırlıkları ve özgürlükleri olmadığı anlaşıldı.
26.
İsrail’in
zulmü bazı Batı devletlerinin siyasetçilerinde istifaları getirirken İslam
ülkelerinin siyasilerinde bir istifa dahi çıkmadı. (Çok manidardır!!)
27.
Gazze
insanı; çoluk-çocuk, kadın erkek demeden hep beraber şehid olarak izzetiyle
ebediyeti hak ederken, bizler ancak buna seyirci kalmanın zilleti içinde
sessizlik örtüsüne büründük, izzeti kaçırdık, bu zillet hepimize yeter.
28.
Asırlardır
Müslüman toplumların birbirlerini öldürerek emellerine alet ettikleri
“şehidlik” kavramı, Gazze’de asli hüviyetiyle tekrar hayat buldu. Onlar Uhud’taki
gibi yıkanmadan, yan yana, elbiseleriyle defnedilirken, bazılarına kefen dahi bulunmadı.
“Mücahid, muvahhid, şehid” ıstılahlarına canlı örnekler oluştu.
29.
“İsrail
Müslümanların tükürüğüyle boğulur” sözü doğru ise o zaman “Müslümanların
varlığı” tartışma konusudur.
30.
Müslümanlar
liderlerin İsraili “kınama” ile en ağır (!) bir şekilde cezalandırmaları,
yarım asırdır ne kadar istikrarlı bir politika izlediklerini ispatlamış
oldular.
31.
Müslümanlar
toplum bazında İsrail’in malları diye sakızı bile boykotla elinden geleni
yaparken, hükümetlerin ticari kalemlerinin hiçbirinden vazgeçmemeleri gelecek
nesiller nezdinde de ikiyüzlü olarak anılacaklarını gösterdi.
32.
Geleceğin
film ve edebiyat dünyasında İsrail’in zalim, Filistin’in mazlum ve kahraman rolünü
hiç kimse değiştiremeyecektir.
33.
Hollywood
film sahnelerindeki yapay savaş sahneleri İsrail’in canlı savaş uygulamaları
karşısında çok sönük kalıyor. Artık yapay savaş sahnelerine gerek kalmadığından
Hollywood’un iflası an meselesidir.
34.
Her
türlü imkânsızlıklara ve aile bireylerinin şehit olmasına rağmen
“elhamdülillah” diyen Filistinliler ile her türlü nimete rağmen hayattan hep
şikâyet eden ve ağzına bir türlü “elhamdülillah” nasip olamayan bizlerin ne
kadar zavallı olduğu anlaşıldı. Zor durumdayız vesselam.
35.
Dünyada
200 ülke, İslam İş birliği Teşkilatı’na (İİT) üye 57 devlete rağmen Müslüman
olmayan Güney Afrika ülkesinin İsraili mahkemeye vermesiyle, dünya
devletlerinin namusunu kurtararak tarih açısından alkışlanan kategoriye
girerken, İslam ülkeleri utanç kategorisinde kendilerini mahkûm ettiler. Allah
kurtarsın…
36.
İslam
ülkelerinden sadece Malezya limanlarına İsrail gemilerinin giriş ve çıkışını
yasakladı. (https://www.trthaber.com/haber/dunya/malezya-filistin-zulmu-nedeniyle-israil-baglantili-gemilerin-limanlarina-yanasmasini-yasakladi-822278.html)
Maalesef Türkiye Ulaştırma Bakanı, 7 Ekim ile 31 Aralık 2023 tarihleri
arasında, Türk limanlarından İsrail’e 701 gemi sefer yapıldığını ve bunun da
günde ortalama 8 gemiye tekabül ettiğini açıkladı ve bu beyanı dürüst bir
açıklama olarak kayda geçti. (11 Ocak 2024 tarihli gazete haberleri).
37.
Bir
kısım basın, özellikle de “el-Cezire”, ölümüne ve çok sayıda çalışanını
İsrail’in hukuk tanımayan bombalarıyla kaybetme pahasına, İsrail’in Filistin’de
işlediği mezalimi ve katliamları dünyaya duyurmaktan geri kalmadı, mazlumun
sesi oldu.
38.
İstisnaları
saymazsak, doğu Müslüman toplum, liderlerin izni kadar bozulmuş vicdanlarından çıkan
cılız seslerle komalık durumlarını ortaya koyarken, Batı toplumların özgür
vicdanlarından yükselen sesler, liderlerine her gün zorluklar çıkarmaya yetiyor.
İsrail’i kuran İngiltere: Filistin gösterilerine 'nefret yürüyüşü' diyen
İçişleri Bakanını görevden aldı, (13.11.2023 tarihli haberler) Lahey Temyiz
Mahkemesi, “ciddi insani hukuk ihlalleri yapılması riski” nedeniyle, en geç
yedi gün içinde İsrail’e malzeme tedarikinin durdurulmasına hükmetti, (12.2.2024
tarihli haberler).
SONUÇ
İsrail bütün Gazzelileri imha edip topraklarına el koysa, günlerce
aylarca zafer kutlamaları yapsa da sonuç olarak kaybeden İsrail olmuş ve geleceğini
karatmıştır. Sadece kendisi değil, bütün bileşenleri ile beraber bütün dünya
liderleri de kaybetmiştir. En çok da İslam Ülkelerinin başında yer alan münafıklar
kaybetmiştir, hem de iki dünyada. Müslüman liderlerin bunca askeri yatırımları
masum Filistinli yavrunun, kadının, sivil insanların katliamına engel olmadığı
için o yatırımlar ahirette hesap kalemi olarak hepimizin önüne çıkarılacak ve o
günün hesabı hiç de kolay olmayacaktır. Şu ayetin muhatabı mıyız?
“Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan
bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı
yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz? İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise
bâtıl dava uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın.
Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır.” (Nisa, 4/75)
İsabetli bir tesbıt ve analiz olmuş ellerine ve dilne sağlık
YanıtlaSilÖncelikle Allah razı olsun.
YanıtlaSilBöyle bir yazıyı samimî ve açık yüreklilikle yazdığın için Rabbim kalemine ve ilmine kuvvet versin inşallah.
Allah'ın rahmeti ve bereketi, zalimlere karşı haykıranların üzerine olsun inşallah.
Öncelikle Allah razı olsun.
YanıtlaSilBöyle bir yazıyı samimî ve açık yüreklilikle yazdığın için Rabbim kalemine ve ilmine kuvvet versin inşallah.
Allah'ın rahmeti ve bereketi, zalimlere karşı haykıranların üzerine olsun inşallah.
Kalemine sağlık on numara analiz olmuş
YanıtlaSil