10 Haziran 2018 Pazar

Kocasının Cesedini Düşmandan Alan Kadın

Kocasının Cesedini Düşmandan Alan Kadın

Hz. Ömer'İn oğlu Ubeydullah Muâviye'nin taraftarı olarak Sıffin Savaşı'nda bulunmuştu. 
Sıffîn’de Yemenli kabilelerle savaş kızıştı. Ali b. Ebi Tâlib, Rebîʻa kabilesini Yemenlilerle çatışmaları için hazırlamıştı.  Onlar savaşta iki takım oluşturuyorlardı. Bir takım savaşırken diğer takım duruyordu. Bir takım savaştan bıktığında duruyor, diğeri savaşmaya başlıyordu.

O gün Yemenliler bütün güçleriyle çarpıştı. Muâviye arkadaşlarına,
-Kim Rebîʻa’nın hakkından gelecek, dedi.
Ubeydullah b. Ömer b. el-Hattâb,
-Eğer istediğimi bana verirsen onların hakkından gelirim, dedi.
 Muâviye,
-İste bakalım” dedi.
Ubeydullah,
-el-Gamâme’yi benimle yönlendireceksin, dedi.
el-Gamâme Muâviye'nin bir bölüktü. Bu birliğe el-Gamâme, el-Hadrâ ve eş-Şehbâ denilmekteydi. Bunun üzerine Muâviye el-Gamâme’ye,
-Ubeydullah b. Ömer'le birlikte gidin, dedi.
Ubeydullah çadırına yöneldi. Yanında eşi Bahriye bt. Hânî b. Kubeysa eş-Şeybânî de vardı. Ubeydullah bir zırh istedi ve zırhı üzerine giydi. Bunun üzerine eşi,
-Bu nedir ey Ubeydullah?
Ubeydullah,
-Muʻâviye beni el-Gamâme'yle birlikte senin kavminle [çarpışmaya] görevlendirdi. Sen bu konuda ne düşünüyorsun, dedi.
Eşi,
-Bana göre onlar beni, senden dul kalmış bir kadın olarak çağıracaklar, dedi.
Ubeydullah çarpışamalr başladıktan biraz sonra öldürüldü. Ancak cesedi karşı tarafta kalmıştı. Muâviye'den kocasının cesedini almasını istedi; ancak cesedi vermediler.
Akşam olup da insanlar karargâhlarına dönünce, Ubeydullah’ın eşi Bahriye, kendisine ait bir katıra bindi. Üzerinde siyah bir aba, yanında da hizmetçileri vardı. Rebîʻa kabilesinin birliklerinin olduğu yere gitti. Önce selam verdi; sonra aralarında şöyle bir diyalog geçti:
-Ey Rebîʻa topluluğu! Allah bu yüzleri utandırmasın! Vallahi bu yüzlerin utanacak olmasını istemem!
-Sen kimsin?
-Ben Bahriyeyim.
-Hânî b. Kabîsa’nın kızı Bahriye mi?
-Evet!
-Hanımlarımızın efendisine ve efendimizin kızına merhaba! İhtiyacın nedir?
-Ubeydullah b. Ömer’in cenazesini istiyorum.
-Tamam, cenaze için sana izin veriyoruz.
Ubeydullah b. Ömer’in öldürüldüğü yeri gösterdiler. Rüzgâr şiddetlenmiş ve çadırlarının direklerini yerlerinden söküp atmıştı. Bir adam, çadırının iplerinden birini Ubeydullah b. Ömer’in ayağına bağlamış; bundan dolayı Ubeydullah’ın ayağı soyulmuş. Bahriye onu görünce abasını üzerine attı ve hizmetçilerine bir çukur kazmalarını emretti. Onlar bir çukur kazdılar. Bahriye onu defnedip döndü.
(Bk. Belazüri, Ensab, III, 101-102)

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar