29 Haziran 2020 Pazartesi

ıl-Imḥellemiyé

Prof. Dr. Adnan Demircan
Tur Abdin’den bahsedince bu bölgenin bir bölümünü oluşturan ve nev-i şahsına münhasır bir rengi olan Imḥellemiyé’yi anlatmamak olmaz. Imḥellemiyé, ortak bir kökene sahip olduğu anlaşılan ailelerin ve aşiretlerin ikamet ettiği köylerden oluşuyor.
Imḥellemi köyleri büyük ölçüde şunlar: Aynkef (Kayapınar), Barbunıs (Pelitli), Derındıb (Yolağzı), Deyrizbine (Acırlı), Ebşé (Şenköy), Estel, Hapsınes (Mercimekli), Keferzota (Kayalar), Kartmin (Yayvantepe), Kastaluné (Ovabaşı), Keferıllâb (Yolbaşı), Keferhıvvar (Gelinkaya), Kınderib (Söğütlü), Nunıb (Yenice), Riş (Düzova), Sed (Sarıköy), Şorızbah (Çavuşlu), Tafo (Erişti), Zernoke (Düzgeçit) ve Zinole (Eğlence).
Dikkat edilirse köyleri halk arasında kullanılan isimleriyle andım. Bunlar hala canlı bir şekilde kullanılıyor. Bir de resmi isimleri var ki, postacı ya da mübaşir olanlar dışındaki memurlar dâhil genellikle köylerin isimlerini köyde yaşayanlar dışında bilen az…
Bu köylerin bir kısmında Imḥellemi olmayan aileler de yaşıyor, ancak ana etnik unsur Imḥellemiler… Benim doğduğum Ömerli (Ma‘serté) ise Imḥellemiyé bölgesinin kenarında kalıyor. Ancak Ömerli’de ikamet eden ailelerin yarısı kadar Imḥellemi kökenli ve yukarıda ismini zikrettiğim köylerden özellikle Deyrizbine, Ebşé ve Şorızbah köylerinden gelip buraya yerleşmişler.
Imḥellemilerin kökeni hakkında farkı görüşler var. Son dönemlerde herkes kendi ideolojisine göre bir köken bulmaya çalışıyor. Bu da bilimsel çalışmaların önüne duygusal setler inşa ettiriyor.
Imḥellemilerin kökenleriyle ilgili bilgileri çok muğlak… Kendi kökenlerinden kopunca ve aradan uzun zaman geçince, bölgedeki diğer Müslüman unsurlarla da karışınca köken bilgisi sözlü kültür içinde buharlaşmış.
Beni Hilal’den olduklarını söyleyenler var. Bölgenin isminin mi’t Imḥel (yani yüz ev) kelimesinden geldiğini söyleyenler var. Asıllarının Hristiyan olup zorla Müslüm anlaştıklarını iddia eden Hristiyanlar var.
Kaynaklarda bu hususta bazı bilgiler var, ama onları inceleyen de pek olmamış. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalar dışında kökene dair söylenenler genellikle yukarıda çizdiğim çerçeveyi aşamıyor.
Anladığım kadarıyla Imḥellemiler, Rebia’nın önemli kollarından biri olan Bekr b. Vail kabilesinin savaşçı kolu olan Şeybanoğullarının bir boyu olan Beni Muḥallim’in bölgede yerleşik hayata geçenleri…
Bunu anlatmak uzun sürer. Imḥellemi kelimesi Muḥallim kelimesinin mahalli telaffuzu. Iblebbes (giydirilmiş), ımkesser (kırık), ımrekka (yamalı), ım‘ellım (öğretmen) kelimelerinde olduğu şekilde telaffuz ediliyor.
Şeybanoğulları bölge tarihinde önemli bir yere sahipler… Bir ara Şeyhoğulları adıyla bir devlet de kurmuşlar, merkezi Âmid ve Meyyafarikin olmak üzere… Otuz yıl kadar etkili olmuşlar. Ama bu kabilenin başka bir özelliği daha var. Birçok Harici lider çıkarmış, Harici mezhebinin yayıldığı kabilelerden biri. Abbasiler döneminde de uzun süre bölgede Haricilerin ciddi bir nüfuzu var. Ancak zamanla bölgedeki siyasi ve demografik yapıdaki değişim, güçlerini kırıyor. Aslında göçebe olan bu kabilelerin bazı kolları yerleşik hayata geçince kendi bünyelerinden kopuyorlar. Bir bakıma yerleşik hayatın kuralları işliyor ve dönüşüm kaçınılmaz oluyor. Diğer taraftan bölgede yaşayan farklı etnik unsurlarla, kabile ve aşiretlerle ilişkiler de değişimi tetikliyor. Esasında Imḥellemilerin yaşadığı coğrafyada daha önce köyler vardı. Nitekim mevcut köy adları da bunu gösteriyor. Ancak coğrafya hem Sasani-Bizans mücadelesinin yoğun geçtiği coğrafyanın bir parçası, hem de kavimlerin göçlerine açık bir alan… Bu sebeple hareketlilikten etkilenmesi kaçınılmaz bir durum. Bununla birlikte buradaki köylerin etnik durumu Osmanlı’nın bölgeye hâkimiyetinden beri çok değişmemiş. Nitekim Osmanlı’nın tahrirlerinde bu köyler Arap olarak zikrediliyor. Yani Ebşé köyünün dört asrı aşan bir Arap kimliği var. Mezarlar ve bölgede bulunan bazı yapılar çok daha öncesine giden bir yerleşimi gösteriyor. Anlayacağınız Imḥellemilerin buradaki varlıkları tahmin edilenden çok daha eski…
Bölgede Arapçanın konuşulduğu başka köyler var. Ancak bölge ahalisi onların Imḥellemi olmadıklarını bilir. Mesela Rajdiyé, Imḫaşniyé, Imneyzıl, Gundé, Erbıl, Eydo köylerinde Arapça konuşulur. Ancak bu köyler Imḥellemi değiller…
Imḥellemilerin kendilerine mahsus bir Arapça ağızları var. Özellikle kelimelerin telaffuzunda onlara ait özellikler dikkat çekiyor. Mesela bazı kelimelerde e harfini e il i arasında bir sesle telaffuz ediyorlar. Bazı harflerin uzatılması da onların ağızlarına mahsus… Ayrıca kullanılan Arapça da ana bünyeden kopmuş, uzun süre kendi coğrafyasıyla özdeşleşen özellikler kazanmış. Mesela kelimelere yüklenen anlamların bir kısmı bugünkü Arapçada pek kullanılmıyor, ama eski sözlüklerde var. Imḥellemiler ve dilleri üzerine yazılmış Arapça kitaplar var.
Imḥellemilerin ve bölgenin karakteristik bazı özellikleri var ki bunların bir kısmına değinmezsek olmaz. Bir kere uyumlu ve diğer kültürlerle ilişkiye açık bir topluluk… Mülayim oldukları için köylerinde kavgalar çevredeki diğer köylere nispetle daha az… Çalışkanlıkları dikkat çekiyor. Ellilerden sonra Lübnan ve Suriye’yle ilişkileri sebebiyle buraların etkisi bazı köylerde hissediliyor. Imḥellemi köyleri, şehir temizliği ve kültürünün hissedilebileceği köyler olmaları yönüyle de zikredilmeli…
Imḥellemiyé Arapçası ve kültürü üzerine yapılmış bazı çalışmalar var. Bölge son dönemlerde Cezire’nin diğer yerlerinde olduğu gibi kültürel erozyona maruz kalıyorsa da hiç olmazsa bölgede çalışan araştırmacıların bir envanter çalışması yapmaları ilim hayatımıza büyük katkı olur.


2 yorum:

  1. Hocam, Öncelikle elinize sağlık güzel olmuş. Peki saydıklarınızın dışında kalan Mardin(merdin) Yeşilli (Rışmıl) Kabala (Kebele) ve diğer illerin merkezinde ve köylerinde kalıp arapça konuşanlar hakkında bilginiz var mı acaba ?

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim. Bahsettiğiniz yerlerle ilgili kısmen bilgim var. Ancak geneli ihata edecek bir çalışma lazım. Bu da uzun soluklu çalışma gerektiriyor.

    YanıtlaSil

Yazarlar