6 Ağustos 2020 Perşembe

Kavun Ya Da Ömerli’de Beslenme Kültürü

Ebû Dâvud b. Ömer

Bugünlerde tüketim zamanıdır diye Ömerli’de kavun üzerinden beslenme kültürüne değinmek istiyorum.

Mardin Siirt’te yetiştirilen baṭṭéḫ denen kavuna başka bölgelerde pek rastlamadım. Harika raihası ve tadı var. Tadı, ananasın tadına benziyor.

Ömerli'de yetiştirilen kavun yuvarlık ve yassı olmak üzere iki cinstir.

Tamamen organik olarak yetiştiriliyor ve çok eski bir geçmişe sahip bir cins… Bu kavun cinsinin mutlaka korunması ve üzerinde çalışmalar yapılması lazım. Belki bazı çalışmalar yapılmıştır, ama ben bir daha hatırlatayım.

Esasen bu kavun üzerinden beslenme kültürüne değinmek istiyorum. Geleneksel beslenme kültürü israf etmeme ilkesi üzerine oturur. Allah’ın yarattığı nimetlerden azami derecede istifade etmek ve israf etmemek… Bu ilkeyi hayatın her alanında görmek mümkün.

Ömerli’de ailelerin büyük çoğunluğunun birkaç dönüm bostan ekmeye önem verdiklerini belirtelim. Çünkü kalabalık ailelerde kavun, karpuz, hıttı, acur, hatta susuz üretilen domatese ancak bostanınız varsa doyarsınız.

Bostandaki ürünler genellikle gün aşırı ya da üç günde bir toplanır. Bu ürünlerden olgun olanlar seçilir. Olgunlaşmamış olanlar bir sonraki toplamaya bırakılır.

Bostandan toplanan kavun ve karpuz yemeklerden sonra tatlı niyetine yenebileceği gibi, öğlen ekmekle öğün olarak veya kahvaltıda da tüketilebilir.

Kavun kesildiğinde kabuğu ince bir şekilde ayrılır. Ömerli kavununun içi suludur. İçinden epey su ve çekirdek çıkar. Bunun için üstten bir kapak açarak ya da kavun uzun ise bir dilimi çıkarıp suyunu ve çekirdeklerini boşaltmak gerekir.

Kavunun çekirdekleri ayrılır, suyunu içenler olurdu, ama içilmeyecekse hayvanların yemine karıştırılabilir.

Kavun lezzetliyse çekirdeğini bir sene sonra ekmek üzere tohum olarak ayırmak âdettendir. Bunu hem kendi bostanınız için, hem de isteyen komşulara ve tanıdıklara verirsiniz. Hatta bostan ekmeyenler dahi güzel bir kavun yediklerinde çekirdeğini tohumluk için ayırıp tanıdıklarına verirler.

Tohuma ayrılmayan çekirdekler ise güneşin önünde kurutularak daha sonra kavrulmak suretiyle çerez olarak tüketilir. Bızır baṭṭéḫ ayarında kavrulursa güzel bir çerezdir.

Kavrulmuş kavun çekirdeği

Soyulan kavunun kabuğu hayvanlar için yemdir. Dolayısıyla o da çöpe gitmez.

Eğer kavun lezzetli değilse elbette çöpe gitmeyecektir. En pratik yol, dilimlenmesi ve iyi güneş alan temiz bir yere bırakılarak kurutulmasıdır. Güneşte kurutulan bu kavun dilimleri pekmez yapımı sırasında şirenin içinde biraz kaynatılır, ardından da kepeklenerek kışın tüketilmek üzere saklanır. Buna ḳadîd denir. Araplar, kurutulmuş gıdalara ḳadîd derler. Hz. Peygamber’in (sas) karşısında heyecanlanan bir bedeviye heyecanlanmamasını tavsiye ederken, kendisinin kurutulmuş et yiyen bir kadının oğlu olduğunu söylediğinde kullandığı kelime Ömerlilerin kurutulmuş kavun için kullandıkları ḳadîd kelimesi olduğunu hatırlayalım.

Ḳadîd nam-ı diğer kurutulmuş kavun

Ḳadîd

Bostanın nimetlerini tüketirken bencil davranmamak ve paylaşmak da hatırlatılması gereken bir haslettir. Toplanan ürünlerden konu-komşuya, akrabalara ve dostlara ikramda bulunmak ihmal edilmemesi gereken bir görevdir. Bostandan gelen kişi karşılaştığı komşulara ikram eder, getirilen ürünlerin bir kısmı özellikle bostanı olmayan ailelere gönderilir.

Görüldüğü gibi gıdanın hiçbir şeyi atılmaz. İnsanlar, yabani ve evcil hayvanlar bundan nasiplerini alırlar.

Elbette nimete şükretmenin yollarından biri onu israf etmeden tüketmekten geçer.


Fotoğraflar www.omerlim.com sitesinden alınmıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar