Siirt,
tarihte dışarıya çok göç veren şehirlerimizden biridir. Buradan geçim
kaygısıyla göç eden insanların sayısı azımsanmayacak kadar çok olduğu
gibi ilmiye sınıfına mensup olup göç edenlerin sayısı da az değildir.
Siirt’in dışına çıkan ve yerleştiği memlekette ticarî hayatta başarılı
olup kaynaklarda yaşadığı dönemin tacirleri arasında zikredilen önemli
şahsiyetlerin bulunduğu muhakkaktır. Bu kısa yazıda Siirtli olup Şam’da
ticaretle iştigal eden kişilerden tespit ettiğimiz dördü hakkında
–kaynakların verdiği imkânlar- ölçüsünde bilgi vereceğiz.
Tespit
ettiğimiz şahıslardan ilki, Ali b. Zi’n-Nûn el-İs‘irdî ed-Dımeşkî olup
Şam yakınlarındaki Küsve köyüne yakın meşhur hanın sahibidir. Büyük
tacirlerden olup insanların yararlandığı söz konusu hanı inşa eden Ali
b. Zi’n-Nûn, Zilkade 778/1377’de vefat etmiştir.[1]
Kaynakların
zikrettiği bir diğer Siirtli tacir, Osman b. Muhammed b. Eyyûb b.
Müsâfir el-İs‘irdî el-Hoca’dır. Bu zat, çeşitli memleketlerde ticaret
yapardı. Memlük hükümdarı Berkûk’un babasını Kahire’ye götüren kişidir.
Şam’da nardan alınan verginin iptal edilmesi için çaba harcayarak bunda
muvaffak oldu. Çeşitli memleketlerde şöhreti olan biridir. Şam’da güzel
bir kapalı çarşı inşa ettiren Osman b. Muhammed, Receb 783/1381’de vefat
etti. Berkûk onun için üzülerek çok ağladı ve cenaze namazını kıldırdı.[2]
Tacirlerden
birisi olarak ismi geçen bir zat da el-Hasan b. Abdülveli el-İs‘irdî
es-Sâlihî olup yaşadığı dönemin büyük tacirlerinden biri olduğu ifade
edilir. Bu zat, Muharrem 801/1398’de vefat etmiştir.[3]
Hakkında
en fazla malumat bulduğumuz İbrahim b. Mübarekşah el-İs‘irdî el-Hoca,
meşhur bir tacirdir. İbrahim ve Şemsüddîn b. el-Müzliq, kendi
dönemlerinde Şam’ın en büyük tacirleriydi. İbrahim’in diğer
memleketlerde de ticarethaneleri vardı. Allah ona mal ve evlatlar
vermişti. Çok zengin olan İbrahim, akrabası el-Hoca Şemsüddîn b.
Müzliq’in aksine cömert bir insandı; fakirlere yardım ederdi.
Cisru’l-abyaz’da [Beyaz Köprü] bir medrese inşa ettirmiş; ayrıca buraya
bir türbe de yaptırmıştı. Medrese, Şam’ın en güzel binalarından biriydi.
Zilhicce 817/1415’te Hoca İbrahim’in Cisru’l-abyaz’daki imareti bitti.
İbrahim
b. Mübarekşah, Receb 826/1423’te vebadan dolayı vefat ettiğinde 60
yaşından küçüktü. Akrabası İbnu’l-Müzliq ise ondan sonra uzun yaşadı.
İbrahim
vefat edince medresenin yanındaki türbesine defnedildi. Sayılamayacak
kadar mal bıraktı; ahırında benzerleri olmayan çok atları vardı.
Öldüğünde genç yaşlarda iki oğlu, eşi ve annesi kaldı. Eşi, el-Hoca
Şemsüddîn b. el-Müzliq’in kızıydı.[4]
Buraya
kadar haklarında kısaca bilgi verdiğimiz Siirtli tacirler, M. XIV.-XV.
asırda Şam’da yaşayan ve şehrin ticarî hayatında önemli bir güce sahip
kimseler olup memleketlerinden ayrılarak başka diyarları yurt edinen ve
isimleri kaynaklarda zikredilen Siirtlilerden sadece birkaçıdır. Ortaçağ
İslâm kaynaklarında, özellikle ilim âleminde önemli bir yere sahip olan
pek çok Siirtli hakkında da bilgi verilmektedir.
Siirtlilerin
başka şehirlerde ikamet etmeleri ve orada etkin bir konuma gelmelerini
göç sosyolojisi açısından değerlendirdiğimizde bu kişilerin, Ortadoğu’da
yaşayan toplumlar arasında sosyal ilişkilerin gelişmesine aracı
oldukları gibi ortak bir İslâm Medeniyetinin oluşmasına da önemli
katkılarda bulundukları görülecektir.
Bu kısa makalede kullandığımız kitap programlardan “el-Mektebetu’ş-şâmile, el-isdâru’s-sânî” için, müellifin adının yanına [*] işareti, “Mektebetu’t-târîh ve’l-hadârati’l-İslâmiyye 3.0” için [**] işareti kullandık.
[1] İbn Hacer,* İnbâu’l-ğumr bi-ebnâi’l-‘umr, I, 49; İbnu’l-Ğazzî,* Dîvânu’l-İslâm, I, 44; el-Markizî,* es-Sülûk li-ma‘rifeti düveli’l-mülûk, II, 306.
[2] İbn Hacer,* İnbâu’l-ğumr bi-ebnâi’l-‘umr, I, 90.
[3] es-Sehâvî,* ed-Dav’u’l-lâmi‘, II, 43.
[4] İbn Hacer,* İnbâu’l-ğumr bi-ebnâi’l-‘umr, II, 17; İbnu’l-‘İmâd,** Şezerâtu’z-zeheb, VII, 172; en-Nu‘aymî,* ed-Dâris fî târîhi’l-medâris, I, 55.