20 Şubat 2017 Pazartesi

Ebû Ömer b. Dâvûd Yazdı: Amel

Ebû Ömer b. Dâvûd 
   
İnsanın çabası, hedeflediği şeyle anlam bulur. İslam, Müslümanlardan genel olarak iyi işler yapmalarını istemektedir. İyi iş, dinin ortaya koyduğu prensipler ve insanların tecrübeyle ulaştıkları evrensel ilkeler çerçevesinde bilinebilir. Başka bir ifadeyle söylemek gerekirse iyi davranış, Allah'ın emir ve yasaklarına uymayı, erdemli olmayı, insanlar için yararlı işler yapmayı gerektirir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: "Kadın, erkek, inanmış olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz." (Nahl 16/97)
   Allah’ın rızasının gözetilmesi, insanın çabasını daha anlamlı kılar. Yüce Allah şöyle buyurur: "İkindi vaktine and olsun ki, insan hiç şüphesiz hüsrandadır. Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, birbirlerine gerçeği tavsiye edenler ve sabırlı olmayı tavsiye edenler bunun dışındadır." (Asr 103/1-3)
   İnsanın hiçbir davranışı Allah katında kaybolmaz. Yüce Allah, "İnanmış olarak yararlı iş işleyenin ameli inkâr edilmeyecektir. Biz onu yazmaktayız." (Enbiya 21/94) buyurur. Bu hayatın şiarı edinmek, Müslümanın davranışlarına çeki düzen vermesi için de önemlidir. Zira "İşlediklerinden ötürü herkesin bir derecesi vardır. Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir. Kendilerine haksızlık yapılmaz." (Ahkaf 46/19-20)
   Kişi, dünyevî de olsa yaptığı işlerde Allah'ın rızasını hedeflemişse, yaptıklarının karşılığını görecektir. Yüce Allah, "İnsan ancak çalıştığına erişir. Onun çalışması şüphesiz görülecektir. Sonra ona karşılığı eksiksiz verilecektir." (Necm 53/39-41) buyurur.


ebuomerbindavud@gmail.com

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar