28 Şubat 2017 Salı

Prof. Dr. Rıza Savaş'la Röportaj

1-         Merhaba Hocam, Türkiye’de İslam Tarihi denilince akla gelen önemli isimlerden birisisiniz. Peki Rıza Savaş kimdir? Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1953’te Erzurum’da doğdum. İlk, orta ve yüksek tahsili Erzurum’da yaptım. 1980’de Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünden mezun oldum. (Bu günkü Atatürk Ü.İlahiyat Fak.) 

1980-1983 arasında Atatürk Ü. İlahiyat Fakültesinde çalıştım. 1983’te YÖK beni Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesine naklen tayin etti. Halen burada İslam Tarihi Öğretim üyesiyim.
Tezlerim:
1-Yüksek Lisans tezi: Emeviler'de İkta
2-Doktora tezi: Hz. Muhammed Devrinde Kadın
Telif kitaplarım:
1.         Hz. Muhammed (sav) Devrinde Kadın, İstanbul 1991.
2.         Raşid Halifeler Devrinde Kadın, İstanbul 1996.
3.         Emeviler Devrinde Kadın, İstanbul 2001. 
4.         Siyer ve Kaynakları, İzmir 1995.
5.         99 Soruda İslamın Kadına Bakışı, İstanbul 1997.
6.         İslam’ın İlk Asrında Kadın
2-         Peki hocam, bize eğitim hayatınız ile ilgili bilgi verir misiniz?
Hafızlık yaptıktan sonra ilkokula, ardından da Erzurum imam hatip lisesine gittim. Erzurum Yüksek İslam Enstitüsü Fıkıh ve Kelam bölümünden 1980 yılında mezun oldum. Aynı yıl Siyer ve İslam Tarihi asistanı oldum. 1983 yılında İzmir’e geldik, akademik hayatım burada geçti.
3-         Neden İslam Tarihi alanını ve akademisyenliği seçtiğinizi anlatır mısınız?
Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünden Mezun olduğum yıl Siyer ve İslam Tarihi alanında asıstanlık imtihanı açıldı. Böylece alanı tercih etmiş olduk.
4-         Hocam, Türkiye’de İslam Tarihi sahasında kadınlarla ilgili çalışma yapan ender tarihçilerdensiniz. Hz. Peygamber (s) döneminde kadın erkek ilişkisi nasıldı?
Kur’an, kadın erkek bütün insanlara gönderilen ilâhî bir kitaptır. Kadın erkek ayırımı yapmadan, Hz. Peygamber’in, insan cinsinin yarısını teşkil eden kadınlarla yakından ilgilendiği anlaşılmaktadır. Hz. Peygamber’in, kendisine vahy edilen Kur’ân’ı kadın erkek ayırımı yapmadan herkese ulaştırma ve duyurma gayreti içinde olduğu, takip ettiği tebliğ faaliyetlerinden anlaşılmaktadır. 
Kur’an’ın kadına verdiği en önemli hakların başında, ona tam bir kişilik kazandırmasıdır. Kadın bir insan olarak mükellef sayılmış, yapacağı iyi ve kötü işlerin sorumluluğunun kendisine ait olduğu bildirilmiştir . 
Hz. Peygamber devri kadınlarının, şahsiyetlerinin şuurunda oldukları, düşüncelerini açıkça söyleyebildikleri ve bazı konularda erkeklerle aynı haklara sahip olduklarını bildikleri anlaşılmaktadır. Kadınların Hz. Peygamber’e bey‘at için başvurmaları bunun bir örneğidir. 
Hz. Peygamber devrinde, kadınlarla erkekler beraberce abdest alırlardı.  Hz. Ömer, halifeliği zamanında, Hz. Ali’nin de görüşünü alarak bu beraberliği yasaklar ve kadınların abdest alma yerlerini ayırır .
Hz. Peygamber devri inanan kadınlarının, onunla beraber namaz kılmaya çok istekli oldukları anlaşılmaktadır. Zaten Hz. Peygamber, kadınların mescide gitmelerinin engellenmemesini emreder . Hatta gece namazları için mescide gitmeye izin isteyen kadınlara bunun sağlanmasını söyler .
Mescide giden kadın ve erkeklerin hareketlerine dikkat etmeleri, karşı cinsin dikkatini çekmek için tutum ve davranışlarını değiştirmemeleri  ve yatsı namazına gelen kadınların güzel koku sürünmemeleri istenmektedir .
Hz. Peygamber, kadınların mescide rahat gidip gelmelerini sağlamak için bazı tedbirler alır. Bu sebeple o, mescidin bir kapısını kadınlara tahsis etmeyi teklif eder . es-Semhûdî, Hz. Peygamber devrinde kadınların, gece mescitten çıkmaları için ayrılmış bir kapıdan bahseder .
Kadın ve erkek Rasulullah devrinde çarşıda, pazarda, mescitte, sokakta, savaşta, barışta erkeklerle meşru ölçüler içinde yan yana gelebilir, konuşur, tartışır ve kendi kişiliğini ortaya koyabilirdi. 
5-         Doktora yaparken yaşadığınız zorlukları anlatır mısınz?
Kaynak konusunda sıkıntılarımız oldu. İstanbul’a gidip orada çalışma ihtiyacı duyduk. İmkânlarımız da çok iyi olmadığı için ciddi zorluklar yaşadık. Öğretim görevlisi olarak doktora yaptığımız için derslerle beraber çalışmamızı, yürütmek zorunda idik. 
6-         Size göre  Türkiye’de İslam Tarihi  çalışmalarının ve İslam tarihçiliğinin geldiği seviye nedir?
Hiç de küçümsenecek bir seviye değildir. Ancak ciddi eksikliklerimiz var. Çalışılacak konuların tesbitinde ve çalışma sırasında çok titiz davranmak gerekir. Ortaya çıkaracağımız ürünün işe yaraması gerekir. Tekrara düşmemek önemlidir. Ülkemizin kaynaklarını boşa kullanmamak lazımdır. 
7-         Peki sizce çalışmalarda eksik bırakılan yönler nelerdir?
Kaynak ve araştırmalar iyice tesbit edilmeden bazı çalışmalar başlayıp bitiyor.
8-         Hocam, geriye dönüp baktığınızda keşke şu konuyu çalışsaydım dediğiniz bir konu var mı?
Hayır
9-         İslam Tarihi alanında Yüksek Lisans ve Doktora yapan öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Bir konu seçilirken daha önce o konuda nelerin var olduğunu tesbitle işe başlayıp neden bu konunun çalışılması gerektiği doğru bir şekilde ortaya konmalıdır.
10-   Sizce öğrenciler tez konusu seçerken nelere dikkat etmeliler? İyi bir tez nasıl yazılır?
 Çalışılacak konunun daha önceden çalışılıp çalışılmadığı tesbit edilmelidir. Eğer çalışma var ve yine de çalışılması gerekli görülüyorsa, bu durumda da konunun uzmanlarını ikna edecek gerekçeler ortaya konmalıdır. Yapılacak çalışma alana katkı sağlamalıdır. Ümmetin işine yaramalıdır. Müslümanlara tarihlerini doğru gösterme çabası güdülmelidir. Yanlışlıklarla da yüzleşmekten korkulmamalıdır. Müslümanlar olarak dünyaya söyleyebileceğimiz şeyler olduğunu haksızlığın ve zumlun ortadan kalkması için iyi örnekler ortaya konmalıdır.
Değerli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederiz…



0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar