Ebu Ömer b. Dâvud
Bildiğimiz dünya tarihi bir
bakıma savaşlar tarihidir. Hemen her dönemde bir yerlerde savaşlar var. Dünya bir
kişiye büyük, iki kişiye küçük olduğu için dünyayı elde etmek ve ona hâkim olmak
için insanlar sürekli savaşmışlar. Savaşmak için birçok sebepler oluşturmuşlar.
Bazen etnik köken farklılığı, bazen ideoloji, bazen din, bazen de din içindeki
görüş farklılığı ya da mezhebi bağlılık çatışma sebebi olmuş.
Savaş, kitaplarda ve
filmlerde anlatıldığı kadar kolay değil. Özellikle ülkemiz insanı uzun zamandır savaş görmediği için büyük dedelerinin savaşla ilgili
anlattıkları masal gibi geliyor. Ülkemizde bu kadar savaş çığırtkanı
bulunmasının sebeplerinden biri bu…
Savaş, sıkıntı, acı ve yokluk
demek… Aynı zamanda kızgınlık ve istikrarsızlık doğuran bir süreç… Bence
savaşlar, kötülüğü engellemeye matuf olarak zorunlu olabiliyorsa da sorunları
savaşsız çözme imkânının olduğu yerde savaşın konuşulmaması gerekir.
Savaşı başlatmak elinizde
olsa da bitirmek çoğu zaman sizin dışınızda kararlaştırılır. Saddam Hüseyin, Humeyni’nin yeni devrim yaptığı ve gerginliği yüksek olduğu İran’a
saldırdığında savaşı bir haftada bitireceğini söylemişti. Sekiz yıla yakın
devam eden ve yaklaşık bir milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği, maddi
ve manevi büyük yıkıma sebep oldu.
Suriye iç savaşı başladığında
da bazı kişilerin tahmini, savaşın kısa sürede biteceği yönündeydi. Bugün sonu
tahmin edilemeyen bir çıkmaz içinde ülkenin yıkımı devam ediyor. Milyonlarca insanın
yurtlarından olduğu yüzbinlerce insanın öldüğü bu iç savaşın tahribatının daha
uzun bir süre devam edeceği aşikâr… Savaşın başladığı günlerde Suriyeli bir
yakınıma “Savaş ne zaman biter?” diye sormuştum. “Allah bilir, elli yılda
bitmez” demişti. O gün söylediklerini aşırı bir tepki olarak görmüştüm, ama
şimdi birçok insan aynı duyguları paylaşıyor.
İnsanlara kavga etmeden,
savaşmadan bir şeyler konuşmalarını ve tartışmalarını öğretmek, insanlık için
yakın zamanda ulaşılabilecek bir hedef değil… Bunun için büyük bedeller
ödenecek gibi görünüyor.
Umarım, dünyada savaşın
olmadığı bir dönemi insanlık görür. Dünya Daru’l-Harb değil, Daru’l-İslam ve
Daru’s-Selam olur…
0 yorum:
Yorum Gönder