19 Temmuz 2020 Pazar

Beyaz Öküz

Ebû Ömer b. Dâvud

Bir gün Hz. Ali konuşma yapmak üzere kalkıp minbere çıktı ve konuşmaya başladı. Ancak kendisine muhalif olan Haricîler kalkıp onun konuşmasını kestiler. Hz. Ali hemen minberden inerek evine gitti. Canı sıkılmıştı. Yanında bulunanlara içinde bulunduğu durumu,
-Ben beyaz [öküzün] yenildiği gün yenilmiş bir adamım, dedi.
Sonra şöyle devam etti:
-Benim durumum, üç öküzle bir aslanın hikâyesine benzer. Vaktiyle biri kırmızı, biri siyah, biri de beyaz olmak üzere üç öküzle bir aslan ağaçlık bir ormanda karşılaştılar. Aslan beyaz öküzü yemek istiyordu, fakat diğer öküzler onu savunuyorlardı. Bunun üzerine aslan kırmızı ve siyah öküze, “Bu ormanda bizi rezil-rüsva eden, bizi teşhir eden ve başkalarının bizi görmelerine yol açan şu beyaz öküzdür” dedi. Siyah ve kırmızı öküzler, beyaz öküzle aslanı baş başa bıraktılar. Aslan yalnız kalan beyaz öküzü yedi. Aslan diğer iki öküze bir şey yapamıyordu. Beyaz öküze uyguladığı planı kırmızı öküze uygulayarak, ‘Benim rengim de senin rengin gibidir. Ancak bizi bu ormanda rezil-rüsva edip teşhir eden bu siyah öküzdür’ dedi. Bunun üzerine kırmızı öküz siyah öküzü, onu yiyecek olan aslanla baş başa bıraktı. Aslan onu da yedi. Artık önünde bir engel kalmayan aslen kırmızı öküze, ‘Seni yiyeceğim’ dedi. Kırmızı öküz, ‘Tamam, ancak müsaade et de, üç kez yüksek sesle bağırayım’ dedi. Aslan, ‘Peki, bağır’ dedi. Kırmızı öküz, ‘Hey! Herkes bilsin ki, beyaz öküz yenildiği gün ben de yenilmiştim’ diye bağırdı. Hey! Herkes bilsin ki, Osman öldürüldüğü gün ben değersiz hale getirildim. (Belazüri, Ensab)
Değerli insanların linç edilmeye kalkışılması, ülkemizi dibe çeken yozlaşmışlığın sonucudur. İtibarsızlaştırmaya karşı duruş ilkesel ve ahlaki bir görevdir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar