Ebû Ömer b. Dâvûd
Eskiden sınav kelimesi yerine imtihan derdik. Gençler
arasındaki kullanımına bakınca sınav kelimesi oldukça kabul görmüş durumda.
İmtihanı artık çoğunlukla ahirette vereceğimiz hesap için kullanıyoruz.
İnşaallah imtihanlarımız kolay geçsin.
Hayatım boyunca yüzlerce sınava girdim ve yüzlerce de
sınav yaptım. Bu satırları kaleme aldığım sıralarda birçok kişi harıl harıl
muhtelif sınavlara hazırlanıyor. Kimisi üniversite hayalleri kuruyor, kimisi
iş… Bazıları ise dersten geçme derdinde. Ahiret sınavına hazırlananlar da
vardır kuşkusuz… Ancak onların yaptıkları çoğu zaman gündem dışı…
Dünyevî sınavları geçmek önemlidir elbette. Bazı
kişiler her işi abarttıkları gibi sınavları da abartırlar. Öyle ki hayat memat
meselesi görürler. Birkaç gün sonra da unuturlar. Tecrübeyle sabittir ki
girdiğim yüzlerce sınavı unuttum. Çok azında sorulan soruları hatırlıyorum.
Onlar da bir elin parmağını geçmez. Abartmayalım dersem, “bekâra hatun boşamak
kolay” diyebilirsiniz. Ancak tecrübeden bahsediyorum.
Tecrübe deyince sınavlarda başarının tiyolarını da
vereyim. Sınavlarda genellikle sonuç, “ne kadar para o kadar köfte” kuralı
çerçevesinde ortaya çıkar. Bazen kuşun taşa değdiği de olur. Ha bir de kuşa
taşı gösterip saçmayla vuranlar da vardır elbette. Kopyacılardan söz ediyorum.
Sözüm onları kapsamıyor. Standart bir öğrencinin başarısı anlama ve algılama
kapasitesiyle çalışmasının sonucunda ortaya çıkar. Öğrencilerin anlama
kapasitesi farklı olabilir, ancak bunu çalışmayla dengeleyebilirler. Bir
öğrenci dersi düzgün takip ettiğinde, ders tekrarını zamanında yaptığında
sınavları rahat bir şekilde geçebilir. İstisnaları vardır mutlaka…
Bir başka tiyo da şudur: Stres yapmamak, sınav sonucu
kötü olsa da üzülmemek ve bir sonraki sınavlara odaklanmak… Kötü bir sınav
sonucu iyi yönetilmezse domino taşı etkisi yapabilir. Bu sebeple her sınavdan
sonra manen yenilenmek ve sonraki maça hazır olmak gerekir.
Bir sırrımı da paylaşayım. Bugüne kadar üniversiteye
başlayıp da bitirdiğini görmediğim bir kişi oldu. Kendi rızalarıyla bırakıp
gidenler hariç. O da bir aşk vurgunuydu ve sevdiği kız okuduğu fakültede o
sıralarda doçentti. Evlenip çoluk çocuğa karışmış, ancak bizim âşık onun
bulunduğu şehirde mecnun misali yaşamayı tercih etmişti. Öğrenciliğimde, çeyrek asırlık öğrenci olduğunu söylüyordu. Yurtta resmen kalamıyor, odaları
dolaşarak bulduğu boş yatakta yatıyordu. Diğerleri ise bir şekilde bitirdi.
“Bir şekilde” değil de düzenli bir şekilde sınavlarınızı başarmak istiyorsanız
yapacağınız şey basit. Dersleri izlemek, günlük ders tekrarı ve hayatı
ıskalamamak. Bu söylediklerimi yaptığınız halde başaramıyorsanız, müsait
zamanda gelin size okunmuş şeker vereyim. Belki faydası olur.
0 yorum:
Yorum Gönder