Prof. Dr. Mehmet Azimli
YÖK ve IŞID
YÖK İlahiyatlarda müfredat
değişikliği adı altında Kelam, Mezhepler Tarihi, Felsefe, Sanat, Edebiyat…
derslerine adeta savaş açtı. Bu derslerin azaltılması için yaptığı müfredat
değişikliği son anda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından engellense de yılmadan
alttan alta mücadeleyi sürdürüyor. Bunu da daha iyi bilim adamı yetiştireceğine
telmihen yaptığı zikrediliyor.
Yıllarca "İlahiyatlarda
Felsefe olmasın Felsefe bölümleri var, Sanat tarihi olmasın Sanat Fakülteleri
var, Edebiyat olmasın Edebiyat Fakülteleri var, Musiki olmasın Güzel Sanat
fakülteleri var" diyenlere karşı olması gerektiğini açıklar mahiyette
bir çok gerekçe sunuyorduk. Şimdi bu dersleri kaldırmak isteyen 28 şubatçı
zihniyet(nitekim İlahiyat fakültelerine alternatif olarak getirilen yaklaşık 50
kadar İslami ilimler fakültelerinde uygulamaya koyuldu) zil takıp oynuyordur.
"Yıllarca biz kaldıramadık, ohhhhhh kendileri şimdi kaldırdı"
diyorlardır.
Yükselen selefi teröre karşı bu gün
Rusya bile Türkiye'deki imam-hatip ve ilahiyatların programlarını inceleyip
kendi ülkesinde uygulamak isterken, bizim Osmanlıdan süzülüp gelen ve 80 yıllık
bir birikim sonucu ulaştığımız yapılanmadan vazgeçmemiz çok acı verici ve
tehlikelidir.
Şu bilinmelidir ki; “ne kadar çok
tefsir, hadis, fıkıh…. okutursak o kadar iyi Müslüman olunur” tezi doğru
değildir. Çünkü IŞID tam da bunu
yapmaktadır ve bu hale herşeyi dışlayıp çok tefsir, hadis okuyarak gelmiştir.
Bu yeni proğramlardan fazla değil 10 yıl sonra bol bol IŞID zihniyetli tipler
mezun etmeye başlıyacağız. (Adı Ehl-i Sünnet olsa da) katı, selefi, ham-yobaz,
kendi bildiğinden başka doğru kabullenmeyen, Suut kafalı nesillerin yetişme
ihtimali büyük. Dindar nesil sanatsız, edebiyatsız ve tarihten bi-haber
yetiştirilecekse diyeceğimiz yok. hayırlı olsun vatana, millete,
ümmete:(((((((
YÖK bu zihniyetini destekleyebilmek için
İlahiyat hocalarının profilleriyle de oynamaktan geri durmuyor. Gelecekteki
hocaların kahir çoğunluğunu bu tiplerin oluşturması için Arş. Gör. alımlarında
bunu habersizce yapmaya çalışıyor. Bunun son iki örneğini 2015’teki ÖYP ve
MEB’in aldığı YLSY araştırma görevlisi alımlarında sadece tefsir, hadis, fıkıh,
tasavvuf ve kıraat alanlarında kadro açılmış, diğer ilahiyat alanlarına da açılacağı
söylense de gerçekleşmemiştir. Yine 2016 yurtdışı Araş. Görv. Alımlarında
sadece Hadis alanında alım yapılmıştır.
Yani YÖK bu tavrıyla; “İlahiyatlarda
esas olan sadece Temel İslam Bilimleri bölümüdür orada da Kelam ve mezhepler
tarihi anabilimdalına geçit yoktur” demek istemiştir. Çünkü bu iki branş
öğrencilerin zihnini Sünni taassuptan kurtarmaktadır. Bu sebeple tehlikelidir(!)
Bilindiği gibi Suudi Arabistan’da da bu iki branşta ders verilmemektedir.
Felsefe ve İslam Tarihi bölümlerinin
ise esamesi okunmamakta, tamamen dışlanmakta, hatta aldığımız duyumlara göre;
felsefe bölümünden hocalar da dekanlığa (bir iki göstermelik dışında)
atanmayacağı YÖK’teki ilahiyat birimlerinden sorumlu zevat tarafında yüksek
sesle rahatlıkla şifai olarak dile getirilmektedir.
Türkiye’nin önümüzdeki on yılları bu
eğitimden geçen kaba softa, ham yobaz, katı neo-selefi, sıkı Sünnici hoca
takımıyla mücadele ile geçecektir. İşin acısı bir toplum kendini böyle heba
eder. Kazanımlarını böyle yok eder. Gelecekteki din taasubundan dolayı
yaşanamaz hale gelecek olan bir toplum böyle oluşturulur.
Yazık bu ülkeye….. çocuklarımız adına
endişeliyim….
0 yorum:
Yorum Gönder