30 Ocak 2017 Pazartesi

 Ebû Ömer b. Dâvud Yazdı: Hayal


Ebû Ömer b. Dâvud
İnsanın yapıp edebildikleri sınırlı, ancak hayal gücünün sınırsız olduğu düşünülüyor. Yine insanın eylemlerine sınırlama getirilebileceği, ancak hayal kurmasına engel konulamadığı ifade ediliyor. Oysa insanoğlunun hayal gücünün de bilgi ve görgüsüne bağlı olarak sınırlı olduğunu görüyoruz. En çok bildikleri çerçevesinde gördükleri temelinde hayal kurabilir; görme, düşünme ve algılama kapasitesinin ötesinde bir hayal gücüne sahip olamaz. Bu bakımdan insan olarak hayallerimizin yine gördüklerimizle ve yaşadıklarımızla ilişkili olması kaçınılmazdır. Hayallerin insanı ve düşünceyi geliştiren bir boyutu olduğu tecrübeyle sabittir. Fakat bu da insanın kapasitesi ile ilgilidir Zira hayal, insanın kapasitesine bağlıdır.
Geçmişte kurduğum hayalleri düşündüğümde hayal dünyamın yaşadığım tecrübelerle ve okuduklarımla sınırlı olduğunu görüyorum. Bunun bütün insanlar için böyle olduğunu kendinizden hareketle söyleyebilirsiniz.
Biraz sabırsız olan arkadaşlar, konuya girmem için acele ediyorlardır. Yaşlı Demircan’ın sabırsızlananlardan olduğunu zannediyorum. Zira fazla zamanı yok. Oysa Azimli öyle mi? Onun daha çok zamanı olduğu için keyifle bekliyordur.
Benim de çok uzatmaya niyetim yok. Hayal kurma gücü ve kapasitesi önemlidir. Ben diyorum ki, dinî ve siyasî liderlerin hayal gücü ve kapasitesi yetişme ortamı ve şartlarla, hayatlarında yaşadıkları zorluklarla ve bilgi dağarcıklarıyla ilişkilidir.
Bildiğiniz bir fıkradır. İki çoban sohbet ediyorlarmış. Bir diğerine sormuş:
-Dünyanın en zengin insanı olsan ne yaparsın?
-Çok soğan alır, cücüklerini yerdim. Peki, sen zengin olsan ne yaparsın?
-Bana bir şey bırakmadın ki!
Netice itibariyle insan çevresinin ürünüdür insanların hayalleri de onun imkânlarıyla sınırlıdır. Bana hayallerini söyle, senin kapasiteni söyleyeyim.

30.01.2017

ebuomerbindavud@gmail.com


0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar