7 Ocak 2017 Cumartesi

Vahşî b. Harb'in İslam'a Girişi

 

İbn Abbas şöyle anlatıyor:
Allah Resûlü, Hz. Hamza’ın katili Vahşî b. Harb’i İslam’a davet etmek için ona adam gönderdi. Vahşî, Hz. Peygamber’e getirilince, “Ya Muhammed! Beni nasıl İslam’a davet ediyorsun? Halbuki sen, adam öldürenin, şirk koşanın, zina edenin azaba uğrayacağını, kıyamette azabının kat kat artacağını, o korkunç azapta ebedi kalacağını iddia ediyorsun. Ben bunların hepsini yaptım. Bana da kurtuluş yolu var mı?” diyerek sordu. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: “Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Furkân, 25/70)
Vahşî, “Ya Muhammed” (ancak tövbe eden, iman edip yararlı işler yapanlar) hükmü çok ağır bir şarttır. Belki ben bunu yapamayacağım.” dedi. Bunun üzerine Yüce Allah, “Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar.” (Nisa, 4/48) ayetini indirdi.
Vahşî, “Ya Muhammed! Anlıyorum ki bu da Allah’ın dilemesine bağlıdır. Beni affedip affetmeyeceğini bilmiyorum. Bundan başka bir şey yok mu?” diye sorunca, “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer, 39/53) ayeti indi.
Vahşî, “Şimdi tamam” diyerek Müslüman oldu.
Ashab, “Ey Allah’ın Resûlü! Vahşî’nin nail olduğuna biz de nail olduk, değil mi?” dediler. Hz. Peygamber de, “Evet, bu bütün Müslümanlar içindir” buyurdu. Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, VII, 224/11314.Hadis. (Şamile Programı)

Yazarlar