Emine DEMİRCAN[1]
Bilal Kemikli, Şâir Şeyhülislam Ârif Hikmet Beyefendi:
Hayatı- Eserleri- Şiirleri, Kitabevi, İstanbul 2011, Takdim+ Önsöz+ 133
sayfa+ Bibliyografya (s. 135-139)+ Sözlük (s. 141-158)+ Ekler (s. 161-166).
Kitap isminden de anlaşılacağı üzere biyografik bir eserdir.
Bununla birlikte ülkemizde Ârif Hikmet’in (1786-1859)[2]
biyografisini konu edinen ilk eser olma özelliğine sahiptir.
Malum olduğu üzere biyografi yazmak büyük bir uğraş, araştırma
ve özveri gerektirir. Çünkü bir kişinin tarihini yazmak sanıldığı kadar kolay
değildir. Burada olgulardan yola çıkarak bir tarih yazımı söz konusu değil, bir
kimseyi anlamak ve anlatabilmek esastır. İşte kısa bir şekilde tanıtacağımız bu
kitabın, bu nedenlerden dolayı derin bir araştırmanın ürünü olduğunu
gözlemliyoruz.
“Ârif Hikmet Beyefendi Osmanlı’nın “en uzun asrında”
yetişmiş ve önemli görevlerde bulunmuş seçkin şeyhülislamlarından birisidir. Sadece
ilmi ve dini bürokrasi içinde kalmamış, dönemin yeni tesis edilen kurullarında
görev almış ve bir kısım yeniliklere öncü olmuş bir devlet adamıdır. Aynı
zamanda o dönemin, siyasi sosyal meselelerine duyarlılığıyla da üzerinde
durulması gereken bir şahsiyettir.”[3]
Kitaptan alıntıladığımız yukarıdaki paragraf, Ârif Hikmet Beyefendi
hakkında biyografik bir eser yazmanın gerekliliğini ortaya koymak için
zannederiz ki yeterlidir.
Kitap Takdimle
başlamaktadır. Takdim kısmı daha çok Sayın Kemikli’nin bir kısım
tecrübelerinden ve okuyucuyla bir nevi sohbetinden müteşekkildir. Kemikli bu
kısımda aslında detaylı araştırmalara konu olacak bir şahsiyet olmasına rağmen Ârif
Hikmet hakkında yapılan çalışmaların yetersizliğine vurgu yapıp tarihçilerin bu
çalışmayı, kendisinin bıraktığı yerden alıp daha ileriye götürmelerini temenni
etmektedir.
Kitap iki
kısımdan oluşmaktadır. Ârif Hikmet’in hayatı ve eserleri ayrıntılı bir şekilde
ele alınmış ve edebi şahsiyeti tahlil edilmiştir.
Hayatı kısmını
değerlendirmeye tabi tuttuğumuz zaman görülecektir ki kitapta belirtildiği
şekliyle dikkat çeken özelliği şeyhülislam olmasına rağmen yeniliklere her
zaman açık olmasıdır. Dolayısıyla yeni eğitim kurumlarının açılmasına gayret
etmiştir. “Onun efendiliği ilmiye sınıfına
mensup olmasından beyliği ise yönetici-aristokrat bir aileden geliyor
olmasından kaynaklanmaktadır.”[4] Aynı zamanda
onun hakkında müstakil bir eser yazan el-Âlusi onu seyyid olarak
göstermektedir. Dikkate şayan diğer bir özelliği ise yaşadığı dönem de ilmiyle
bilinen seçkin insanlardan biri olmasıdır. Tam anlamıyla kültür ve sanat
adamıdır. Dolayısıyla birçok özelliği kendinde barındıran bir şahsiyettir.
Hayatı kısmında
ailesi, öğrenimi, görevleri ve vefatı şeklinde alt başlıklar mevcuttur. Birçok görevde
bulunmuştur. Bu görevlerin ayrı ayrı veriliyor olması kitabın dikkat çeken
diğer bir özelliğidir. Sonuç olarak ‘İlmiye kadrolarında başlayan devlet
hizmeti, Osmanlı’nın yenileşme çabalarının bir neticesi olan çeşitli
ıslahatlarla birlikte ihdas olunan memuriyet ve meclislerde devam etmiş ve
nihayet Şeyhülislamlık göreviyle neticelenmiştir.’[5]
Şeyhülislam olduğu dönemde önemli devlet adamlarıyla birlikte çalışmıştır.
Kitapta Ârif
Hikmet’in eserlerine ayrıntılı bir şekilde yer verilmiştir. Divan sahibi bir
şairdir. Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerinden oluşan Divan’ı divan şiirinin
önemli örneklerinden biridir. Aynı zamanda tarih, biyografi ve bibliyografya
alanında kaleme aldığı eserleri de mevcuttur.
Eserleri şunlardır:
1.
Divan-ı Hikmet
2.
Tezkire-i Şu’ara: En önemli
mensur eseridir ve sade bir dille yazılmıştır.
3.
Mecmu’atü’t-Teracim: İkinci
biyografik eseridir.
4.
Hulasatü’l-Makalat fi
Mecalisi’l-Mukalemat: Bu eseri tarihle ilgilidir.
5.
Keşfü’z-Zunun Zeyli
6.
el-Ahkamü’l-Meriyye fi
Arazi’l-Emiriyye: Ârif Hikmete ait olup olmadığı tartışmalı bir eserdir.
7.
Bazı Vak’a-yı Dâhiliye
Notları
8.
Mecmu’a-yi Eş’ar
9.
Tahrir Defteri
10.
Tanzimat Defteri
11.
Mecmu’a
12.
Mecmu’a-i Ârif Hikmet
13.
Ref’ün- Nikab an
Vücuhi’l-Elkab
Kitabın bir diğer
bölümü ise “Çeşitli Yönleriyle Ârif Hikmet” kısmıdır. Bu bölümde çok yönlü bir
kişiliğe sahip olduğu vurgulanır. İlmi, edebi kişiliği, yenileşme karşısında Ârif
Hikmet ve kütüphanesi konuları üzerinde durulur. Özellikle “Ârif Hikmet Bey’in
Kütüphanesi” adlı bölüm ilginçtir. Çünkü onun Ahmed Cevdet Paşa’nın bahsettiği
hususi kütüphanesinin yanında Medine-i Münevvere’de kurduğu ünlü kütüphanesi
mevcuttur. Bu durum, onun gerçek bir kitap meraklısı olduğunu göstermektedir.
Kitabının son
kısmında şiirlerinden seçmeler yapılmıştır. Bazı tarihi vesikalar da ek olarak
konulmuştur.
[1] Uludağ
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
Yüksek Lisans Öğrencisi.
[2] Onun
doğum ve ölüm tarihi 1791-1858 şeklinde de verilmiştir (Mustafa L. Bilge,
“Ârif Hikmet Bey”, DİA, III, 365..
[3] Bilal
Kemikli, Şair Şeyhülislam Arif Hikmet Beyefendi Hayatı-Eserleri-Şiirleri,
İstanbul 2011 (Takdim’den).
[4] Bilal
Kemikli, s.2.
[5] Bilal
Kemikli, s.10.
0 yorum:
Yorum Gönder