Prof. Dr. Adnan Demircan
Şam, Müslümanların fethinden önce Suriye bölgesini yöneten Bizanslı
idarecilerin oturdukları bir şehirdi. Muaviye’nin hilafeti ele geçirmesinden
sonra Emeviler tarafından başkent yapılmıştır. “Dımaşk” adının İslam’dan önce
bir cins ipek olan Dımaşk’tan geldiği söylenmiştir.[1]
Şam şehri başkomutan Halid b. Velid’in komutasındaki birlikler
tarafından muhasara edilmiş ve Receb 14/ Eylül 635’te fethedilmiştir. Ancak
kışı Şam’da geçiren Müslümanlar, Bizans kuvvetlerinin yaklaşması üzerine 15/636
yılının baharında şehri terk etmek zorunda kaldılar. Yermük savaşından (12
Receb 15/ 20 Ağustos 636) sonra şehir ikinci kez kuşatıldı ve Ebu Ubeyde
komutasındaki Müslümanlar tarafından fethedildi.[2]
Hz. Ömer’in tayin ettiği vali Yezid b. Ebi Sufyan’ın taundan ölümü
üzerine kardeşi Muaviye atandı. Muaviye burada kendisi açısından sağlam bir
idare kurdu. Hz. Osman’ın asiler tarafından öldürülmesinden sonra Hz. Ali’ye
karşı yürüttüğü mücadelesinde Şamlıların desteğini sağlamıştı.
Muaviye, Hz. Ali’nin Hariciler tarafından öldürülmesinden sonra
halife seçilen Hasan ile anlaşma yaparak 41/661’de kendisine biat edildi.
Bundan sonra Şam Emeviler’in başkenti oldu. Şam Emeviler devrinde olduğu gibi
hiç bir zaman dünya tarihinin merkezi olmamıştır.[3]
Mervaniler döneminde de şehir hilafet merkezi olarak kalmıştır. Ancak
halifelerin bir kısmı başkenti başka yerlere taşırken, bir kısmı da çölde
yaşamayı tercih etmişlerdir. Emeviler’in son halifesi Mervan b. Muhammed,
Harran’a nakletmişti.
Şehir 132/750’de Abbasilerin ilk halifesi Seffah’ın amcası Abdullah
b. Ali tarafından kısa bir muhasaranın ardında fethedildi. Bundan böyle Irak
bölgesi hilafet merkezi oldu. Artık Şam’ın eski ehemmiyeti kalmamıştı.
Abbasilerden Mütevekkil, Şam’ı tekrar hilafet yapmak için teşebbüste bulunmuş,
fakat orada bir ayı aşkın bir kaldıktan sonra bu kararında vazgeçmiştir.
Şam, Tolunoğulları, İhşidiler, Fatımiler, Selçuklular tarafından
idare edildi. Daha sonra, şehir Nureddin Zengi tarafından zapt edildi. (534/1139)
Nureddin Zengi ve Selahaddin Eyyubi dönemlerinde şehir yine önem kazandı. Bu
devrede şehir, Haçlı istilalarına karşı tekrar tahkim edildi.
Dönemi çok fırtınalı olmasına rağmen, Nureddin tarafından
başlatılan imar faaliyeti aksamadı. Eyyubi hanedanına mensup kimseler ile
devlet adamları dini birçok tesis yapmışlardır. Böylece şehir bir medreseler
şehri oldu. Şehri Salahaddin’in hayatında ziyaret eden İbn Cubeyr, 20
medresenin varlığından bahseder.[4]
Moğol istilasından (658/1260) kısa bir süre sonra Memluklular
bölgeye hâkim oldular ve şehri bölgenin merkezi yaptılar. Memluk sultanı Zahir
Baybars, çoğu zaman devletini Şam’dan idare etti. Bu dönemde imar
faaliyetlerine önem verildiği gibi, ilmi hareketlilik de gözlenmektedir. Nevevi
bu dönemde yetişmiş âlimlerden biridir.
Memluklular, Merc-i Dabık’ta 25 Receb 922/ 24 Ağustos 1516
tarihinde yenildikten sonra Şam, 1 Ramazan 922/ 28 Eylül 1516’da I. Selim
tarafından mukavemetle karşılaşılmadan fethedildi. Bu döneminden itibaren şehir
bölgenin merkezi olarak sakin bir devir yaşadı. Bu dönemden itibaren şehir için
kullanılan Dımaşk adı yerine, bölgenin ismi olan Şam kullanılmıştır. Bu ilk
Osmanlı devrinde şehir ve bölgesi nispi bir refah içinde yaşama imkânı buldu.
Ticaret ve özellikle hac bu refahın başlıca etkenleridir. Osmanlı
İmparatorluğunun en parlak döneminde Fransızlara verilen kapitülasyonlar,
Batılıların da Suriye bölgesi ile geniş ölçüde ticaret yapmalarına olanak
sağladı.[5]
I. Dünya savaşında İttifak devletlerinin yenilgiye uğraması üzerine
Suriye ve Arap memleketleri Fransız mandasının altına girdi. Fransız mandasına
başkaldırı kısa zaman sonra başladı. Emir Sultan el-Atraş komutasında Cebel
Duruz’da başlayan isyan şehre sirayet ettiyse de isyancılar geri püskürtüldü.
Ardında ikici kez şehre gelerek ciddi kargaşalıklar çıkarmışlardı. Bundan
dolayı 18 Teşrin-i Evvel 1925’te şehir bombalandı. 1926’da şehir ikinci kez
bombalandı.[6]
Şam, 2. Dünya savaşı sırasında da sıkıntılı günler geçirdi.
Britanya ve Fransız kuvvetleri şehre girdiler. Şukri el-Kuvvetli’nin Ağustos
1943’te cumhurbaşkanı seçilmesiyle Şam Suriye’nin başkenti oldu. Şam 1949’dan
1954’e kadar birbirini takip eden darbelerle çalkalandı.[7]
1955’te Şukri el-Kuvvetli yeniden cumhurbaşkanı seçildi. 1956
yılından itibaren Suriye Mısır yakınlaşması başlamış ve Şam, 1958’de kurulan
Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin Kuzey eyaletinin merkezi oldu. Ancak 28 Eylül
1961’deki hükümet darbesinden sonra Şam tekrar Suriye Arap Cumhuriyeti’nin
başkenti oldu.[8]
0 yorum:
Yorum Gönder