6 Nisan 2017 Perşembe

İslâm ve Şehir IV: Dımaşk

Prof. Dr. Adnan Demircan
Şam, Müslümanların fethinden önce Suriye bölgesini yöneten Bizanslı idarecilerin oturdukları bir şehirdi. Muaviye’nin hilafeti ele geçirmesinden sonra Emeviler tarafından başkent yapılmıştır. “Dımaşk” adının İslam’dan önce bir cins ipek olan Dımaşk’tan geldiği söylenmiştir.[1]
Şam şehri başkomutan Halid b. Velid’in komutasındaki birlikler tarafından muhasara edilmiş ve Receb 14/ Eylül 635’te fethedilmiştir. Ancak kışı Şam’da geçiren Müslümanlar, Bizans kuvvetlerinin yaklaşması üzerine 15/636 yılının baharında şehri terk etmek zorunda kaldılar. Yermük savaşından (12 Receb 15/ 20 Ağustos 636) sonra şehir ikinci kez kuşatıldı ve Ebu Ubeyde komutasındaki Müslümanlar tarafından fethedildi.[2]
Hz. Ömer’in tayin ettiği vali Yezid b. Ebi Sufyan’ın taundan ölümü üzerine kardeşi Muaviye atandı. Muaviye burada kendisi açısından sağlam bir idare kurdu. Hz. Osman’ın asiler tarafından öldürülmesinden sonra Hz. Ali’ye karşı yürüttüğü mücadelesinde Şamlıların desteğini sağlamıştı.
Muaviye, Hz. Ali’nin Hariciler tarafından öldürülmesinden sonra halife seçilen Hasan ile anlaşma yaparak 41/661’de kendisine biat edildi. Bundan sonra Şam Emeviler’in başkenti oldu. Şam Emeviler devrinde olduğu gibi hiç bir zaman dünya tarihinin merkezi olmamıştır.[3] Mervaniler döneminde de şehir hilafet merkezi olarak kalmıştır. Ancak halifelerin bir kısmı başkenti başka yerlere taşırken, bir kısmı da çölde yaşamayı tercih etmişlerdir. Emeviler’in son halifesi Mervan b. Muhammed, Harran’a nakletmişti.
Şehir 132/750’de Abbasilerin ilk halifesi Seffah’ın amcası Abdullah b. Ali tarafından kısa bir muhasaranın ardında fethedildi. Bundan böyle Irak bölgesi hilafet merkezi oldu. Artık Şam’ın eski ehemmiyeti kalmamıştı. Abbasilerden Mütevekkil, Şam’ı tekrar hilafet yapmak için teşebbüste bulunmuş, fakat orada bir ayı aşkın bir kaldıktan sonra bu kararında vazgeçmiştir.
Şam, Tolunoğulları, İhşidiler, Fatımiler, Selçuklular tarafından idare edildi. Daha sonra, şehir Nureddin Zengi tarafından zapt edildi. (534/1139) Nureddin Zengi ve Selahaddin Eyyubi dönemlerinde şehir yine önem kazandı. Bu devrede şehir, Haçlı istilalarına karşı tekrar tahkim edildi.
Dönemi çok fırtınalı olmasına rağmen, Nureddin tarafından başlatılan imar faaliyeti aksamadı. Eyyubi hanedanına mensup kimseler ile devlet adamları dini birçok tesis yapmışlardır. Böylece şehir bir medreseler şehri oldu. Şehri Salahaddin’in hayatında ziyaret eden İbn Cubeyr, 20 medresenin varlığından bahseder.[4]
Moğol istilasından (658/1260) kısa bir süre sonra Memluklular bölgeye hâkim oldular ve şehri bölgenin merkezi yaptılar. Memluk sultanı Zahir Baybars, çoğu zaman devletini Şam’dan idare etti. Bu dönemde imar faaliyetlerine önem verildiği gibi, ilmi hareketlilik de gözlenmektedir. Nevevi bu dönemde yetişmiş âlimlerden biridir.
Memluklular, Merc-i Dabık’ta 25 Receb 922/ 24 Ağustos 1516 tarihinde yenildikten sonra Şam, 1 Ramazan 922/ 28 Eylül 1516’da I. Selim tarafından mukavemetle karşılaşılmadan fethedildi. Bu döneminden itibaren şehir bölgenin merkezi olarak sakin bir devir yaşadı. Bu dönemden itibaren şehir için kullanılan Dımaşk adı yerine, bölgenin ismi olan Şam kullanılmıştır. Bu ilk Osmanlı devrinde şehir ve bölgesi nispi bir refah içinde yaşama imkânı buldu. Ticaret ve özellikle hac bu refahın başlıca etkenleridir. Osmanlı İmparatorluğunun en parlak döneminde Fransızlara verilen kapitülasyonlar, Batılıların da Suriye bölgesi ile geniş ölçüde ticaret yapmalarına olanak sağladı.[5]
I. Dünya savaşında İttifak devletlerinin yenilgiye uğraması üzerine Suriye ve Arap memleketleri Fransız mandasının altına girdi. Fransız mandasına başkaldırı kısa zaman sonra başladı. Emir Sultan el-Atraş komutasında Cebel Duruz’da başlayan isyan şehre sirayet ettiyse de isyancılar geri püskürtüldü. Ardında ikici kez şehre gelerek ciddi kargaşalıklar çıkarmışlardı. Bundan dolayı 18 Teşrin-i Evvel 1925’te şehir bombalandı. 1926’da şehir ikinci kez bombalandı.[6]
Şam, 2. Dünya savaşı sırasında da sıkıntılı günler geçirdi. Britanya ve Fransız kuvvetleri şehre girdiler. Şukri el-Kuvvetli’nin Ağustos 1943’te cumhurbaşkanı seçilmesiyle Şam Suriye’nin başkenti oldu. Şam 1949’dan 1954’e kadar birbirini takip eden darbelerle çalkalandı.[7]
1955’te Şukri el-Kuvvetli yeniden cumhurbaşkanı seçildi. 1956 yılından itibaren Suriye Mısır yakınlaşması başlamış ve Şam, 1958’de kurulan Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin Kuzey eyaletinin merkezi oldu. Ancak 28 Eylül 1961’deki hükümet darbesinden sonra Şam tekrar Suriye Arap Cumhuriyeti’nin başkenti oldu.[8]





[1] H. İ. Hasan, II, 238-239.
[2] Bk. Hartmann, “Şam”, İA, XI, 300.
[3] Hartmann, XI, 300.
[4] Hartmann, XI, 304.
[5] Hartmann, XI, 305-306.
[6] Hartmann, XI, 307.
[7] Hartmann, XI, 307.
[8] Hartmann, XI,3 07.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar