Dr. Celal Emanet
İslam
kültür ve medeniyetinde tarih yazıcılığı, Sahabî ve Tabiin devrinde, başta
Siyer ve Megazî olmak üzere, Cahiliye Çağı Tarihi, Umumî Tarih, Ensâb, Tabakat
ve Futûh sahalarındaki eserlerin telifi ile başlamıştır.
İslam tarih
yazıcılığı içerisinde şehir ve bölge tarihlerinin de ayrı bir yeri vardır. Bu
sahadaki eserlerde genellikle belirli şehir veya bölgelerin coğrafi
durumlarının, fetih şartlarının ve buralarda yaşayan Sahabî ve Tabiin başta
olmak üzere muhtelif ilim dallarında yetişmiş bulunan şahsiyetlerin ele
alındığına şahit olmaktayız. Bu bakımdan şehir tarihleri; siyasî, askerî,
ictimaî, iktisadî ve ilmî sahalarda olduğu kadar; yollar, köprüler, kuyular,
sarnıçlar, setler, kaleler, saraylar ve mescitler gibi eserler için de çok
zengin bir malzemeyi ihtiva etmektedir.
Şehir ve bölge tarihleri
ile Müslümanların ilgilenmeleri, İslam’ın ilk dönemlerine kadar ulaşmakta;
ayrıca bu bölgelerin coğrafi durumları, fetih tarihleri ve çeşitli özellikleri
ile yakından alakalı bulunmaktadır. Mekke tarihini yazan el-Ezrakî, Vehb b.
Münebbih’in Kâbe ile ilgili eski bir eserden faydalandığını; Hz. Ömer, Abdullah
b. Abbas gibi bazı Sahabiler ile Tabiin’in Kâbe tarihiyle meşgul olduklarını;
ayrıca Mekke halkının İslamiyet’ten önce, Kâbe’de bulunan bazı kitabeleri
okutmak üzere Yemen’li birisi ile bir Yahudi’yi ve Hıristiyan bir din adamını
çağırdıkları haber verilmektedir. Ayrıca Hz. Ömer, Müslümanlar Irak, Suriye,
Mısır ve diğer bölgeleri fethedince, o bölgeye tayin ettiği komutanlara mektup
yazarak o bölgelerin her bakımından tanıtılmasını istemiştir. Şehirlerin
üstünlükleri, Mekke ve Medine gibi şehirlerin İslam dini ve tarihi yönünden arz
ettiği ehemmiyet ise, bu neviden eserlerin yazılmasını adeta zaruri kılmıştır.
Şehir tarihleri
içerisinde, İslam dünyasında ilk önce yazlanlar ve bize karda ulaşan eser,
Hasan el-Basrî’nin Fazâilu Mekke’dir. El-Ezrakî’nin Ahbaru Mekke ve Mâcâe fîha
mine’l-Asar adlı kitabı Mekke tarihi açısından önemlidir.
Zamanımıza kadar
ulaşan Mısır tarihinin ilki, İbn Abdi’l-Hakem’in Futûhu Mısr ve Ahbâruhâ adlı
kitabıdır.
Müstakil Endülüs
tarihiyle meşgul olan ilk müellif mısır tarihi de bulunan Said b. Kesîr b.
Ufeyr’dir. Onu eseri zamınımıza ulaşamamış Ahbari’l-Endülüs’tür. Abdulmelik b.
Habib es-Sülemi el-Mirdasi’nin Tarihu’l-Endülüs adlı kitabı günümüze
ulaşmıştır.
Siyer ve Tarih
yazıcılığının yanında şehir tarihçiliği eserleriyle ün yapmış üç müellif
vardır. Onlar ise Yahya el-Ezdî yaşadığı Emeviler dönemini kaleme almıştır. Ebû
Mıhnef’in Futûh’ş-Şam ve Futûhu’l-Irak adlı eserleri zamanımıza intikal
etmemiştir. Ayrıca el-Vakıdî’nin Ahbaru Mekke, Futûh’ş-Şam ve Futûhu’l-Irak adlı eserleri
zamanımıza ulaşamasa bile önemlidir.
El-Medâinî’nin
Kitabu Hamâ’l-Medine ve Cibâlihâ ve Evdiyetihâ ile Kitabu’l-Medine adlarında
iki Medine şehir tarihi yazmıştır.
Zübeyr b.
Bekkâr’da Ahbâru’l-Medine ve Kitabu’l-Akik adlı eserleri kaleme almıştır.
İbn Şebbe’nin Medine-i Münevvere Tarihi
Medine-i
Münevvere Tarihi ile alakalı en eski eser Ebû Zeyd Ömer İbn Şebbe en-Numeyrî
el-Basrî’nin Tarihu’l Medineti’l-Münevvere adlı kitabıdır. İbn Şebbe’nin bu
eserinin tamamı zamanımıza tamamı intikal etmemiş olmasına rağmen dört cilt
halinde yayımlanmış ve ilim dünyasının istifadesine sunulmuştur.
Benî Nümeyr
kabilesinin azadlısı olan İbn Şebbe, fakih, hadis rivayetinde sika ve
rivayetleri birbirine karıştırmayan bir muhaddis, edib, şair, dil bilgini ve
ahbârî’dir. İbnu’n-Nedim şehir tarihleriyle alakalı yazmış olduğu pek çok
eserin ismini vermektedir. Fuad Sezgin ise İbn Şebbe’nin dokuz tane eserini
zikretmektedir.
İbn Şebbe’nin yirmiden
fazla eseri içerisinde, ondört tanesi tarihle ilgili olup bunlardan sekiz
tanesi şehir tarihi üzerinedir. İbn Şebbe’nin Tarihu’l Medineti’l-Münevvere
adlı eserinin yazma nüshası Medine-i Münevvere’de es-Seyyid Muhammed Mazhar
el-Farukî özel kütüphanesinde 157 numarada bulunmaktadır.
Eseri neşre
hazırlayan Şeltût on sayfa tutan bir mukaddime yazmıştır. O bu yazısında, İbn Şebbe’nin hayatı ve
eserlerini ele almakta ve Müslüman tarihçilerin telif ettikleri şehir tarihleri
hakkında umumi bilgiler vermektedir.
İbn Şebbe’nin
zamanımıza ulaşan bu Medine tarihi, İndeks ve İçindekiler hariç, dört cilt
halinde1315 sahife olup üç bölümden meydana gelmektedir. İlk bölüm Hz.
Peygamber’in Medine’deki hayatı üzerinedir. Bu kısmın başı ve sonu tertip
bakımından karışıktır. Birinci bölümdeki ana başlıklar eserin yazmasında
bulunmaktadır ve bu başlıklar “İçindekiler” de siyah puntolarla dizilmiştir. Ayrıca
eserdeki haberlerin muhtevasına uygun alt başlıklar da yazılmıştır. İlk bölümde
yer alan bu haberler Medine-i Münevvere tarihine dair bize ulaşan en eski
metinlerdir.
Eserin ikinci
bölümü Hz. Ömer’e ait haberlerle ilgilidir. Hz. Ömer’in nesebi, çocukları,
cahiliye ve İslam olduktan sonraki durumu, halifelik döneminde yaptığı
yenilikler, vefatı ve vefatından sonra kendisini rüyasında görenler ve onu
methedenler gibi başlıklar vardır.
Üçüncü bölümü de
Hz. Osman’a ait haberlerle ilgilidir. Hz. Osman’ın doğumu, İslam oluşu,
tevazusu, sözleri, halifeliği sırasında yaptıkları, muhasara altındayken
söylediği sözler, o esnada kendisine yardım edenler, Mısır’lıların onun evini
basmaları, hz. Ali’nin hz. Osman’ın şehit edilişinde bir suçunun olmadığına
dair söyledikleri ve Hz. Osman’ın katili Muğire b. el-Ahnes b. Şerik’in haberi
gibi başlıklar mevcuttur. Hem ikinci, hem de üçüncü bölümlerin başı ve sonu
noksandır. Ayrıca Medine Tarihinde, Hz. Ebû Bekir’e ait haberler yer almamaktadır.
İbn Şebbe’nin
Tarihu’l Medineti’l-Münevvere kitabı, hadis rivayetindeki usule göre kaleme
alınmıştır. Eserin üç bölümünde de başından ve sonundan eksiklikler
bulunmasının yanında, yazmada boş bırakılmış ve okunmayan yerlerde
bulunmaktadır. Ancak eseri neşreden Şeltût bütün bu yerlere, dip notlarında
işaret etmiş ve okunamayan, boş bırakılan yerlerin ne kadar olduğunu
bildirmiştir. Ayrıca metnin doğrusunu tespit bakımında, aynı rivayeti, başka
kaynaklardan tahric etme cihetine gitmiştir.
Eldeki basılmış
şekli ile İbn Şebbe’nin bu eseri bir şehir tarihi olmasının yanında, ilk
bölümde yer alan haberlerle Hz. Peygamber’in bir siyeri; ikinci ve üçüncü
bölümleriyle de, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ın hilafet dönemleri için, çok eski ve
geniş bilgiler ihtiva eden bir tarih kaynağı olma hüviyetindedir.
Not: Bu makale Prof. Dr. Mustafa Fayda Hocamızın doktora döneminde okuttuğu ders notlarından ve kendisi tarafından kaleme alınan Mustafa Fayda, “İslâm Dünyasındaki İlk Şehir Tarihleri ve İbn Şebbe’nin Medine-i Münevvere Tarihi”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1986, cilt: XXVIII, ss. 167-180 makalesinden istifade edilerek hazırlanmıştır.
Not: Bu makale Prof. Dr. Mustafa Fayda Hocamızın doktora döneminde okuttuğu ders notlarından ve kendisi tarafından kaleme alınan Mustafa Fayda, “İslâm Dünyasındaki İlk Şehir Tarihleri ve İbn Şebbe’nin Medine-i Münevvere Tarihi”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1986, cilt: XXVIII, ss. 167-180 makalesinden istifade edilerek hazırlanmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder