Hud süresinde geçen zalimlere yaklaşmayın zalimlere meyletmeyin ayeti ne anlama gelmektedir? Ayet şöyledir:
وَلَا تَرْكَنُوا اِلَى الَّذٖينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ اَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ
(Hud 113)
Ayetin anlaşılmasındaki anahtar kelime “Terkenu” kelimesi genellikle meallerde “meyletmek, yönelmek, eğilim göstermek” olarak verilmiştir. Örnek olarak Elmalılı’nın meali şöyle: “Ve zulm edenlere meyl etmeyin ki size ateş dokunur, ve Allahdan başka velîleriniz de yoktur sonra kurtulamazsınız.” Diğer meallerden farklı olarak Edip Yüksel’in mealinde “sempati duymak, onları desteklemek” diye geçiyor. Süleyman Ateş de “dayanmak” demiştir.
Sözlüklerde رَكَنَ يَرْكَنُ رَكْنًا dayanmak itimat etmek. Bu fiil genellikle iki harfi cer ile birlikte kullanılmıştır. Rakene ila (ركن إلى) ve rakene ala (ركن على) diye iki meşhur kullanımı var. Genel olarak “rakene ila” yönelmek anlamına geldiği gibi “rakene ala” ise bir dayanmak, yaslanmak, itimat etmek gibi anlamlara gelir.
Bu ayette “Zalimlere meyletmeyin” ifadesi, kelimeleri motamot yerleştirince doğru bir çeviridir. Ancak “zalimlere meyletmemek” müphem, belirsiz bir anlatımdır. Zalimlere meyletmek ne demektir, insan ne yaparsa zalimlere meyletmiş olur ne yapmazsa meyletmemiş olur?
Bir de İsra süresine bakalım:
وَلَوْلَا اَنْ ثَبَّتْنَاكَ لَقَدْ كِدْتَ تَرْكَنُ اِلَيْهِمْ شَيْپًا قَلٖيلًا
İsra 74’te Peygamber’e (sa) hitaben “seni sağlamlaştırmasaydık neredeyse onlara çok az birşey meyledecektin” diyor.
Şimdi Hud süresindeki başka bir ayete bakalım, bu sefer fiil şeklinde değil doğrudan Rükn olarak kullanılmış:
قَالَ لَوْ اَنَّ لٖى بِكُمْ قُوَّةً اَوْ اٰوٖى اِلٰى رُكْنٍ شَدٖيدٍ
"(Lût da:) ‘Keşke size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı, ya da sağlam bir desteğe dayanabilseydim’ dedi.” (Hud süresi 80)
Burada yine Rükn kelimesinin meallerde destek anlamında kullandığını görüyoruz. Rükn kaide dayanak, masanın ayaklarından biri evin kolonlarından biri anlamına da gelir. Ancak اَوَى اِلَى رُكْنٍ “evâ ilâ ruknin” deyimini “bir kaideye, bir kaleye sığınmak” gibi anlamak daha doğru geliyor.
Son olarak Zariyat süresi 39. ayete bakacağız.
فَتَوَلّٰى بِرُكْنِهٖ وَقَالَ سَاحِرٌ اَوْ مَجْنُونٌ
Bu ayet çok açık açıklayıcı... Ayetin meali şöyle verilebilir: “O ise yandaşlarıyla birlikte yüz çevirdi ve "Bu bir büyücü veya delidir" dedi.”
İbni Abbas’a göre rükn kelimesi, Kinâne lehçesinde “cemaat, topluluk, yandaşlar, destekçiler” anlamına gelir.
Bu durumda “zalimlere meyletmek” onların cemaati, topluluğu, savunucusu, yandaşı, destekçisi, partizanı olmak demektir.
Maruf Çetin
marufcetin@gmail.com
0 yorum:
Yorum Gönder