24 Temmuz 2017 Pazartesi

Kitap Tanıtımı: Kerbelâ (Keder ve Belâ)

Adnan Demircan, Kerbelâ (Keder ve Belâ), Beyan Yayınları, İstanbul 2014. 158 sayfa.

Güngör Aksu 
Hz. Peygamber’in torunlarından olan Hz. Hüseyin İslâm tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biridir. İslâm tarihinin en elim olaylarından olan Kerbelâ faciasında şehit edilmesi sonucu o, günümüze kadar yaşayan bir kahraman haline gelmiştir. Bizlerde bu olayı ideolojik yaklaşımlardan uzak olarak ele alan Adnan Demircan hocanın Kerbelâ –Keder ve Belâ- adlı eserini değerlendirmeye çalışacağız.

Kerbelâ olayı Şia tarafından birçok efsanevi rivayet ortaya atılmıştır. Eserde bu efsanevî anlatılar ele alınmış ve uydurma oldukları ortaya konmuştur. Şia tarafından ortaya konan bu uydurmaların, zamanla Sünnî kaynaklarda da yer bulduğu açıklanmıştır (s.15-20).
Kerbelâ olayı ele alınırken en büyük sıkıntıların başında ideolojik ve siyasi yaklaşımlar gelmektedir. Demircan hoca bu olayın nasıl ele alınması gerektiğini maddesel olarak özetleyerek tarafsız bir yaklaşımın reçetesini ortaya koymaktadır (s.24-25).
Hz. Hüseyin’in Kûfe’ye gitmemesi hakkında birçok yorum yapılmaktadır. Fakat bu noktada tatminkâr ifadeler ortaya konmamıştır. Demircan hoca Hz. Hüseyin’in neden Kûfe’yi tercih ettiğini o dönemdeki Ehl-i Beyt taraftarlarının yoğunluğu ve siyasi gücü bakımından izah etmiştir. Bu analiz esere ayrı bir değer katmaktadır (45-46). Ayrıca Demircan hoca Hz. Hüseyin’i Kûfe’ye giderken kötü durumlara karşı önlem almamak ve gelişmeleri yönetme noktasında zayıf kaldığını belirtmektedir (s.61). Bu eleştiri olayların akışı içerisinde ele alınması açısından dikkat çekicidir. Kanaatimizce olaylara ideolojik yaklaşanlarca tepki çekecek bir tespittir.
İdeolojik olarak Kerbelâ olayına yaklaşma adına Ehl-i Sünnet ekolünün içinde üç farklı şekilde değerlendirildiğini eserde görebilmekteyiz. Kimi âlimler, Hz. Hüseyin’i haklı görüp Yezîd’e lanetlerken, kimi âlimler, Hz. Hüseyin’i sorumlu tutmuş, kimisi âlimlerde Hz. Hüseyin’i haklı görmekle beraber ihtiyatı da elde bırakmamaktadır. Yezid, İslam hükümetinin başkanlığını ele almışken haklı olsun veya olmasın hiçbir şekilde kendi aleyhine bir hareketin oluşmasını kabul etmesi mümkün olmazdı. Bu durumu hiçbir hükümdarın kabul etmesi de mümkün değildir. Demircan hocanın bu yorumu ve yorumun devamındaki analizler ihtiyat noktasında üçüncü görüşü benimseyen âlimlere meyil edilmesini sağlamaktadır (s. 69- 89).
Eserde adı geçen bazı yerlerin ve kişilerin bilgilerinin dipnotlarda verilmesi de bilgi edinme noktasında önemlidir (s.33,37,54,66,68).
Eserde az olmakla beraber bazı yazım ve imla yanlışları da bulunmaktadır (s. 29,93).
Ana hatları ile birkaç makalenin bir araya getirilmesi ile oluşturulan eserde, Kerbelâ olayı ile ilgili ideolojik birçok görüş ele alınmıştır. Olması muhtemel birçok fikirde ifade edilmiştir. Fakat bu görüşler etrafında objektif bir bakış açısından Kerbelâ olayının nasıl ele alınması gerektiği de dile getirilmiştir. Bu açıdan elimizdeki eser Kerbelâ olayına farklı bir bakış açısı edinmemiz noktasında bizlere yerinde tespitler sunmaktadır.



0 yorum:

Yorum Gönder

Yazarlar