13 Haziran 2017 Salı

Bir Ramazan Günü ve Hammer


Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma

Gurbette, yapayalnız, hem de gayrimüslim bir ülkede oruç nasıl tutulur, tecrübesi olanlar bilir… İnsan, en çok o günlerde bir dost, bir sırdaş, kendisini anlayacak birilerini arar… Allah böyle dostların eksikliğini vermesin. Özellikle Viyana’da bana dost olmuş, bazen dertlerimi paylaşmış, bana yalnızlığımı unutturmuş dostlarımı hiç unutmayacak, onları, dualarıma ortak edeceğim… 

İşte Viyana yıllarımda, yine böyle bir Ramazan günüydü. Beni sıkça arayanlardan Resul, yalnızlığımı gidermek için gelmişti. Oysaki ben, onun ailesini fazla yalnız bırakıp benimle ilgilenmesini istemiyordum. Ama geldi işte… “Hocam seni nereye götüreyim?” dedi. Ben de “bu Ramazan günü nereye gidebiliriz ki?” diye sorunca, daha önce kendisiyle konuştuğumuz tarihçi Joseph von Hammer-Purgstall’ı hatırladım. “Resul! Hammer’e gidelim mi?” diye sormamla birlikte Resul ayağa kalktı; “haydi gidiyoruz” dedi ve Viyana’nın doğusunda bulunan Weidling’e doğru yola çıktık. Ve tabi yolda giderken Tacettin’i almayı da unutmadık.
Arabayla yarım saat gittikten sonra, işte Weidling’teki Katolik Mezarlığı’nın kapısı önündeyiz. Yüzerce mezar, üzerlerindeki Katolik haçlarıyla sizi karşılıyor. Resul’le Tacettin daha önce geldiklerinden, Hammer’in mezarını biliyor ve ona doğru ilerliyoruz. Birden, bu Katolik mezarları içerisinde ne göreyim?
Üzeri Arapça harflerle yazılmış ve hiçbir yerinde Hristiyanlığa dair bir emare bulunmayan Hammer’in mezarı!
Hayretler içerisinde kalıyorum: Kitabında[1] tarihimiz aleyhinde o kadar çok yazan Hıristiyan Tarihçi Hammer’in mezarı bu mu?
Bu hayretler dolu sorumda tabi ki haklıydım. Çünkü karşısında durduğum mezar, bir Hıristiyan mezarından ziyade, bir Müslüman mezarına benziyordu!
Ve donakalmış bir vaziyette, mezar taşının en başında, şu âyet-i kerimeyi fark ediyor, dehşet içerisinde kalıyorum:
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ
“Her can ölümü tadacaktır.”
Hammer’in mezarında âyetler?!
Osmanlı Tarihiyle ilgili yazmış olduğu o muazzam eserin sahibi demek ki bu mezarda yatan kişi!
Resul ve Tacettin duymadan, kendi kendime şöyle mırıldanıyorum: Hammer Müslüman olmasaydı, mezar taşına bu ayetlerin yazılmasını vasiyet etmezdi. Ve mezarında yatmakta olan Hammer’e sesleniyorum:
-  Ey Hammer! Ey Çekiç[2] adam! Muhtemelen hayatının sonunda imân ettin. İmân ettin amma, kitabında, Osmanlı aleyhinde yazmış olduğun hususları düzeltmeye fırsat bulamadın! Bu gördüklerimden sonra diyorum ki: İmân ettiysen eğer, Allah Te’âlâ günâhlarını affetsin.
Birkaç fotoğraf çektikten sonra, Hammer’den ayrılıyoruz.
Hammer’in içinde yatmış olduğu Weidling Katolik Mezarlığı’nı geride bırakırken, Resul ve Tacettin’e diyorum ki:
-  Bu gördüklerimden sonra Hammer’e Fatiha okudum biliyor musunuz? 
İkisinden de bir ses çıkmadı; Hammer’i, dünyada yaptıklarıyla ve inancıyla baş başa bırakıp ayrılıyoruz.
Viyana’da bir Ramazan günü de böyle geçti…



[1] Geschichte des osmanischen Dichtkunst. Bu kitabın Türkçeye birkaç baskısı yapıldı.

[2] Almancada “Hammer”, çekiç demektir.







3 yorum:

  1. Yüce Rabbim von hommer'e rahmet etsin. Yüce Rabbim İhsan sürreya hocamı muhafaza etsin inşaallah.

    YanıtlaSil
  2. Hammerin bıraktığı eserler güven duysun diye bu şekilde defnedilmiş olmasınlar mı.? Sonuçta Koca Osmanlı tarihini yazmış.

    YanıtlaSil
  3. Hep ikircikli yaklaşımlar. Net olarak ben Müslüman oldum diyemeden acabalarla bizi şüpheye düşürüyorlar. On sekiz cilt tarih kitabı yazmış birisi net olarak Müslüman oldum diyemez mi? Ki Müslüman olmak için dil ile ikrar kalp ile tasdik gerekli.

    YanıtlaSil

Yazarlar