Prof. Dr. Mehmet Azimli
Bu çalışmamızda D.
Mac Donald’ın An Introduction To Missionary Service/Misyonerlik Hizmetine Giriş
(Collock. G.A. Hewet E.G.R. London, Oxford, U.P. 192) adlı çalışmasının içinde
yer alan ve o yıllarda İslam dünyasında görev alacak misyonerlere hitaben yazdığı
misyoner olacak insanların okuması gereken kitapların listesini oluşturduğu
aslı İngilizce olan makalenin tercümesini vermek istiyoruz.
Yazar hakkında
vereceğimiz aşağıdaki alıntı, onun hakkında yeterli bilgiyi vermektedir:
“Evanjelistlerin seleflerinden olan D. Mac Donald, Müslüman toplumlarının
Avrupa medeniyetiyle karşılaştıkları zaman İslam inancının çöküntüye
uğrayacağına inanıyordu. İslam’a karşı nasıl bir tavır takınılacağını şu
çarpıcı sözleriyle dile getirmekteydi:
Muhammed efsanesi
çöktüğünde, yani onun kişiliği ve hayatı hakikat ışığı altında incelendiğinde
bütün inanç çökecektir. Bu insanların, Hıristiyan okulları ve rahipleri
tarafından kurtarılması, kazanılması gerekiyor. Misyoner faaliyetlerinin en
etkili biçimde gerçekleştirilebileceği şekil, Muhammedizm’e cepheden saldırma
değil, aksine yeni fikirlerin, bu inancın temelini aşındırmasını beklemek
yeterlidir.
Makale okunduğu
zaman misyonerlerin İslam dünyasına çok donanımlı bir şekilde geldikleri
görülecektir. Onların okudukları temel referans kitaplarını, ne günümüzde İslam
adına hareket ettiğini söyleyenlerin, ne de ilericilik adına Müslümanlara baskı
uygulayanların okuduklarını söyleyemeyiz.
Misyonerlik
Hizmetine Giriş
Doolittle’nin
Social Life of Chinese/Çin’de Sosyal Hayat (baskısı yok) ve Du Bose’nin Dragon,
Image and Demon/Dragon (Ejderha) İmaj ve Şeytan, bu tür çalışmaların
örnekleridir. Doré’nin Researches into Chinese Supersititions/Çin Batıl
İnançları Üzerine Araştırmalar (Şangay, 1916) ve De Groot’un Les Féles
Annuellement Célébrites Emoui (Paris, 1856) kitapları daha geniştir. İki alan
birbirine benzer değildir. Tapınak ve onların kutsallıkları, dinsel törenler ve
bu konudaki yazılı eserler tapınaklarda kolaylıkla görülebilir. Yerel
inanışlar, efsaneler, etkinlikler, törenler hepsi güzel çalışma konularıdır.
Araştırmacı personel, yerel bilgilerle desteklenebilir.
Hizmetin ilk
aşamasında tespit edildiği kadarıyla biraz araştırma yapmak muhtemelen ilgili
kişi için daha ileri ve sürekli çalışmaların kapısını aralayacaktır. Bu çalışmalar
kişisel zevkler halinde yapılmış olsa dahi çok yararlıdır ve bir hobiden daha
çok şey ifade edecektir. Bu tür etkinlikler Londra’da mevcuttur. Hatta pek çok
kasabada dahi yapılmaktadır. Misyonerlik servisinin gözünden kaçmış olabilecek
yararlı kitaplar konusunda The International Reviwe Of Missions’a
danışılmalıdır.
İSLAM’IN
ARAŞTIRILMASI
Entelektüel açıdan
Müslümanlar arasında misyonerlik yapanların yüzleşmeleri gereken ilk gerçek
şudur ki; onun karşısında içinde yetiştiği medeniyetten çok farklı bir
medeniyet vardır. Bu nedenle eğer bu medeniyeti anlamak istiyorsa ABC den
başlamak suretiyle tamamen yeni bir eğitim almalıdır. Ramo’n Lull gibi Orta Çağ
Hıristiyan misyonerlerinin görevleri daha basitti. Çünkü onların medeniyeti
esas olarak İslam medeniyeti ile aynı idi. Ve genel olarak söylenebilir ki,
modern bir misyoner Orta Çağ Avrupa’sını ne kadar iyi anlarsa, modern
Müslümanları o kadar iyi anlayacaktır. Tabiî ki bu onun ikinci eğitimini
almasının, birincisi kadar zor olduğu anlamına gelmez; eğer durumu kabul eder
ve kendini samimi bir şekilde görevine verirse, yani zihni gerçekten
eğitilmişse, bu nispeten kolay olur. Bu onu ne kendini ilk eğitimine
bağlılıktan ve ne de kendini Avrupalılıktan çıkarması anlamına da gelmez.
Dünyada, tamamen Doğululaşmış bir Batılıdan, daha umutsuz “lanetli bir ürün”
yoktur. Fakat o, (eğitim alan misyoner) beynine başka bir bölüm, zihinsel
donanım ve yuvalanan bölüm seti eklemek zorundadır. Bir misyoner olarak onun
başarısı kendisini Müslüman düşünce ve tutumuna uygulanacak ve aynı zamanda 20.
yy.ın eğitimli bir Hıristiyan’ı olarak onlara dışarıdan/üstten bakma gücünü
koruma paradoksunu çözümleyebilmesiyle orantılıdır.
Bu böyle olduğuna
göre; misyoner bir öğrenci öncelikle şunları elde etmelidir: (a) Belli sayıda
temel olguları, (b) Belli düşünsel taslakları, (c) Duygusal olarak ortama ve
işleyişe aşina olmak. Bunlar tabiî ki aslında farklı şeylerdir, fakat
birbirlerinden ayrı şekilde kazanılamaz ya da ayrı tutulamazlar. Bu yüzden (a)
Müslüman medeniyetin tarihi gerçekleri için Lane-Poole’un Mohamedan
Dynastios/Hz. Muhammed Hanedanlıkları (London Constable, 1894) adlı eseri
mükemmeldir ve bunun tarihi bir taslağını mümkün olduğunca kısa bir zamanda
hafızalara kazımak için bir girişimde bulunulmalıdır. Ancak bu taslak (b)
şıkkında işaret edilen İslam’ın önemli düşünceleri ile beslenmelidir. Bu
düşünceler olmaksızın taslak genel olarak anlaşılmaz olur. Hatta makul bile
olmayabilir. Bunlar New York’ta “The Board of Missionary Preparation” “Misyoner
Hazırlık Kurulu” tarafından basılmış ve ne yazık ki oldukça uygunsuz bir
şekilde “The Presentation of Christianity to Moslems” “Müslümanlara
Hıristiyanlığın Sunulması” olarak adlandırılmış çok basit ve kısa bir broşür de
bulunur. (New York, 25 Madison Avenue). Bu aslında daha çok Hıristiyanlara
İslam’ın özünün anlatılmasından ibarettir. İçinde, bu ek’in amaçları için en
önemli sayfalar (27–105 ve 136’dan sonuna kadardır.) Aynı zamanda sayfa 112’den
129’a kadar çok değerli bir bibliyografyası vardır. Yine (c) şıkkı için yani
Müslüman dünyasındaki yaşam ve atmosferi anlayabilmek için The Arabian
Nights/Binbir Gece Masalları’ndan daha iyi bir kaynak yoktur. The Arabian
Nights/*Binbir Gece Masalları mümkün olduğunca Lane’in üç ciltlik çevirisinden
çok dikkatli bir biçimde okunmalıdır. Ayrıca Lane’nin eser hakkındaki yorumu
okunmalıdır. (London, 1889) Çok önemli bir durum da şudur: Müslüman dünyasının
tarihsel iyi bir haritası sürekli bir referans için el altında tutulmalı ve
coğrafi gerçekler sürekli bir şekilde zihinde tutulmalıdır. Bunun için The
Arabian Nights/Binbir Gece Masalları özellikle çok yararlı olacaktır. Daha
ileri öneriler ve temel okumalar için Nicholson’un Literary History of The
Arabs/Arap Edebiyatı Tarihi (Londra, 1907) Browne’nin Literary History of The
Persia/Fars Edebiyat Tarihi (Londra, Cambridge, 1919) ve Gibb’in History of
Ottoman Poetry/Osmanlı Şiir Tarihi (Londra 1909) eserleri bulunabilir. İlk üç
kitap son derece önemlidir.
0 yorum:
Yorum Gönder